ermanen
açıklayınız.olabilecek cevaplar:- hiçbir şey- ticarileşmiş gün- kostüm giyip eğlendiğim günvs.
açıklayınız.
olabilecek cevaplar:
- hiçbir şey
- ticarileşmiş gün
- kostüm giyip eğlendiğim gün
vs.
olabilecek cevaplar:
- hiçbir şey
- ticarileşmiş gün
- kostüm giyip eğlendiğim gün
vs.
0
(abd ozelinde) cocuklarin cocuklugunu yasadigi, buyuklerden erkeklerin mala hatunlarin da orospuya bagladigi ve fazla ticarilestirilmis antik pagan gelenigi.
0
yozlaşan bir milli_manevi değerlerimizden biri daha. keşke anneannelerimizin zamanındaki gibi kalsaydı.
0
pagan geleneklerini destekliyorum. şeker bayramı gibi bir şey işte. çocuklar geliyor şeker veriyorsun, duyan daha fazla geliyor:)
0
Hiçbir şey.
Milletin entellik adına ülkeye getirdiği değerlerimizle bir gram alakası olmayan bir olay.
Öte yandan tarihini marihini biliyorum elbet.
Milletin entellik adına ülkeye getirdiği değerlerimizle bir gram alakası olmayan bir olay.
Öte yandan tarihini marihini biliyorum elbet.
0
hallowen bana annemin balkabağını hazırladığı, 2 küçük kardeşimin mahallede kostümüyle kapı kapı dolaşıp ya para ya şeker falan dedidiği bir mübarek bayramı ifade ediyor
0
benim için; kostüm giyip eğlenmek için bahane.
bugüne kadar sözlüğün halloween zirveleri dışında da katılmadım zaten.(en muhteşemi de 2010'dakiydi.)
tanıdıklarla keyfi çıkan bir eğlence çeşidi..
bugüne kadar sözlüğün halloween zirveleri dışında da katılmadım zaten.(en muhteşemi de 2010'dakiydi.)
tanıdıklarla keyfi çıkan bir eğlence çeşidi..
0
incesticide
Mesela arkadaşlar film izlemek ister, ben de bir film bulurum. Tepki; "senin bulduğun film bu kadar olur". Onlar bir film buluyorlar, benim tepkim; "beğenmedim", onların cevabı "zaten bir şeyi de beğenmezsin". Bunu hiç anlamıyorum işte. Birisi bana beğenmedim dese, neden beğenmediğini sorarım en faz
Mesela arkadaşlar film izlemek ister, ben de bir film bulurum. Tepki; "senin bulduğun film bu kadar olur". Onlar bir film buluyorlar, benim tepkim; "beğenmedim", onların cevabı "zaten bir şeyi de beğenmezsin". Bunu hiç anlamıyorum işte. Birisi bana beğenmedim dese, neden beğenmediğini sorarım en fazla. Öğrenmek için yani.
İnsanlar neden bu kadar kırıcı oluyor? karşısındakini incitmek neden sadece benim taktığım bir şey? mesela, "anlasan şaşardım zaten" diyor, sanki her zaman bir şeyleri anlamıyormuşum gibi. Öyle olsa bile söylenecek bir şey mi? Yoruldum diyorum "çuval mı taşıdın" diyor.
Çok samimi olduklarını söyleyen iki arkadaş birbirlerine orosp. çocuğu diyor mesela. Siz de hiç onur yok mu? diyorum, anlamıyorlar.
Hanzoluğu ile övünür olmuş biri kız arkadaşına bok gibi davranıyor ama kız bundan şikayetçi değil kabullenmiş olayı. Kurt sürülerindeki hiyerarşi gibi, daha incesi değil.
Dil konusundan bir şeyler konuşurken mutlaka biri çıkıp "lan ben türkçeyi zor konuşuyorum" diyor. "Öğrensene o zaman gerizekalı" diyesim geliyor. Dersini aldığım, her gün uğraştığım bir şey hakkında "bilmiyorum" demeye utanırdım ben.
Çocuğu yemek yerken üstüne döktü diye çocuğunu dövüyor. Ben de üstüme döktüm beni de mi döveceksin? diyorum, boş boş yüzüme bakıyor.
Ormanda yaşıyor hissi uyandırıyor bende bunlar. İnsanlar hayvan gibi yaşıyorlar sanki. İnsanlara anlatmaya çalışıyorum ama anlamıyorlar bile. En fazla bir süreliğine öyleymiş gibi davranıyorlar, o kadar. İnsanlar bu yüzden soğuyorum. Bu kalitesizliğe bir türlü alışamadım. Bununla yaşamayı öğrendim ama alışamadım bir türlü. "çok detayını düşünüyorsun yeaa" diyen olacaktır şimdi, tamam da siz neden düşünmüyorsunuz?
edit: mesela uzun uzun bir şeyler anlatıyorum, eleman gidip verdiğim örneğe takılıyor. örnek vermesen anlamıyor, işte bu insanlara bir şey anlatamıyorsun. hatta beni burada bile buluyorlar.
ben bu insanlardan uzak duruyorum elimden geldiğince ama annem ya da abim bunu yapıyorsa? tanıdıklarım arasında böyle davranmayan insan çok az. insanların geneli neden böyle diye soruyorum.
İnsanlar neden bu kadar kırıcı oluyor? karşısındakini incitmek neden sadece benim taktığım bir şey? mesela, "anlasan şaşardım zaten" diyor, sanki her zaman bir şeyleri anlamıyormuşum gibi. Öyle olsa bile söylenecek bir şey mi? Yoruldum diyorum "çuval mı taşıdın" diyor.
Çok samimi olduklarını söyleyen iki arkadaş birbirlerine orosp. çocuğu diyor mesela. Siz de hiç onur yok mu? diyorum, anlamıyorlar.
Hanzoluğu ile övünür olmuş biri kız arkadaşına bok gibi davranıyor ama kız bundan şikayetçi değil kabullenmiş olayı. Kurt sürülerindeki hiyerarşi gibi, daha incesi değil.
Dil konusundan bir şeyler konuşurken mutlaka biri çıkıp "lan ben türkçeyi zor konuşuyorum" diyor. "Öğrensene o zaman gerizekalı" diyesim geliyor. Dersini aldığım, her gün uğraştığım bir şey hakkında "bilmiyorum" demeye utanırdım ben.
Çocuğu yemek yerken üstüne döktü diye çocuğunu dövüyor. Ben de üstüme döktüm beni de mi döveceksin? diyorum, boş boş yüzüme bakıyor.
Ormanda yaşıyor hissi uyandırıyor bende bunlar. İnsanlar hayvan gibi yaşıyorlar sanki. İnsanlara anlatmaya çalışıyorum ama anlamıyorlar bile. En fazla bir süreliğine öyleymiş gibi davranıyorlar, o kadar. İnsanlar bu yüzden soğuyorum. Bu kalitesizliğe bir türlü alışamadım. Bununla yaşamayı öğrendim ama alışamadım bir türlü. "çok detayını düşünüyorsun yeaa" diyen olacaktır şimdi, tamam da siz neden düşünmüyorsunuz?
edit: mesela uzun uzun bir şeyler anlatıyorum, eleman gidip verdiğim örneğe takılıyor. örnek vermesen anlamıyor, işte bu insanlara bir şey anlatamıyorsun. hatta beni burada bile buluyorlar.
ben bu insanlardan uzak duruyorum elimden geldiğince ama annem ya da abim bunu yapıyorsa? tanıdıklarım arasında böyle davranmayan insan çok az. insanların geneli neden böyle diye soruyorum.
0
Mesela arkadaşlar film izlemek ister, ben de bir film bulurum. Tepki; "senin bulduğun film bu kadar olur".
---
ergen ezmesi bunlar.
bizim yurtta olurdu. herkes birbirine mal salak aptal demek için yer arardı. orta 2'de kaldı. hatta birisi espri yaptı diyelim "sifoooon" diye bağıranlar olurdu. üstünden çeyrek asır geçti neredeyse.
hala bu insanlarla beraberseniz sizde de sorun bol.
---
ergen ezmesi bunlar.
bizim yurtta olurdu. herkes birbirine mal salak aptal demek için yer arardı. orta 2'de kaldı. hatta birisi espri yaptı diyelim "sifoooon" diye bağıranlar olurdu. üstünden çeyrek asır geçti neredeyse.
hala bu insanlarla beraberseniz sizde de sorun bol.
0
bu tarz insanlar yüzünden zaten hep filmleri tek başıma izlerim.
0
söylediklerinin hepsine katılıyorum. hatta konuşmaya başlasam, sayfalara sığmayacak kadar benzeri örnekler sıralayabilirim.
sadece senin çevrende yok onlardan, duyuru'ya bak, sözlüğe bak, her yerde onlardan dolu.
ben de kendime soruyorum; "yahu onlar bu toplumda büyüdüler de bu şekilde oldularsa, ben de bu toplumda ortalama bir ailede ortalama şartlarda büyüdüm, ben niye onlar gibi değilim. yok benimki normal ise (ki ben bunu iddia ediyorum her zaman) onlar nerede büyüdü de böyle oldular? onlar insansa benim gibiler ne, benim gibiler insansa onlar ne?"
eskilerin bir sözü vardır; "ayaklar baş olmuş" diye. çok güzel açıklar bu durumu.
eskiden insanlar görgüsüzlükleri veya cahilliklerinden utanırlardı, şimdi onlarla övünür hale geldiler.
adama "e sen daha anadilini konuşamıyorsun yazamıyorsun?" diyorsun, kalkıp sana onun yanlış bir şey olmadığını savunuyor.
ne yapabilirsin ki bu zihniyete? hiç bir şey. toplumda ciddi bir şekilde zeka düşüklüğü var. ve giderek artıyor. ortalama zekada bir insan; dilini minimum kurallarla konuşup yazması gerektiğini, minimum görgü kurallarını bilmesi gerektiğini, vücuduna bakması gerektiğini, genel kültüre sahip olması gerektiğini "düşünür", "idrak" eder.
ama "idrak yolları enfeksiyonu" almış başını gidiyor.
duyuru'da bile;
insanlara bir kadın ya da bir erkek konusunda özel hayatına dair bir konuyla ilgili fikirlerini soruyorsun. adam o kadın ya da erkek ile ilgili olarak "karı, koy gitsin, pompala, sok, kevaşe, orospu, bilmem ne,vs vs" deme hakları olduğunu düşünüyorlar yahu..
sırf bu yüzden özel hayata dair hiç bir şey soramıyorum ben burada. fikir alacağım yerde oturup bir sürü malla uğraşmaktansa, hiç sormamayı tercih ediyorum. adam fikrini belirtmek hakkı ile, hakaret etmek hakkı arasındaki farkı bile bilmiyor. biri bir şey sorunca, ağzına gelen her üslubu kullanabilme hakkı buluyor kendinde haspam... bu duruma gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum gerçekten... beş para etmeyen oksijen israfları..
sadece senin çevrende yok onlardan, duyuru'ya bak, sözlüğe bak, her yerde onlardan dolu.
ben de kendime soruyorum; "yahu onlar bu toplumda büyüdüler de bu şekilde oldularsa, ben de bu toplumda ortalama bir ailede ortalama şartlarda büyüdüm, ben niye onlar gibi değilim. yok benimki normal ise (ki ben bunu iddia ediyorum her zaman) onlar nerede büyüdü de böyle oldular? onlar insansa benim gibiler ne, benim gibiler insansa onlar ne?"
eskilerin bir sözü vardır; "ayaklar baş olmuş" diye. çok güzel açıklar bu durumu.
eskiden insanlar görgüsüzlükleri veya cahilliklerinden utanırlardı, şimdi onlarla övünür hale geldiler.
adama "e sen daha anadilini konuşamıyorsun yazamıyorsun?" diyorsun, kalkıp sana onun yanlış bir şey olmadığını savunuyor.
ne yapabilirsin ki bu zihniyete? hiç bir şey. toplumda ciddi bir şekilde zeka düşüklüğü var. ve giderek artıyor. ortalama zekada bir insan; dilini minimum kurallarla konuşup yazması gerektiğini, minimum görgü kurallarını bilmesi gerektiğini, vücuduna bakması gerektiğini, genel kültüre sahip olması gerektiğini "düşünür", "idrak" eder.
ama "idrak yolları enfeksiyonu" almış başını gidiyor.
duyuru'da bile;
insanlara bir kadın ya da bir erkek konusunda özel hayatına dair bir konuyla ilgili fikirlerini soruyorsun. adam o kadın ya da erkek ile ilgili olarak "karı, koy gitsin, pompala, sok, kevaşe, orospu, bilmem ne,vs vs" deme hakları olduğunu düşünüyorlar yahu..
sırf bu yüzden özel hayata dair hiç bir şey soramıyorum ben burada. fikir alacağım yerde oturup bir sürü malla uğraşmaktansa, hiç sormamayı tercih ediyorum. adam fikrini belirtmek hakkı ile, hakaret etmek hakkı arasındaki farkı bile bilmiyor. biri bir şey sorunca, ağzına gelen her üslubu kullanabilme hakkı buluyor kendinde haspam... bu duruma gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum gerçekten... beş para etmeyen oksijen israfları..
0
aziz nesin'in "insanların %60'ı aptaldır" söylemidir bu bence. çoğu insan hayatında incelik, kibarlık aramaz. kendini geliştirmeye uğraşmaz. otorite yok olduğunda insanlar, hayvanlardan daha kötü olur.
eğer insan, kendinden başkasına zarar vermemin kötü bir şey olduğu içgüdüsüyle dünyaya gelseydi ne savaş olurdu, ne tecavüz, ne de vergi kaçırma... yazık ki insan ırkının seviyesi aslında çok düşük.
eğer insan, kendinden başkasına zarar vermemin kötü bir şey olduğu içgüdüsüyle dünyaya gelseydi ne savaş olurdu, ne tecavüz, ne de vergi kaçırma... yazık ki insan ırkının seviyesi aslında çok düşük.
0
bana kalsa bir insan duyuruda
"yaaa eski sevgilim aradı acaba nedendir"
"lan dün bir çocuk gördüm çok tatlıydı yaaa"
diye soruyorsa zaten ne yanıt alsa yeridir, soran kişi kendisi nitrojen israfıdır, yanıt veren oksijen israfı olmuş, çok değil.
bir ilişkimi adam gibi anlatıp fikrine güveneceğim 1-2 kişi tanırım ya da tanımam. onda da adam gibi ince ince anlatmam gerekir her şeyimi. hem beni süper tanıyacak hem karşımdakini bilecek hem ilişki dinamiklerini anlayacak hem benden olgun olacak hem kıskanmadan yargılamadan tarafsızca anlatıcak anlayacak vs vs.
ben X sevgilim = ilişki.
binlerce değişken yok milyonlarca değişken var.
şu duyuruda adam - kadın 27 kelime ile duyuru açıp aşkına sevgilisine aşkını sevgilisini hiç bilmeyen (ve umursamayan?) insanlardan yanıt bekliyorsa, bunu ciddi ciddi yapıyorsa esas o insan oksijen israfıdır.
burada da aynısı var.
ciddi ciddi sen bizim fikirlerimizle hayatını değiştirecek misin?
annen abin mi değişecek?
sen bu yaşına kadar bunla mücadeleyi öğrenemediysen şimdi mi öğreneceksin?
sadece son 24 saatte bu ve buna benzer bir sürü şey gördüm. e tabi ben de oksijenimi israf ediyorum o da ayrı.
"yaaa eski sevgilim aradı acaba nedendir"
"lan dün bir çocuk gördüm çok tatlıydı yaaa"
diye soruyorsa zaten ne yanıt alsa yeridir, soran kişi kendisi nitrojen israfıdır, yanıt veren oksijen israfı olmuş, çok değil.
bir ilişkimi adam gibi anlatıp fikrine güveneceğim 1-2 kişi tanırım ya da tanımam. onda da adam gibi ince ince anlatmam gerekir her şeyimi. hem beni süper tanıyacak hem karşımdakini bilecek hem ilişki dinamiklerini anlayacak hem benden olgun olacak hem kıskanmadan yargılamadan tarafsızca anlatıcak anlayacak vs vs.
ben X sevgilim = ilişki.
binlerce değişken yok milyonlarca değişken var.
şu duyuruda adam - kadın 27 kelime ile duyuru açıp aşkına sevgilisine aşkını sevgilisini hiç bilmeyen (ve umursamayan?) insanlardan yanıt bekliyorsa, bunu ciddi ciddi yapıyorsa esas o insan oksijen israfıdır.
burada da aynısı var.
ciddi ciddi sen bizim fikirlerimizle hayatını değiştirecek misin?
annen abin mi değişecek?
sen bu yaşına kadar bunla mücadeleyi öğrenemediysen şimdi mi öğreneceksin?
sadece son 24 saatte bu ve buna benzer bir sürü şey gördüm. e tabi ben de oksijenimi israf ediyorum o da ayrı.
0
sende bence aşırı ürkeklik, kendine güvensizlik var:
"Dil konusundan bir şeyler konuşurken mutlaka biri çıkıp "lan ben türkçeyi zor konuşuyorum" diyor. "Öğrensene o zaman gerizekalı" diyesim geliyor. Dersini aldığım, her gün uğraştığım bir şey hakkında "bilmiyorum" demeye utanırdım ben. "
---
gerizekalı de bence yeri gelince.
birisi sana "bu ne ya senin filmin bu kadar olur" derse "siktir lan it sen kendine bak" de. de ama bir daha da görüşme.
kendini ezdirme.
al sana net - elle tutulu bir yanıt.
"Dil konusundan bir şeyler konuşurken mutlaka biri çıkıp "lan ben türkçeyi zor konuşuyorum" diyor. "Öğrensene o zaman gerizekalı" diyesim geliyor. Dersini aldığım, her gün uğraştığım bir şey hakkında "bilmiyorum" demeye utanırdım ben. "
---
gerizekalı de bence yeri gelince.
birisi sana "bu ne ya senin filmin bu kadar olur" derse "siktir lan it sen kendine bak" de. de ama bir daha da görüşme.
kendini ezdirme.
al sana net - elle tutulu bir yanıt.
0
ego çarpıştırmak sevenler grubu. orman daha iyi valla :) ormanda böyle yaşarsan hayatta kalamaz ölürsün, itişe itişe.
demek sende ukala bir hava var ki hep öyle beğenmezsin diyorlar, belki haklı bir yanları olabilir biraz düşününce. bir de ben ne zaman böyle beğenmediğim olaylarla karşılaşsam bırakıyorum başkalarının ne yaptığını, onların zararı kendine olur anca beni ilgilendirmez, kendime bakıyorum. bakalım aynı hataya ben de düşüyo muyum? insanları ezmek, kendimi yüceltmek gibi bir çabaya giriyo muyum? sana da bunu tavsiye ederim.
he tabi bu kabalıklar terbiye ile alakalı, evinde hiç incelik olmayan adamdan bişey bekleyemezsin.
demek sende ukala bir hava var ki hep öyle beğenmezsin diyorlar, belki haklı bir yanları olabilir biraz düşününce. bir de ben ne zaman böyle beğenmediğim olaylarla karşılaşsam bırakıyorum başkalarının ne yaptığını, onların zararı kendine olur anca beni ilgilendirmez, kendime bakıyorum. bakalım aynı hataya ben de düşüyo muyum? insanları ezmek, kendimi yüceltmek gibi bir çabaya giriyo muyum? sana da bunu tavsiye ederim.
he tabi bu kabalıklar terbiye ile alakalı, evinde hiç incelik olmayan adamdan bişey bekleyemezsin.
0
bu arada terbiye demek kendini bilmek, efendi olmak, KENDİNDEN GÜÇSÜZÜ ezmemek, kendinden güçlüye yalakalık yapmamak vs vs diye sıralanabilecek güzel davranışlar bütünüdür.
kendini ezdirmek, rezil duruma tahammül etmenin adı terbiye olmasın lütfen.
ayrıca: mesela bu:
Çok samimi olduklarını söyleyen iki arkadaş birbirlerine orosp. çocuğu diyor mesela. Siz de hiç onur yok mu? diyorum, anlamıyorlar.
sen neden soruyorsun ki arkadaşım? ne gibi bir yanıt bekliyorsun ki?
"evet biz ezik zavallı tipleriz orospu cocugu demenın samımıyet oldugunu sanan karakter çöplüğü bok kişilikli itiz" demelerini mi bekliyorsun?
neden şaşırıyorsun tüm bunlara?
kendini ezdirmek, rezil duruma tahammül etmenin adı terbiye olmasın lütfen.
ayrıca: mesela bu:
Çok samimi olduklarını söyleyen iki arkadaş birbirlerine orosp. çocuğu diyor mesela. Siz de hiç onur yok mu? diyorum, anlamıyorlar.
sen neden soruyorsun ki arkadaşım? ne gibi bir yanıt bekliyorsun ki?
"evet biz ezik zavallı tipleriz orospu cocugu demenın samımıyet oldugunu sanan karakter çöplüğü bok kişilikli itiz" demelerini mi bekliyorsun?
neden şaşırıyorsun tüm bunlara?
0
buraya hayatın anlamını aramaya çıkmadım. belki biri benim göremediğimi görmüştür, bilmediğimi yaşamıştır diye burada sordum. ki tik koyduğum kişiler için öyle olduğunu sanıyorum. ama sen sorumda örnek olarak verdiğim kişilerdenmişsin. senin de bir şeylere katkın oldu, gördün mü? işte o yüzden burada sordum.
0
ananza
esmer kızlar neden böyle tarz yaratma peşinde malmı bunlar, esmersiniz lan siz, niye saçınızı sarıya boyuyorsunuz bok gibi duruyor işte, dipleri simsiyah üstler sarımtrak birşey bok rengi gibi , bunlkar yakışıyormu sizce ?
esmer kızlar neden böyle tarz yaratma peşinde malmı bunlar, esmersiniz lan siz, niye saçınızı sarıya boyuyorsunuz bok gibi duruyor işte, dipleri simsiyah üstler sarımtrak birşey bok rengi gibi , bunlkar yakışıyormu sizce ?
0
kaşlar siyah saçlar sarı oluyo ya bi de, işte o zaman kusasım geliyo benim.
0
---/--- kişisel bir hitap yok, konu denk gelmiş, ortaya, genel zihniyete karşı düşüncelerimdir. lütfen gereksiz polemiklerle uğraştırmayın ---/---
kimin saçını, başını, kıçını, makyajını, yemeğini, ayakkabısını, yüzünü gözünü nasıl yaptığından sana ne paşam?
bir kere fikir belirtme tarzını öğrenin artık. "yakışmıyor" demek kimsenin haddine değil. herkes "ben beğenmiyorum / ben hoşlanmıyorum" diyerek fikir belirtebilir ancak. bak kendini ifade ediyor burada. oysa karşı tarafa "yakışmıyor" diyerek, karşı tarafın zevklerini küçümsüyorsun kendi keyfine uymamış diye. e çüş?!!
senin beğenmediğinin, yakıştırmadığının bir başkasının da beğenme hakkı yok mu???? sen kimsin ki, insanları seçimleri için bu şekilde aşağılıyorsun, kendini bir biiipp sanıyorsun? yapan kişi o şekilde beğeniyor yahu, sana mı soracak neyi nasıl yapacağını??
insanların zevklerine, giyimlerine, kıyafetlerine, süslerine, zevklerine karışmaktan elinizi, o küçük aklınızı çekin artık ya!! sen başkalarının zevklerini küçümseyeceğine, kendine bakıp, kendini nasıl geliştirebilirsin ona vakit harca..
nasıl sinir oluyorum şu çevresinde kendi paşa gönüllerinin istediği gibi giyinmeyen, yemeyen, yürümeyen, izlemeyen, makyaj yapmayan, saçını başını yüzünü boyamayan/boyayan kişilerle ilgili görgüsüz ve çapsız konuşanlara..
bu çok akıllılar, o cümleleriyle kendilerini anlattıklarını da bilmiyorlar ne kadar her fırsatta anlatmaya çalışsak da..
"fikir belirtmek" ile "saygısızlık/görgüsüzlük yapmak" arasındaki farkı öğrenin artık bir zahmet. yıl olmuş bilmem kaç hala "onun şurası, bunun burası, ayy iğrennççç, ay kezbaaannn, ay şeyinin şeyi!! insan bir arpa boyu yol alır yahu..
kimin saçını, başını, kıçını, makyajını, yemeğini, ayakkabısını, yüzünü gözünü nasıl yaptığından sana ne paşam?
bir kere fikir belirtme tarzını öğrenin artık. "yakışmıyor" demek kimsenin haddine değil. herkes "ben beğenmiyorum / ben hoşlanmıyorum" diyerek fikir belirtebilir ancak. bak kendini ifade ediyor burada. oysa karşı tarafa "yakışmıyor" diyerek, karşı tarafın zevklerini küçümsüyorsun kendi keyfine uymamış diye. e çüş?!!
senin beğenmediğinin, yakıştırmadığının bir başkasının da beğenme hakkı yok mu???? sen kimsin ki, insanları seçimleri için bu şekilde aşağılıyorsun, kendini bir biiipp sanıyorsun? yapan kişi o şekilde beğeniyor yahu, sana mı soracak neyi nasıl yapacağını??
insanların zevklerine, giyimlerine, kıyafetlerine, süslerine, zevklerine karışmaktan elinizi, o küçük aklınızı çekin artık ya!! sen başkalarının zevklerini küçümseyeceğine, kendine bakıp, kendini nasıl geliştirebilirsin ona vakit harca..
nasıl sinir oluyorum şu çevresinde kendi paşa gönüllerinin istediği gibi giyinmeyen, yemeyen, yürümeyen, izlemeyen, makyaj yapmayan, saçını başını yüzünü boyamayan/boyayan kişilerle ilgili görgüsüz ve çapsız konuşanlara..
bu çok akıllılar, o cümleleriyle kendilerini anlattıklarını da bilmiyorlar ne kadar her fırsatta anlatmaya çalışsak da..
"fikir belirtmek" ile "saygısızlık/görgüsüzlük yapmak" arasındaki farkı öğrenin artık bir zahmet. yıl olmuş bilmem kaç hala "onun şurası, bunun burası, ayy iğrennççç, ay kezbaaannn, ay şeyinin şeyi!! insan bir arpa boyu yol alır yahu..
0
taha1907
sizce pizza buls mu dominos mu
sizce pizza buls mu dominos mu
0
bulls' un avcılar şubesinin pizzaları çok tırt. ayrıca 3 kez arayıp iptal ettirsem de reklam mesajı gönderiyor.
0
arap faik
Var mı böyle bi mucizevi bir marka içki, veya ne yapmamı önerirsiniz bulanmaması için.
Var mı böyle bi mucizevi bir marka içki, veya ne yapmamı önerirsiniz bulanmaması için.
0
viski, tekila gibi sert alkollu ickiler bira, vodka ve sarap icmis kisilerin migdesini bulandirabilir.
en temizi: martini'dir. veya baileys.
bunlar icki gibi deiller, daha ziyade tatli gibidirler ve migdeni bulandirmazlar.
en temizi: martini'dir. veya baileys.
bunlar icki gibi deiller, daha ziyade tatli gibidirler ve migdeni bulandirmazlar.
0
mayalı değil damıtılmış içkiler tercih et ve yüksek alkollü kokteylleri dene.
0
baileys +1, baileys + süt (bilgiğimiz süt) karıştırıp içebilirsin. nesquickli süt gibi oluyor.
yasal uyarı: alkol sağlığa zararlıdır, içmeyin! ben bırakalı 1.5 yıl falan oluyor.
yasal uyarı: alkol sağlığa zararlıdır, içmeyin! ben bırakalı 1.5 yıl falan oluyor.
0
baileys fiyat performansa göre evet pahalı gibi ama sen zaten sarhoş olmak için baileys içersen işin zor. benim tavsiyem bacardi-cola yapman
0
bira içince miden bulanıyorsa, içme daha iyi. götü başı dağıtırsın falan. sakat.
0
her türlü markayı iç ama mutlaka üzerine kokoreç ye.
sevmiyorsan kus. için temizlenir. güzel olur.
sevmiyorsan kus. için temizlenir. güzel olur.
0
malibu, baileys gibi sütle karıştıralan içkileri dene. nesquik bile koyuyolar çikolatalı süt yani. votkayı mutlaka bir meyve suyuyla karıştır. az votka bol meyve suyu koyarsan vişne portakal falan miden bulanmaz. aromalı şarapta deneyebilirsin. en iyi yer bu konuda istanbul/fransız sokağı çok ilginç şeyler var
0
cancan
nedir bunun mantığı?they do ve he does dan farkı nedir?
nedir bunun mantığı?they do ve he does dan farkı nedir?
0
he she it de does kullanılıyor
I,We,They de ise do kullanıılır farkı budur anladıgım kadarıyla
I,We,They de ise do kullanıılır farkı budur anladıgım kadarıyla
0
Anladığım kadarıyla, have'ın yarattığı farkı soruyosun. they do'dan farkı nedir diyerek.
They have something. onlar bir şeye sahip.
They do have something. konuşma sırasında onların bir şeye sahip olduğunu vurguluyosun. örnek vermeye çalışıyım.
1. adam - hurry up, there is no time to take your clothes. ( acele et, kıyafetlerini almaya zaman yok )
2. adam - i want to take clothes for them. they have nothing to wear (onlar için almak istiyorum kıyafetleri. giyecek bir şeyleri yok )
Burada 1. adam kızıyor ve vurgulu şekilde.
1. adam - they do have something.
gibi çok sallamasyon oldu yada şu var. i do love you. sevdiğini vurguluyosun ama bu şekilde oluyo mu bilmem :)
They have something. onlar bir şeye sahip.
They do have something. konuşma sırasında onların bir şeye sahip olduğunu vurguluyosun. örnek vermeye çalışıyım.
1. adam - hurry up, there is no time to take your clothes. ( acele et, kıyafetlerini almaya zaman yok )
2. adam - i want to take clothes for them. they have nothing to wear (onlar için almak istiyorum kıyafetleri. giyecek bir şeyleri yok )
Burada 1. adam kızıyor ve vurgulu şekilde.
1. adam - they do have something.
gibi çok sallamasyon oldu yada şu var. i do love you. sevdiğini vurguluyosun ama bu şekilde oluyo mu bilmem :)
0
eski ingilizceden kalma bir şey olmalı( şu an sallıyorum ama doğru çıkarsa şaşırmam. valla öyleymiş, bayağı da incelenmiş bir konu gibi, www.american.edu), ama şimdi herhangi bir fiilden önce kullanıldığında vurgulamış oluyorsun, mesela "i do love you" diyebilirsin, geçmişi de yapılabilir, "i did understand you" gibi...
0
do'nun vurgu için kullanımından çok,
neden birinde "do" diğerinde "does" olarak kullanıldığını soruyorsun anladığım kadarıyla?
fiiler/eylemler geniş zamanda zamirlere göre kendi haliyle ya da -s takısı alarak kullanılır.
I
you
they
için fillerin kendi halleri kullanılır. buradaki fiil/eylem "do" olduğu için kendi halinde kullanılıyor.
he
she
it
için fiiler -s takısı alır dedik, buradaki "do"nun takı almış hali de "does" oluyor.
*****
i/we/they "do" / play / go / see / want / take / try /
she/he/it "does" / plays / goes / sees / wants / takes / tries /
neden birinde "do" diğerinde "does" olarak kullanıldığını soruyorsun anladığım kadarıyla?
fiiler/eylemler geniş zamanda zamirlere göre kendi haliyle ya da -s takısı alarak kullanılır.
I
you
they
için fillerin kendi halleri kullanılır. buradaki fiil/eylem "do" olduğu için kendi halinde kullanılıyor.
he
she
it
için fiiler -s takısı alır dedik, buradaki "do"nun takı almış hali de "does" oluyor.
*****
i/we/they "do" / play / go / see / want / take / try /
she/he/it "does" / plays / goes / sees / wants / takes / tries /
0
sanat guresi
kadınlar açısından soruyorum; yaklaşık bir sene tanışıp evlenmek için nasıl bir süre? çok mu erken bulursunuz, ya da karşılıklı minimum gereklilikler sağlanır olur mu dersiniz? işin içinde görücü usulü de olabilir, hatta bu süreyi kısaltmış bile olabilir.
kadınlar açısından soruyorum; yaklaşık bir sene tanışıp evlenmek için nasıl bir süre? çok mu erken bulursunuz, ya da karşılıklı minimum gereklilikler sağlanır olur mu dersiniz? işin içinde görücü usulü de olabilir, hatta bu süreyi kısaltmış bile olabilir.
0
kuzenim 1 sene flört ettiği adamla evlendi, dayak yedi ve boşandı. tabii genelleme yapmayacağım bu sadece bir örnek.
0
evlenmenin böyle bir süresi, kuralı bilmem neyi yoktur.
not: 8 senelik evliyim.
not: 8 senelik evliyim.
0
benim bir tanıdığım da 4 yıl bir çocukla çıktı, ailesi istemedi ayrıldı. şimdi başka biriyle aşk evliliği yaptı. onunla da 1 yıl kadar flört etmişti. şimdi gayet mutlu mesutlar.(ailesi dahil)
ama böyle konularda genelleme yapılamıyor. hah tamam bu insan dediğiniz kişiyse 1 yıl uygun bir süre.
ama böyle konularda genelleme yapılamıyor. hah tamam bu insan dediğiniz kişiyse 1 yıl uygun bir süre.
0
evlenmek için çıkma süresi değil karakter çözümlemesi önemli. karakteri sağlam biriyse 2 aylık çıkma ile bile evlenir.
karakter çözümlemesi
1- aşırı kıskanç mı?
2- sana üstün gelme çabası var mı?
3- yalan söylüyor mu?
4- cimri mi?
5- ailesi sizi istemiyor ya da beğenmiyor mu?
6- sık içer mi? sık içenler yüzde 70 alkol bağımlısıdır.
vb
karakter çözümlemesi
1- aşırı kıskanç mı?
2- sana üstün gelme çabası var mı?
3- yalan söylüyor mu?
4- cimri mi?
5- ailesi sizi istemiyor ya da beğenmiyor mu?
6- sık içer mi? sık içenler yüzde 70 alkol bağımlısıdır.
vb
0
Eşimi ilk tanıdığım gün onu kırk yıl tanıyormuşum gibi hissettim ve kendi kendime de olsa onunla evlenmeye karar vermiştim bile, tabii bu durum onun için de aynıymış :)) Bir yıl içinde evlendik, iki yıldır da evliyiz. Bence özel bir süresi yok, kişiden kişiye değişebilir. Yani erken ya da geç demek doğru değil bence.
0
teyzem internetten biriyle tanıştı, 2 ay sonra evlenmeye karar verdiler. 1 yıl sonra evlendiler.
5 senedir evliler. çok da mutlular.
bu da uç örneklerden biri. demek istediğim olunca oluyor.
5 senedir evliler. çok da mutlular.
bu da uç örneklerden biri. demek istediğim olunca oluyor.
0
hayatını sevdiğin kişiyle geçirmek istediğin için evlenirsin zaten.
bunun da zamanı olmaz ki. o isteği duyduktan sonra geçen her dakika ömründe boşa gitmiş olur zaten.
bunun da zamanı olmaz ki. o isteği duyduktan sonra geçen her dakika ömründe boşa gitmiş olur zaten.
0
çok uzun ilişkilerin sonu düğün dernek olmuyo nedense böyle bi olay var. bi bi buçuk sene güzel bence.
0
mortingensitrayzee
Bacak bölgesinde oluşan çatlakları yok eden bir tedavi yöntemi mevcut mudur a dostlar?
Bacak bölgesinde oluşan çatlakları yok eden bir tedavi yöntemi mevcut mudur a dostlar?
0
tamamen yok eden bir yöntem var.
ama beyazlamamış olmaları gerekiyor.
yeni çatlaklar üzerinde etkili yani.
mezolift denen bir şey var.
mezoterapi gibi.
ama nerede yaptırdığınız ve doktorunuzun kim olduğu çok önemli tabii.
ama beyazlamamış olmaları gerekiyor.
yeni çatlaklar üzerinde etkili yani.
mezolift denen bir şey var.
mezoterapi gibi.
ama nerede yaptırdığınız ve doktorunuzun kim olduğu çok önemli tabii.
0
noise
bazı insanlar kilo vermek için yürüyüş yapmayı yararsız görüyorlar ve böyle dediklerinde benim de şevkim kırılıyor. yürüyüş gerçekten yararsız mı ya?
bazı insanlar kilo vermek için yürüyüş yapmayı yararsız görüyorlar ve böyle dediklerinde benim de şevkim kırılıyor. yürüyüş gerçekten yararsız mı ya?
0
olur mu öyle günde yarım saatte olsa yürüyüş o kadar yararlı ki.
sportif bir kişilik değilimdir, 1 aydır yürüyüş yapıyorum her gün yaklaşık 45 dakika. kilo verdim mi? Hayır çünkü yediklerime dikkat etmiyorum lakin geçen halısaha maçı yaptım ilk defa nefes nefese kendimi yere atmadan bitirebildim maçı.
yediklerime dikkat etsem biraz da sabırla kilo verilir bence.
sportif bir kişilik değilimdir, 1 aydır yürüyüş yapıyorum her gün yaklaşık 45 dakika. kilo verdim mi? Hayır çünkü yediklerime dikkat etmiyorum lakin geçen halısaha maçı yaptım ilk defa nefes nefese kendimi yere atmadan bitirebildim maçı.
yediklerime dikkat etsem biraz da sabırla kilo verilir bence.
0
yürüyüş iyi bir şey yav. hiç yürümemekten daha iyi. kendini rahat hissetiğin bir yürüyüş seni daha sağlıklı yapar. bir de tempolu yürüyüş diye birşey var.
0
vücudu en çok düzende tutan şeylerden biridir yürüyüş, ama böyle süklüm püklüm değil yüksek tempolu yürüyüş en faydalı olan.
0
Daha duzenli ve agir sporlar yapanlar yuruyusu spordan saymaz misal ben. Cunku antrenmana giderken bile yurudugum mesafe+tasidigim esyalar yuzunden normal yuruyus yapanin harcadigi enerjiyi harciyorum.
Ama boyle bir spor yapmayanlar icin hatta hic spor yapmamis insanlar icin yuruyus evet spordur.
Ama boyle bir spor yapmayanlar icin hatta hic spor yapmamis insanlar icin yuruyus evet spordur.
0
Yürümek pek kilo verdirmez
Örneğin şu tabloya göre sadece 1 öğün 1 porsiyon bulgur pilavı bi de cacık yesen
291+131 = 422 kalori alıyosun
www.diyetform.com
Ortalama yürüyüş hızı 5 km/s desek bu saatte 3 mil civarı yapar bu kişi 100 kg desek ve 1 saat yürüyor desek şuradaki hesaba göre 330 kalori yakar yani bırak önceki kiloyu o öğünde yediğini bile tam yakmaz yürüyerek
www.the-fitness-walking-guide.com
Ama yürüyüş iyidir kalbi çalıştırır ciğerleri açar. Fakat kilo vermek için alınan kaloriyi yakmaya çalışmakla beraber kalori alımına dikkat etmek lazım.
Örneğin şu tabloya göre sadece 1 öğün 1 porsiyon bulgur pilavı bi de cacık yesen
291+131 = 422 kalori alıyosun
www.diyetform.com
Ortalama yürüyüş hızı 5 km/s desek bu saatte 3 mil civarı yapar bu kişi 100 kg desek ve 1 saat yürüyor desek şuradaki hesaba göre 330 kalori yakar yani bırak önceki kiloyu o öğünde yediğini bile tam yakmaz yürüyerek
www.the-fitness-walking-guide.com
Ama yürüyüş iyidir kalbi çalıştırır ciğerleri açar. Fakat kilo vermek için alınan kaloriyi yakmaya çalışmakla beraber kalori alımına dikkat etmek lazım.
0
hic yapmamaktan iyidir tabiki ama nabzi yukseltmiyor, fazla bir efor gerektirmiyor. acikcasi spor denemez pek. aktivite olabilir ancak.
0
yağ yakmak dolayısıyla belli bir düzende kilo vermek için tempolu ve uzun süreli yürüyüş yardımcı olur. belli bir ritmi tutturamadan dağ bayır gezerek yine metabolizmanı çalıştırmış olursun ama o tam spor olmaz. gezinti falan olur herhalde.
0
kilo sorunum hiç olmadı, zayıfım hatta. yürümenin de faydası olduğuna hiç inanmazdım. ta ki yıllar önce başıma bir şey gelene kadar;
iş yerim yürüme mesafesindeydi. ama her gün geç kalıyordum ve evden çıkınca işe yetişmek için hızlı hızlı yürüyordum. ortalama 25 dakika falan sürüyordu. bu hızlı yürüme sadece sabahları oluyordu.
üç-dört ay sonra pantolonlarımın basenlerinin iyice bollaştığını fark ettim. ilk önce anlamadım. daha sonra bu farkın her sabah hızlı yürüme dolayısıyla oluştuğunu fark ettim. kilomda fark olup olmadığını hatırlamıyorum.
ama bacaklarım zaten zayıf olduğu halde, pantolonların basen kısımlarında boşluk oluşmuştu.
işte o gün, tempolu yürümenin gerçekten vücutta değişiklik yaptığına inandım. ama püf noktası; tempolu yürümek.
iş yerim yürüme mesafesindeydi. ama her gün geç kalıyordum ve evden çıkınca işe yetişmek için hızlı hızlı yürüyordum. ortalama 25 dakika falan sürüyordu. bu hızlı yürüme sadece sabahları oluyordu.
üç-dört ay sonra pantolonlarımın basenlerinin iyice bollaştığını fark ettim. ilk önce anlamadım. daha sonra bu farkın her sabah hızlı yürüme dolayısıyla oluştuğunu fark ettim. kilomda fark olup olmadığını hatırlamıyorum.
ama bacaklarım zaten zayıf olduğu halde, pantolonların basen kısımlarında boşluk oluşmuştu.
işte o gün, tempolu yürümenin gerçekten vücutta değişiklik yaptığına inandım. ama püf noktası; tempolu yürümek.
0
holy diver
duyuru her ne kadar bir çok kişi tarafından kıymeti bilinmeden arsızca, ahlaksızca, hoyratça kullanılıyor olsa da; (küçükler abisi, büyüyünce kıymet bilecekler inşallah) bana göre kullanıcılar/okuyucular için gerçekten sözlükten çok daha dinamik ve etkili, daha yaşayan, daha canlı ve işlevli bir ort
duyuru her ne kadar bir çok kişi tarafından kıymeti bilinmeden arsızca, ahlaksızca, hoyratça kullanılıyor olsa da; (küçükler abisi, büyüyünce kıymet bilecekler inşallah)
bana göre kullanıcılar/okuyucular için gerçekten sözlükten çok daha dinamik ve etkili, daha yaşayan, daha canlı ve işlevli bir ortam.
genelde az cevap yazıyor daha çok okuyorum. yaş ortalaması küçük olduğu için çoğunlukla sözlükteki 15 yaşında hayatı anladığını sanan gerizekalılar başlığını hatırlatıyor zihniyetler.
ama işte aradaki azınlık kalan çok güzel düşünceler, bilgiler, yorumlar, tavsiyeler, tecrübeler için bu siteye takılmaya değiyor. gerçekten o küçük azınlığa çok teşekkür ediyorum. az zamanda çok şey öğrendim onlar sayesinde.
geleyim asıl kanayan yaraya; size göre "TROLL'lük" bana göre "ikiyüzlülük" konusuna.
kendimden örnekle devam edeyim;
lezbiyen ilişkisinde sorun yaşayan birinin(21) yazdığı bir duyuruya cevap yazmışım. 7 eylül'de duyuru sahibi msj atmış "çok uzun bir yazı göndersem okur musun, anlatacak kimsem yok.vsvs" demiş.. "tabi" diyerek cevap vermişim.
ve üşenmedim bugün saydım. bana 12 mesaj atmış. ben de işimden gücümden vakit ayırıp oturup, sırf cinsel tercihlerinden dolayı kendisini toplumdan dışlanmış, itilmiş, kakılmış hissetmesin, yaşı da küçük kötü etkilenmesin diye, sürekli moral verici ve pozitif yönlendirici uzun uzun cevaplar yazmışım.
ayna nikin bugün, "karıyla ("karı" yani, zihniyetin yapısı ortada) seviştik, donu vardı, göğsüne ve göbeğine boşaldım. karı tutturdu hamile kalırım diye." falan filan şeklinde duyurusunu gördüm.
geçmişine baktım, önceki duyurularının hepsi silinmiş. vs vs derken, bu duyuru da ya moderasyon tarafından ya da kendi tarafından silindi bilmiyorum.
e ben onca zaman harcayıp mesajlarla moral vermeye çalışmışım, yardımcı olmaya çalışmışım?
bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?
peki bu aşağılık davranıştan sonra, (verecek cevabımız var ise bile) nasıl içimizden gelecek de cevap vereceğiz? bu durumda site asıl işlevini, ihtiyacı olanlara insanlara karşı destek/yardım/cevap işlevini yitirmiş olmayacak mı? site bu malların yüzünden gerçek işlevinden uzaklaşıp, onların oyuncağı haline dönmeyecek mi?
sadede geldim;
sevgili compumaster,
lütfen bir de "TROLL" bölümü açar mısın. en azından hemen "hayır" demeden önce bu konuyu biraz düşünür müsün?
sahteliklerini sergilemek isteyenler istedikleri gibi orada troll olarak fink atabilirler. bunlara bakıp eğlenenler de orada kafalarına göre takılabilir eğlenirler. normal insanlar da adam gibi duyurulara vakit ve emek harcarlar.herkes duyuru'yu kendi seçimine ve isteğine göre kullanmış olur. win-win. yani herkes mutlu.
sevgili duyurucular, sizler ne dersiniz?
***
biraz uzun olduğu için kusura bakmayın..
bana göre kullanıcılar/okuyucular için gerçekten sözlükten çok daha dinamik ve etkili, daha yaşayan, daha canlı ve işlevli bir ortam.
genelde az cevap yazıyor daha çok okuyorum. yaş ortalaması küçük olduğu için çoğunlukla sözlükteki 15 yaşında hayatı anladığını sanan gerizekalılar başlığını hatırlatıyor zihniyetler.
ama işte aradaki azınlık kalan çok güzel düşünceler, bilgiler, yorumlar, tavsiyeler, tecrübeler için bu siteye takılmaya değiyor. gerçekten o küçük azınlığa çok teşekkür ediyorum. az zamanda çok şey öğrendim onlar sayesinde.
geleyim asıl kanayan yaraya; size göre "TROLL'lük" bana göre "ikiyüzlülük" konusuna.
kendimden örnekle devam edeyim;
lezbiyen ilişkisinde sorun yaşayan birinin(21) yazdığı bir duyuruya cevap yazmışım. 7 eylül'de duyuru sahibi msj atmış "çok uzun bir yazı göndersem okur musun, anlatacak kimsem yok.vsvs" demiş.. "tabi" diyerek cevap vermişim.
ve üşenmedim bugün saydım. bana 12 mesaj atmış. ben de işimden gücümden vakit ayırıp oturup, sırf cinsel tercihlerinden dolayı kendisini toplumdan dışlanmış, itilmiş, kakılmış hissetmesin, yaşı da küçük kötü etkilenmesin diye, sürekli moral verici ve pozitif yönlendirici uzun uzun cevaplar yazmışım.
ayna nikin bugün, "karıyla ("karı" yani, zihniyetin yapısı ortada) seviştik, donu vardı, göğsüne ve göbeğine boşaldım. karı tutturdu hamile kalırım diye." falan filan şeklinde duyurusunu gördüm.
geçmişine baktım, önceki duyurularının hepsi silinmiş. vs vs derken, bu duyuru da ya moderasyon tarafından ya da kendi tarafından silindi bilmiyorum.
e ben onca zaman harcayıp mesajlarla moral vermeye çalışmışım, yardımcı olmaya çalışmışım?
bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?
peki bu aşağılık davranıştan sonra, (verecek cevabımız var ise bile) nasıl içimizden gelecek de cevap vereceğiz? bu durumda site asıl işlevini, ihtiyacı olanlara insanlara karşı destek/yardım/cevap işlevini yitirmiş olmayacak mı? site bu malların yüzünden gerçek işlevinden uzaklaşıp, onların oyuncağı haline dönmeyecek mi?
sadede geldim;
sevgili compumaster,
lütfen bir de "TROLL" bölümü açar mısın. en azından hemen "hayır" demeden önce bu konuyu biraz düşünür müsün?
sahteliklerini sergilemek isteyenler istedikleri gibi orada troll olarak fink atabilirler. bunlara bakıp eğlenenler de orada kafalarına göre takılabilir eğlenirler. normal insanlar da adam gibi duyurulara vakit ve emek harcarlar.herkes duyuru'yu kendi seçimine ve isteğine göre kullanmış olur. win-win. yani herkes mutlu.
sevgili duyurucular, sizler ne dersiniz?
***
biraz uzun olduğu için kusura bakmayın..
0
iyi de troller trollediklerini belirtirlerse o trollemek olmaz ki. öyle bir geyik ortami olur.
he haklisiniz, ona lafim yok da; bunun önune gecilemez bence maalesef.
he haklisiniz, ona lafim yok da; bunun önune gecilemez bence maalesef.
0
bence bu trollük değil. birisi seni kandırmış sadece. daha dikkatli olduğun-olduğumuz takdirde böyle durumlarla karşılaşma olasılığımız iyice düşer...
0
bunlar engellenmez ne yazıkki, 15 dakka boyu araştırıp cevap yazdığım hukuksal sorular olduğunu bilirim. açıp kıyı şeridi hakkındaki kanunu baştan sona okudum hatta eleman için. sonra izah ettim kamu yararı için böyle böyle olmaz diye. herif kendi aradığı, kafasındaki cevap olmadığı için tik atmadı. bu durumda bende boşu boşuna o kadar uğraşmış oldum.
ama ne yalan söyleyi bu davranışı beni bozmadı, çünkü o araştırdığım konulardan daha sonra 3-5 muhabbette laf açıldı ve konuşabildim rahat rahat. sende aynı şekilde vakit kaybettim olarak değil de ikna edebildim olarak düşün bence. çünkü trollük engellenmez önceki cevaplarda da denildiği gibi.
ama ne yalan söyleyi bu davranışı beni bozmadı, çünkü o araştırdığım konulardan daha sonra 3-5 muhabbette laf açıldı ve konuşabildim rahat rahat. sende aynı şekilde vakit kaybettim olarak değil de ikna edebildim olarak düşün bence. çünkü trollük engellenmez önceki cevaplarda da denildiği gibi.
0
ben "troll, trollük," ve ilgili diğer bilimum ifadelerden gerçekten hiç hoşlanmıyorum. o kadar itici geliyor ki.. ortalama bir insan neden böyle bir şeylerle uğraşır ki? böyle kavramların ortaya çıkması bile ne kadar gereksiz..
gerçi diğer yandan, "ee aradaki farklar (ve dünyada filanların falanların neden yaşandığının açıklaması) başka türlü nasıl ortaya çıkardı" diyorum çürütüyorum kendi düşüncemi...
evet ne yazık ki insanların zihniyetlerinde değişmeler, gelişmeler (kendilerine karşı hayatlarındaki herhangi konuda, davranışta, konuşmada,vs'de "ben ne yapıyorum" tarzı sorgulamalar, çeki düzen verme farkındalığı vs) olmadıkça bu tür düzenlemelerin ne kadar işe yarayacağı tartışılır.. ama küçük de olsa fark yaratsa hiç yoktan iyidir? o da bir şeydir...
herkesin "trollük" dediği şey nedir peki "kandırma" değilse? gerçekten bilmiyorum ben. çoğu kişinin de ne dediğinden haberi olmadan bir çok kelimeyi kullandığını her yerde olduğu gibi burada da görüyoruz.
"trollük nedir?" diye sorsam, elli tane farklı cevap gelir. aynı şekilde "kezban nedir?" diye sorsam ona da bin tane farklı cevap gelir.. daha çoğunluk kullandıkları kelimelerin ne anlama geldiğini ve nerede nasıl kullanılması gerektiğini bile bilmiyor. oehh!! konuşma gittikçe daha berbat bir hal alıyor, ben susayım ve dinleyeyim en iyisi..
gerçi diğer yandan, "ee aradaki farklar (ve dünyada filanların falanların neden yaşandığının açıklaması) başka türlü nasıl ortaya çıkardı" diyorum çürütüyorum kendi düşüncemi...
evet ne yazık ki insanların zihniyetlerinde değişmeler, gelişmeler (kendilerine karşı hayatlarındaki herhangi konuda, davranışta, konuşmada,vs'de "ben ne yapıyorum" tarzı sorgulamalar, çeki düzen verme farkındalığı vs) olmadıkça bu tür düzenlemelerin ne kadar işe yarayacağı tartışılır.. ama küçük de olsa fark yaratsa hiç yoktan iyidir? o da bir şeydir...
herkesin "trollük" dediği şey nedir peki "kandırma" değilse? gerçekten bilmiyorum ben. çoğu kişinin de ne dediğinden haberi olmadan bir çok kelimeyi kullandığını her yerde olduğu gibi burada da görüyoruz.
"trollük nedir?" diye sorsam, elli tane farklı cevap gelir. aynı şekilde "kezban nedir?" diye sorsam ona da bin tane farklı cevap gelir.. daha çoğunluk kullandıkları kelimelerin ne anlama geldiğini ve nerede nasıl kullanılması gerektiğini bile bilmiyor. oehh!! konuşma gittikçe daha berbat bir hal alıyor, ben susayım ve dinleyeyim en iyisi..
0
trollük neden yapılıyor zannediyorsunuz? "attention whore"luk bir yerde.
troll olarak işaretlediğimiz kullanıcıların açtığı başlıkları ve girdiği cevapları görmeyelim, bu kadar basit bir çözümü var.
troll olarak işaretlediğimiz kullanıcıların açtığı başlıkları ve girdiği cevapları görmeyelim, bu kadar basit bir çözümü var.
0
"e ben onca zaman harcayıp mesajlarla moral vermeye çalışmışım, yardımcı olmaya çalışmışım?
bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?"
neden kendinizi bu kadar önemsediğinizi anlayamıyorum.
birinin derdi olduğunu düşündünüz ve yardımcı olmaya çalıştınız. sonrasında hayvanın tekı oldugunu görmek kandırıldıgınızı düşündürebilir size orası tamam ama derdını paylastıgınız andan sonrası sızın alanınız değil artık. sadece troller için değil bu hayatın her anında böyle. insan yerıne koyup sohbet ettiğimiz kişilerin ille de minnet duyması gerekmiyor. duymuyorlar.
siz yardım isteğinizde samımı ısenız kıme yardım ettıgınızın ve neden yardım ettıgınızın aslında hiç önemi yok. yardımcı olmak ve tutamak olmak meselelerını karıstırmayalım. sızın anlattıgınız bır dılencıye para verınce kendını kahraman hıssetmek gibi bir şey. abartmayın. o parayı verdıgınızı unutmaktır sızı ınsan yapan.
bu arada belki gerçekten bir fikre bir düşünceye, bir tavsiyeye ihtiyacı olan başka bir insan vardı ve ben onu es geçmiş oldum belki?"
neden kendinizi bu kadar önemsediğinizi anlayamıyorum.
birinin derdi olduğunu düşündünüz ve yardımcı olmaya çalıştınız. sonrasında hayvanın tekı oldugunu görmek kandırıldıgınızı düşündürebilir size orası tamam ama derdını paylastıgınız andan sonrası sızın alanınız değil artık. sadece troller için değil bu hayatın her anında böyle. insan yerıne koyup sohbet ettiğimiz kişilerin ille de minnet duyması gerekmiyor. duymuyorlar.
siz yardım isteğinizde samımı ısenız kıme yardım ettıgınızın ve neden yardım ettıgınızın aslında hiç önemi yok. yardımcı olmak ve tutamak olmak meselelerını karıstırmayalım. sızın anlattıgınız bır dılencıye para verınce kendını kahraman hıssetmek gibi bir şey. abartmayın. o parayı verdıgınızı unutmaktır sızı ınsan yapan.
0
sen çok tatlı bir insansın ve iyiniyetlisin tanrı seni korusun. Düşündüklerin yanlış değil fakat biraz naif diyebilirim, ne yazıkki bunların önüne geçmenin bir yolu olduğunu düşünmüyorum.
0
@widecan,
senin verdiğin 2. örnekteki kişinin ne olduğu zaten yazdıklarından belli değil mi? ben onun gibilere değil, ona cevap verenlere diyecek laf bulamıyorum???
işte duyuruyu bu minvalde kullanmak isteyenlere bir bölüm ayrılsın, gitsinler orada kendilerini mutlu etsinler.
***
@douchebag,
evet o da bir çözüm. ama kişinin troll olduğunu anlamak her zaman kolay olmuyor, rumuzunun yanında yazmıyor ya da neon ışıklarıyla parlamıyor:) ha, ama ilk cümleden belli edenler de var tabi.
ben senin önerine biraz daha ek yapayım; sen birisini işaretlediğinde modlara gitsin. misal 5 kişiye ulaşınca ya o kişi silinsin, ya da ne bileyim kişi bilgi penceresine not düşülsün.
ya bunları konuşuyor olmak bile ne kadar büyük kayıp ve ayıp değil mi...
senin verdiğin 2. örnekteki kişinin ne olduğu zaten yazdıklarından belli değil mi? ben onun gibilere değil, ona cevap verenlere diyecek laf bulamıyorum???
işte duyuruyu bu minvalde kullanmak isteyenlere bir bölüm ayrılsın, gitsinler orada kendilerini mutlu etsinler.
***
@douchebag,
evet o da bir çözüm. ama kişinin troll olduğunu anlamak her zaman kolay olmuyor, rumuzunun yanında yazmıyor ya da neon ışıklarıyla parlamıyor:) ha, ama ilk cümleden belli edenler de var tabi.
ben senin önerine biraz daha ek yapayım; sen birisini işaretlediğinde modlara gitsin. misal 5 kişiye ulaşınca ya o kişi silinsin, ya da ne bileyim kişi bilgi penceresine not düşülsün.
ya bunları konuşuyor olmak bile ne kadar büyük kayıp ve ayıp değil mi...
0
@öptüm sezen,
düşüncelerini bir insanın ihtiyacına faydası olacağı ümidiyle paylaşan herkes önemlidir. düşünceler de önemlidir, birilerine faydası olması amacıyla paylaşılması daha da önemlidir.
kendimi de düşüncelerimi de önemsiyorum tabi ki. bu senin veya herkes için geçerli olmayabilir. herkes sahip oldukları, yaptıkları, söyledikleri, gösterdikleri hareket, tutum ve davranışlar,vs vs ölçüsünde değerlidir.
düşüncelerimin işe yarayacağını düşünüyorsam, tabi ki doğru kişiye gitmesini isterim. vaktimi neden boşa harcayayım ki?
ayrıca ben asla dilenciye para vermem, ama mendil satana, müzik yapana ya da başka bir şey satarak para kazanmaya çalışan herkese veririm.
********
@sirena, eski güzel bir dost sesi:)
güzel düşüncelerin, senin güzelliğinin yansıması. evet kesin çözümü yok maalesef, ama işte "acaba belki biraz azaltabilir ya da kontrol altına alınabilir mi, neler yapılabilir"i ön plana çıkarıp biraz beyin fırtınası yaptırmak düşüncem..
düşüncelerini bir insanın ihtiyacına faydası olacağı ümidiyle paylaşan herkes önemlidir. düşünceler de önemlidir, birilerine faydası olması amacıyla paylaşılması daha da önemlidir.
kendimi de düşüncelerimi de önemsiyorum tabi ki. bu senin veya herkes için geçerli olmayabilir. herkes sahip oldukları, yaptıkları, söyledikleri, gösterdikleri hareket, tutum ve davranışlar,vs vs ölçüsünde değerlidir.
düşüncelerimin işe yarayacağını düşünüyorsam, tabi ki doğru kişiye gitmesini isterim. vaktimi neden boşa harcayayım ki?
ayrıca ben asla dilenciye para vermem, ama mendil satana, müzik yapana ya da başka bir şey satarak para kazanmaya çalışan herkese veririm.
********
@sirena, eski güzel bir dost sesi:)
güzel düşüncelerin, senin güzelliğinin yansıması. evet kesin çözümü yok maalesef, ama işte "acaba belki biraz azaltabilir ya da kontrol altına alınabilir mi, neler yapılabilir"i ön plana çıkarıp biraz beyin fırtınası yaptırmak düşüncem..
0
@öptüm sezen
bence o kadar basit değil. başka şeyler yapabileceğin bir zamanda sen o insana yardım etmeyi seçiyorsun ve bir amacın var. dilenciye sadaka vermek gibi değil de sosyal ilişki olarak algılıyorsun. tamam sadece yarım etmek sonucunu bilmemek de güzel ve mutluluk verici olması gerekir ama ben konunun tamamının bu kadar basit kapatılabileceğini düşünmüyorum. ekşiduyuru bu yolla çürüyecekse ve değerli kullanıcılarından kaybedecekse muhakkak beta daki gibi bir ayraç kullanılmalı -ki o sistem de troll ün illa ki en az bir kez trolllük yapmasını ve farkedilmesini gerektiriyor, güçlü bir mekanizma değil ama çaresizlikten iyi.
bence o kadar basit değil. başka şeyler yapabileceğin bir zamanda sen o insana yardım etmeyi seçiyorsun ve bir amacın var. dilenciye sadaka vermek gibi değil de sosyal ilişki olarak algılıyorsun. tamam sadece yarım etmek sonucunu bilmemek de güzel ve mutluluk verici olması gerekir ama ben konunun tamamının bu kadar basit kapatılabileceğini düşünmüyorum. ekşiduyuru bu yolla çürüyecekse ve değerli kullanıcılarından kaybedecekse muhakkak beta daki gibi bir ayraç kullanılmalı -ki o sistem de troll ün illa ki en az bir kez trolllük yapmasını ve farkedilmesini gerektiriyor, güçlü bir mekanizma değil ama çaresizlikten iyi.
0
trollük için tek çözüm sağlam moderasyon ve ip'den banlama. öyle onların oynayacağı bir kindergarden yok. olmaz. olamaz çünkü adam zaten buraya dalga geçip, kendi küçük dünyasını şenlendirmeye geliyor.
benim fikrim: soru sahibi için tik seçeneği kalsın.
fakat cevaplara ve sorulara (+/-) özelliği gelsin. puanlama sonucu; soru veya cevaplar artıya mı gidiyor eksiye mi gidiyor görülecek zaten. böylece duyuru ahalisinin de nabzı tutulur. 2 sorusu (-)'nin dibine vurmuş bir kullanıcının 3. sorusuna cevap vermem şahsen ben.
en azından geyik yapan/trolleyen kullanıcının bu puanlama sistemiyle adı duyuru kullanıcılarının kara listesine girer.
benim fikrim: soru sahibi için tik seçeneği kalsın.
fakat cevaplara ve sorulara (+/-) özelliği gelsin. puanlama sonucu; soru veya cevaplar artıya mı gidiyor eksiye mi gidiyor görülecek zaten. böylece duyuru ahalisinin de nabzı tutulur. 2 sorusu (-)'nin dibine vurmuş bir kullanıcının 3. sorusuna cevap vermem şahsen ben.
en azından geyik yapan/trolleyen kullanıcının bu puanlama sistemiyle adı duyuru kullanıcılarının kara listesine girer.
0
@douchbag,
aslında "trollük" konusuyla ilgili can alıcı nokta sanırım "attention whore" saptaması. trol'lüğün tam olarak ne olduğunu anlamak ve çözmek için belki de bu "attention whore" konusunun irdelenmesi ve incelenmesi gerekiyor.
bir insan neden "attention whore" (olmak mı yapmak mı denir bilemedim?) olmak/yapmak ister... bunun sebepleri nelerdir..
belki bunu yapmasını sağlayacak bir takım çözümler/fikirler olursa, orada gitsin "attention whore"luğunu yapsın, artık eksik güvenini mi, kişiliğinden büyük egosunu mu tatmin etsin de trollük yapmaktan biraz da olsa geri dursun. gibi bir şekilde çözümlere götürebilir belki bizi..
yani trollük yapmaya iten ne ise, belki o konuda kendini sergileyeceği bir takım çözümler yapılagelirse, hem o kafadaki kişiler kendilerini tatmin etmiş olur hem de bizler onlardan kurtulmuş oluruz.
@tükenmez adam,
düşündüklerimi benden daha güzel toparlamışsın. tek taraflı değil, (gelecekte tam tersi konumlarla ortaya çıkabilecek durum sonucu) karşılıklı "sosyal ilişki" evet.
aslında "trollük" konusuyla ilgili can alıcı nokta sanırım "attention whore" saptaması. trol'lüğün tam olarak ne olduğunu anlamak ve çözmek için belki de bu "attention whore" konusunun irdelenmesi ve incelenmesi gerekiyor.
bir insan neden "attention whore" (olmak mı yapmak mı denir bilemedim?) olmak/yapmak ister... bunun sebepleri nelerdir..
belki bunu yapmasını sağlayacak bir takım çözümler/fikirler olursa, orada gitsin "attention whore"luğunu yapsın, artık eksik güvenini mi, kişiliğinden büyük egosunu mu tatmin etsin de trollük yapmaktan biraz da olsa geri dursun. gibi bir şekilde çözümlere götürebilir belki bizi..
yani trollük yapmaya iten ne ise, belki o konuda kendini sergileyeceği bir takım çözümler yapılagelirse, hem o kafadaki kişiler kendilerini tatmin etmiş olur hem de bizler onlardan kurtulmuş oluruz.
@tükenmez adam,
düşündüklerimi benden daha güzel toparlamışsın. tek taraflı değil, (gelecekte tam tersi konumlarla ortaya çıkabilecek durum sonucu) karşılıklı "sosyal ilişki" evet.
0
@holy, dilenci meselesi sadece karsılıksız bır sey yapmakla alakalı örnekti.
zaten dılencıye para vermıyorum gibi bir argüman sunmamalıydın.
yaptıgın sey, bırıne yardım etmek arzusu değerli ama o değerı o anda orda bırakmaz da büyütürsen hayalkırıklıgı olur sonu. oluyor.
@tukenmezadam, işte ben de sonucu düşünülüyorsa o yardımı yapmamanın daha mantıklı oldugunu düşünüyorum. bu aslında bır "kendını korumaya almak" mevzusu.
insanız ve ınsanlık beklıyoruz karsımızdakınden, ama gelmıyorsa o adım bu konuyu dert edınmemelı. anlatmak ıstedıgım budur.
zaten dılencıye para vermıyorum gibi bir argüman sunmamalıydın.
yaptıgın sey, bırıne yardım etmek arzusu değerli ama o değerı o anda orda bırakmaz da büyütürsen hayalkırıklıgı olur sonu. oluyor.
@tukenmezadam, işte ben de sonucu düşünülüyorsa o yardımı yapmamanın daha mantıklı oldugunu düşünüyorum. bu aslında bır "kendını korumaya almak" mevzusu.
insanız ve ınsanlık beklıyoruz karsımızdakınden, ama gelmıyorsa o adım bu konuyu dert edınmemelı. anlatmak ıstedıgım budur.
0
itin götüne sokmanın prim yapabildiği yerlerde, sizin derdinizin pek bir anlamı olmayacaktır maalesef. paul feyerabend'in "anything goes" lafının artık günlük hayatlarımıza nüfuz edecek kadar yayıldığının (kendisinin söylediği anlamda olmasa bile) bir göstergesi sadece. "koy götüne rahvan gitsin, ne olacak ki" söyleminin tavan yaptığı bir güruh içerisinde sizin düşünceleriniz naif karşılanması maalesef olağan hale geldi artık. kimileri bunu dert edecek, kimilerinin umrunda olmayacak, birileri ötekine ne diye sataştın ulan diye saldıracak, beriki arkada kıs kıs gülüp öteki hesabına geçip cevap yapıştıracak, vs vs vs...
neyse, bu anlamsız prelüd sonrası şunu eklemek isterim ki bunu önleyebilmenin en açık yöntemi size hangi kullanıcının duyurularını görüp görmemenizi ayarlamanızı sağlayacak bir sistem kurabilmek. yani donuzu buraya da taşımak. bu bize daha sağlıklı bir ortam oluşturmayacak bana kalırsa ancak kişisel sıkıntıların da önüne bir nebze de olsa geçilebilmesini sağlayacak. yani kendimizden uzaklaştırınca varlıklarını kaybolmayacaklar ancak en azından gözümüzün önünde olmayacaklar.
@wide'ın da aksine düşünüyorum açıkçası, bu iki duyuruda da duyuru kurallarına aykırı bir durum yok. eğer birilerinin gereksiz ancak buranın kuralları dahilinde yazılmış sorularını bahane ederek onları uzaklaştırmaya başlarsak, bu üstünde durmaya çalıştığımız zeminin de kaypaklaşmasına neden olur. tabii sitenin düzenini oluşturan ben değilim, sırf milletin gereksiz yere zamanını çaldıkları için ve sahte hayat oluşumları üzerinden kurguları çerçevesinde soru sordukları için uzaklaştırılabilirler ancak bu onların ne geri dönmemesini sağlar ne de burada herkesin daha sağlıklı bir ortamda iletişim kurmasına neden olur.
bir de az konuşmayı öğrenebilsem...
neyse, bu anlamsız prelüd sonrası şunu eklemek isterim ki bunu önleyebilmenin en açık yöntemi size hangi kullanıcının duyurularını görüp görmemenizi ayarlamanızı sağlayacak bir sistem kurabilmek. yani donuzu buraya da taşımak. bu bize daha sağlıklı bir ortam oluşturmayacak bana kalırsa ancak kişisel sıkıntıların da önüne bir nebze de olsa geçilebilmesini sağlayacak. yani kendimizden uzaklaştırınca varlıklarını kaybolmayacaklar ancak en azından gözümüzün önünde olmayacaklar.
@wide'ın da aksine düşünüyorum açıkçası, bu iki duyuruda da duyuru kurallarına aykırı bir durum yok. eğer birilerinin gereksiz ancak buranın kuralları dahilinde yazılmış sorularını bahane ederek onları uzaklaştırmaya başlarsak, bu üstünde durmaya çalıştığımız zeminin de kaypaklaşmasına neden olur. tabii sitenin düzenini oluşturan ben değilim, sırf milletin gereksiz yere zamanını çaldıkları için ve sahte hayat oluşumları üzerinden kurguları çerçevesinde soru sordukları için uzaklaştırılabilirler ancak bu onların ne geri dönmemesini sağlar ne de burada herkesin daha sağlıklı bir ortamda iletişim kurmasına neden olur.
bir de az konuşmayı öğrenebilsem...
0
@atmosphere,
ben o an aklıma ilk geleni söyledim.. yoksa gayet zayıf ve etkisi pek olmayacak bir çözüm.
yoksa duyuruyu yazmaktaki en önemli amacım da, bu konuyu ortaya koyup, birbirinden farklı ve/veya güzel/faydalı/etkili çözümlere ulaşmak. nitekim çok güzel öneriler de geliyor, çok şükür ki..
senin önerilerine katılıyorum. eksileme olmalı. hatta "üslubu kötü", "cevap değil" vs şeklinde birkaç seçenek bile olabilir. kendi adıma, bir çok insanın üslübunu çok hakaretvari ve saygısız bulduğumdan eksileme isteğim var.
birisi kalkıp sevgilisiyle ilgili bir şey soruyor, adam kalkıp "karı, sokmak, çakmak, kullanmak, pompalamak,vs" tarzı gayet aşağılık tarzlarda cevap veriyor. (neyse, belki bu genel için önemli olmayan, kişisel bir takıntı olabilir, görmezden gelebilirsiniz)
ben o an aklıma ilk geleni söyledim.. yoksa gayet zayıf ve etkisi pek olmayacak bir çözüm.
yoksa duyuruyu yazmaktaki en önemli amacım da, bu konuyu ortaya koyup, birbirinden farklı ve/veya güzel/faydalı/etkili çözümlere ulaşmak. nitekim çok güzel öneriler de geliyor, çok şükür ki..
senin önerilerine katılıyorum. eksileme olmalı. hatta "üslubu kötü", "cevap değil" vs şeklinde birkaç seçenek bile olabilir. kendi adıma, bir çok insanın üslübunu çok hakaretvari ve saygısız bulduğumdan eksileme isteğim var.
birisi kalkıp sevgilisiyle ilgili bir şey soruyor, adam kalkıp "karı, sokmak, çakmak, kullanmak, pompalamak,vs" tarzı gayet aşağılık tarzlarda cevap veriyor. (neyse, belki bu genel için önemli olmayan, kişisel bir takıntı olabilir, görmezden gelebilirsiniz)
0
bence hatun doğruydu, fakat hesabını baskasına devretti kullanmıyor diye. olabilir. kimse seni o kadar trolleme zahmetine girmez.
trollemek show işidir, açıktan olur. birebir trolleme diye bişey yoktur. kişisellik yoktur yani.
Bunun yanında, sen sorunu yazarsın, trollün biri cevap bile vermiş olsa en fazla ne olur yani? sallama bence bu kadar. rahat ol.
trollemek show işidir, açıktan olur. birebir trolleme diye bişey yoktur. kişisellik yoktur yani.
Bunun yanında, sen sorunu yazarsın, trollün biri cevap bile vermiş olsa en fazla ne olur yani? sallama bence bu kadar. rahat ol.
0
@öptüm sezen,
dilenci çoğu kişinin gözardı etmesinin ötesinde çok önemli bir konudur. (ama işte yeri burası değil) dilenciye para vermememi söylemek benim için çok önemli bir noktadır. ve çok şey anlatır aslında. tembel insana selam bile vermem. ama küçük çabasını gösteren insana yarım ekmeğimi bile paylaşırım. bilmem anlatabildim mi.
karşımdakinin ne olduğunu bilerek, değmeyeceğini düşünsem de yine de kendi seçimim olması kastettiğim şey. ama buradaki durum, kendisini farklı gösterip, seni inandırıp, kandırması, vaktini çalması vs vs..
kıymetini bilmeyeceğini bildiğim halde birine vaktimi harcamaya karar verirsem, bunun hesabını kimseye sormam, baştan bilerek o kararı vermişimdir zaten.
o yüzden dediğin şeylere katılmıyorum. karşılığını beklemeden, hatta karşımdakinin istemeden, sormadan, yaptığım / verdiğim / vaktimi-emeğimi harcadığım ve sonradan aklıma bile gelmeyen şeyleri konuşacaksak, emin ol çok iddialı noktalarda çıkar durumum.
yine karışık oldu sanırım demek istediğimi tam anlatamadım sanki..
yani mesele bir iyilik yapıp sonra da karşılığını beklemek değil.
****
@demcan,
demek istediğim, bu konuda hangisi kötünün iyisi olarak işimize yarayacaksa bir şeyler yapılsın. bizlerin dahil olması gerekiyorsa biz de dahil olalım. çözümler ortaya konulsun ve içlerinde en etkili olacağı düşünülen de uygulamaya alınsın.
*****
@nezaretten taharet,
aslında bu olasılık da aklıma gelmedi değil. çünkü dediğin gibi o kadar uzun süre ve özel mesajdan olması gerçekten o kişide ciddi sıkıntıların olduğunun göstergesi.
vesile oldu, konu buraya geldi işte.
dilenci çoğu kişinin gözardı etmesinin ötesinde çok önemli bir konudur. (ama işte yeri burası değil) dilenciye para vermememi söylemek benim için çok önemli bir noktadır. ve çok şey anlatır aslında. tembel insana selam bile vermem. ama küçük çabasını gösteren insana yarım ekmeğimi bile paylaşırım. bilmem anlatabildim mi.
karşımdakinin ne olduğunu bilerek, değmeyeceğini düşünsem de yine de kendi seçimim olması kastettiğim şey. ama buradaki durum, kendisini farklı gösterip, seni inandırıp, kandırması, vaktini çalması vs vs..
kıymetini bilmeyeceğini bildiğim halde birine vaktimi harcamaya karar verirsem, bunun hesabını kimseye sormam, baştan bilerek o kararı vermişimdir zaten.
o yüzden dediğin şeylere katılmıyorum. karşılığını beklemeden, hatta karşımdakinin istemeden, sormadan, yaptığım / verdiğim / vaktimi-emeğimi harcadığım ve sonradan aklıma bile gelmeyen şeyleri konuşacaksak, emin ol çok iddialı noktalarda çıkar durumum.
yine karışık oldu sanırım demek istediğimi tam anlatamadım sanki..
yani mesele bir iyilik yapıp sonra da karşılığını beklemek değil.
****
@demcan,
demek istediğim, bu konuda hangisi kötünün iyisi olarak işimize yarayacaksa bir şeyler yapılsın. bizlerin dahil olması gerekiyorsa biz de dahil olalım. çözümler ortaya konulsun ve içlerinde en etkili olacağı düşünülen de uygulamaya alınsın.
*****
@nezaretten taharet,
aslında bu olasılık da aklıma gelmedi değil. çünkü dediğin gibi o kadar uzun süre ve özel mesajdan olması gerçekten o kişide ciddi sıkıntıların olduğunun göstergesi.
vesile oldu, konu buraya geldi işte.
0
sonuna kadar haklısın. belki moderatörlerde bu durumun farkındalardır. birazcıkta rahat üye olabilmekle alakalı bir kirlilik bu. sadece sözlük yazarlarının duyuruya yazabilmesi gibi bir kısıtlama getirilse diyeceğim ama bu seferde duyuruyu gerçekten ihtiyacı için kullanan ve sözlük yazarı olmayan diğer kullanıcılara haksızlık olur. kısacası iki ucu boklu değnek. ama dediğin gibi trollük yapanları deşifre edebilme imkanı olsa, belki bu durumun önüne geçilebilir biraz.
0
@eyyorlamam bu gadar,
aslında belki burada şu kısmı da ayrıca belirtmem gerekir. ben barizce komiklik, espirik olsun, eğlence olsun, neşelenelim diye açıldığı belli olan duyurulara karşı kötü bir bakış açım yok. (insanlara hakaret / saygısızlık / küfür,vs içermediği ve suyu çıkarılmadığı sürece tabi ki)
sonuçta ne olduğu bellidir, ve cevap verecek olan kişi de bunun ne olduğunu bilerek veriyordur.
yani yukarıda bahsettiğim şekli tolore edilebilir.. çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyordur.
sonuçta burayı asık suratlıların dolduğu, herkesin birbirine çatık kaşlarla baktığı, soğuk, resmi bir yer olarak görmeyi kimse istemez.
neşe, espri, şakalar, insana moral veren ve bu toplumda en çok ihtiyacımız olan şeylerden. burada da niye olmasın ki?
ama bunun insanları kandırmaya varmadan, suyunu çıkarmadan, kadınlar / sevgililer / eşler hakkında saygısız üsluplar olmadan vs vs, yani insana yakışır çerçevede olmasını kim istemez ki..
oehh! çok mu ütopik şeylerden bahsediyorum ya.. oysa bana göre çok ufak tefek davranış değişiklikleriyle kollektif olarak büyük başarılar ve güzel sonuçlar elde edilebilecek bir şey gibi görünüyor..
aslında belki burada şu kısmı da ayrıca belirtmem gerekir. ben barizce komiklik, espirik olsun, eğlence olsun, neşelenelim diye açıldığı belli olan duyurulara karşı kötü bir bakış açım yok. (insanlara hakaret / saygısızlık / küfür,vs içermediği ve suyu çıkarılmadığı sürece tabi ki)
sonuçta ne olduğu bellidir, ve cevap verecek olan kişi de bunun ne olduğunu bilerek veriyordur.
yani yukarıda bahsettiğim şekli tolore edilebilir.. çünkü herkes neyin ne olduğunu biliyordur.
sonuçta burayı asık suratlıların dolduğu, herkesin birbirine çatık kaşlarla baktığı, soğuk, resmi bir yer olarak görmeyi kimse istemez.
neşe, espri, şakalar, insana moral veren ve bu toplumda en çok ihtiyacımız olan şeylerden. burada da niye olmasın ki?
ama bunun insanları kandırmaya varmadan, suyunu çıkarmadan, kadınlar / sevgililer / eşler hakkında saygısız üsluplar olmadan vs vs, yani insana yakışır çerçevede olmasını kim istemez ki..
oehh! çok mu ütopik şeylerden bahsediyorum ya.. oysa bana göre çok ufak tefek davranış değişiklikleriyle kollektif olarak büyük başarılar ve güzel sonuçlar elde edilebilecek bir şey gibi görünüyor..
0
haklısın holy'cim. benim de başıma garip olaylar geldi duyuru hayatı boyunca. ama bunlar olabilecek şeyler ve temkinli yaklaşmak gerekiyor. i'ler es'lere göre sanki daha anonimler gibi ve troll çıkma olasılığı daha yüksek tabii. ama ben de "i" olarak başlamıştım buraya ve sonradan yazar oldum. çok iyi "i" olan kişiler de var. "troll" kategorisi bu sitenin mantığına pek uymuyor, forumsallaştırıyor. moderatörler troll'leri elinden geldiğince elimine etmeye çalışıyorlar ama herşeyi de engelleyemeyiz tabii. işin için de cıvıtmadan eğlence de barındırmak lazım. bu site iyi dengeliyor olayları. seninki tabii özelden olduğu için daha farklı bir durum ama moderatörlere de danışılabilir tabii.
0
@ermanen'cim,
maalesef sözlük içinde de fazlasıyla troll zihniyetli hatta daha kötüleri var. ve burada gelip i niki ile gayet de kendilerine yakışır şekilde hareket ediyor olduklarına çok eminim.
ben de bir çok i'nin buraya "değer" kattığına inanıyorum.
hiç bir kötü şeyi hiç bir zaman tamamen çözmek mümkün olmuyor hayatta maalesef.. burada da tam olarak çözülemeyecektir zaten. ama en azından minimize edilebilir alınacak tedbirlerle.
kimseye dışarıdan akıl / bilinç / farkındalık monte edilemiyor ne yazık ki.. ancak çoban gibi başında durmak, kısıtlamak, cezalandırmak vs gerekiyor insan gibi davranılması için.. tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi.. (kurallar, kanunlar, cezalar,vs)
maalesef sözlük içinde de fazlasıyla troll zihniyetli hatta daha kötüleri var. ve burada gelip i niki ile gayet de kendilerine yakışır şekilde hareket ediyor olduklarına çok eminim.
ben de bir çok i'nin buraya "değer" kattığına inanıyorum.
hiç bir kötü şeyi hiç bir zaman tamamen çözmek mümkün olmuyor hayatta maalesef.. burada da tam olarak çözülemeyecektir zaten. ama en azından minimize edilebilir alınacak tedbirlerle.
kimseye dışarıdan akıl / bilinç / farkındalık monte edilemiyor ne yazık ki.. ancak çoban gibi başında durmak, kısıtlamak, cezalandırmak vs gerekiyor insan gibi davranılması için.. tıpkı gerçek hayatta da olduğu gibi.. (kurallar, kanunlar, cezalar,vs)
0
holy diver
sevgili kevin mitnick'ler,üstünde "smart media plus hdd media player" yazan bir harici hard diskim vardı. iş yerinde de indirdiğim bir sürü film bsayarda yer kaplıyordu (misal siyah beyaz türkan şoray filmleri indirmişim, 18,6gb tutmuş. ki daha bir sürü filmi var indirilecek). ben de dedim ki, şu ha
sevgili kevin mitnick'ler,
üstünde "smart media plus hdd media player" yazan bir harici hard diskim vardı.
iş yerinde de indirdiğim bir sürü film bsayarda yer kaplıyordu (misal siyah beyaz türkan şoray filmleri indirmişim, 18,6gb tutmuş. ki daha bir sürü filmi var indirilecek).
ben de dedim ki, şu harici diske aktarayım bsayar boşalsın, hem de kişisel dosyalarımı almış olayım.
harici hard diski usb'den bsayara takıyorum, açma düğmesinden açıyorum. önce bsayar tanıyor bu cihazı gösteriyor.
sonra ben filmleri kopyala-yapıştır diyorum. ama bu aktarma işlemi sırasında pat diye hata veriyor, cihaz görünmez oluyor. birkaç kere kablolarıyla oynayıp denedim, hep aynı şekilde sonuçlandı.
nedir bu olay? ve çözülmesi için ne yapabilirim?
üstünde "smart media plus hdd media player" yazan bir harici hard diskim vardı.
iş yerinde de indirdiğim bir sürü film bsayarda yer kaplıyordu (misal siyah beyaz türkan şoray filmleri indirmişim, 18,6gb tutmuş. ki daha bir sürü filmi var indirilecek).
ben de dedim ki, şu harici diske aktarayım bsayar boşalsın, hem de kişisel dosyalarımı almış olayım.
harici hard diski usb'den bsayara takıyorum, açma düğmesinden açıyorum. önce bsayar tanıyor bu cihazı gösteriyor.
sonra ben filmleri kopyala-yapıştır diyorum. ama bu aktarma işlemi sırasında pat diye hata veriyor, cihaz görünmez oluyor. birkaç kere kablolarıyla oynayıp denedim, hep aynı şekilde sonuçlandı.
nedir bu olay? ve çözülmesi için ne yapabilirim?
0
kabloda sorun olabilir, uzun süre kullanımda içerisindeki teller yıpranıyor tabi. Şu an pc ye takıldığında alet görünüyor mu? Görünmüyorsa eğer offline olabilir disk.
0
bu hard disk neredeyse yıllardır hiç kullanmadığım, yani bir ara içine bir sürü film atmıştım öyle duruyordu. bir ara geçenlerde 5-10 gün önce evde takmıştım "çalışıyor mu sorun var mı" diyerek. yoktu hatta içine yine filmler ekledim. hiç böyle bir sorun olmadı evde.
kabloları ve kendisi hiç kullanılmamış gibi yeni zaten.
işte şundan;
www.akillifiyat.com
şimdi bu zımbırtının açma kapama düğmesi var. ilk açtığımda bsayar görüyor. ama dediğim hatayı verince görmüyor. düğmesi o sırada hala açık konumda. şimdi kapatıp tekrar açtım düğmeyi, hani flash bellek takınca bsayardan düdüp sesi çıkar ya, ondan çıktı ama şu anda görmedi ya:(
bir de ısınmış bayağı bu.
kabloları ve kendisi hiç kullanılmamış gibi yeni zaten.
işte şundan;
www.akillifiyat.com
şimdi bu zımbırtının açma kapama düğmesi var. ilk açtığımda bsayar görüyor. ama dediğim hatayı verince görmüyor. düğmesi o sırada hala açık konumda. şimdi kapatıp tekrar açtım düğmeyi, hani flash bellek takınca bsayardan düdüp sesi çıkar ya, ondan çıktı ama şu anda görmedi ya:(
bir de ısınmış bayağı bu.
0
qwermans
atm den filan yapılıyor mu? yoksa banka içinden vezneden mi yapılıyor?
atm den filan yapılıyor mu? yoksa banka içinden vezneden mi yapılıyor?
0
holy diver
neredeyse hiç baş ağrısı çekmeyen biriyim. toplasan üçü beşi geçmez. bu hafta sonu berbat bir baş ağrısı musallat oldu. ekstra yaptığım herhangi bir davranış, hareket, iş, oluş yok.. özellikle pazar gecesi yani dün gece resmen sabaha kadar uyutmadı. özellikle sol şakak tarafı.. bugün sabahtan kendis
neredeyse hiç baş ağrısı çekmeyen biriyim. toplasan üçü beşi geçmez.
bu hafta sonu berbat bir baş ağrısı musallat oldu. ekstra yaptığım herhangi bir davranış, hareket, iş, oluş yok..
özellikle pazar gecesi yani dün gece resmen sabaha kadar uyutmadı. özellikle sol şakak tarafı.. bugün sabahtan kendisini hafifçe hissettirmişti. şu an zirve yapmış durumda, sol tarafımı duvara vurmak istiyorum, patlayacak gibi hissettiriyor..
şu ana kadar ilaç içmedim.
sinüzitim yok, yaz kış uzun saçlarımı kurutmam.
bu baş ağrısı için yorumlarınız nedir, böyle herhangi olağanüstü yapılan bir şey olmadan kendi kendine oluşan baş ağrılarıyla ilgili bildiğiniz neler var?
ve ilaç dışı önerebileceğiniz çözümler var mı?
son çare ilaç olarak neler var baş ağrısına iyi geldiğini bildiğiniz ilaçlar.. şu seviyede doktora gitmeyi düşünmüyorum.. ancak iki-üç gün daha devam ederse o zaman doktor opsiyonunu kullanacağım.. (gerçi o zaman da bayrama denk geliyor peh)
bu hafta sonu berbat bir baş ağrısı musallat oldu. ekstra yaptığım herhangi bir davranış, hareket, iş, oluş yok..
özellikle pazar gecesi yani dün gece resmen sabaha kadar uyutmadı. özellikle sol şakak tarafı.. bugün sabahtan kendisini hafifçe hissettirmişti. şu an zirve yapmış durumda, sol tarafımı duvara vurmak istiyorum, patlayacak gibi hissettiriyor..
şu ana kadar ilaç içmedim.
sinüzitim yok, yaz kış uzun saçlarımı kurutmam.
bu baş ağrısı için yorumlarınız nedir, böyle herhangi olağanüstü yapılan bir şey olmadan kendi kendine oluşan baş ağrılarıyla ilgili bildiğiniz neler var?
ve ilaç dışı önerebileceğiniz çözümler var mı?
son çare ilaç olarak neler var baş ağrısına iyi geldiğini bildiğiniz ilaçlar.. şu seviyede doktora gitmeyi düşünmüyorum.. ancak iki-üç gün daha devam ederse o zaman doktor opsiyonunu kullanacağım.. (gerçi o zaman da bayrama denk geliyor peh)
0
bana iyi gelme derecelerine göre sıralarsam:
vermidon
advil
minoset - minoset plus
apranax - apranax fort
majezik
vermidon
advil
minoset - minoset plus
apranax - apranax fort
majezik
0
doktora görünmeden ilaç içmemekte fayda var. hele hele ağrı kesici filan sakın içmeyin.
0
ben de aynı sıkayetten doktora gittim,bilinç dışı düşüncelerin başa vurumu diye dalga geçti herifçe.
0
ağrı kesiciler semptomları baskıladığı için var olan çok önemli sorunların fark edilmesini güçleştirebilir. bilinçsiz bir şekilde ağrı kesici almayın.
özellikle başınızı öne eğdiğinizde artan bi ağrıysa sinüzit olma ihtimali yüksektir genelde. bu durumda kaynatılıp soğutulmuş 1 litre suya 9 gr tuz atıp karıştırıp burnunuza çekerek temizleyebilirsiniz. bunun herhangi bir zararı olmayacaktır.
ayrıca karanlık, iyi havalandırılmış, sessiz ve serin bir yerde yatarak dinlenmek de iyi gelecektir. oda sıcaklığının 18-19 santigrat derece olması idealdir. ancak dinlenirken gözlerinizi yoracak herhangi bir aktivite yapmayın. kitap okumayın, tv izlemeyin, telefonla oyalanmayın.
özellikle başınızı öne eğdiğinizde artan bi ağrıysa sinüzit olma ihtimali yüksektir genelde. bu durumda kaynatılıp soğutulmuş 1 litre suya 9 gr tuz atıp karıştırıp burnunuza çekerek temizleyebilirsiniz. bunun herhangi bir zararı olmayacaktır.
ayrıca karanlık, iyi havalandırılmış, sessiz ve serin bir yerde yatarak dinlenmek de iyi gelecektir. oda sıcaklığının 18-19 santigrat derece olması idealdir. ancak dinlenirken gözlerinizi yoracak herhangi bir aktivite yapmayın. kitap okumayın, tv izlemeyin, telefonla oyalanmayın.
0
@kedili madam,
yattığım yer ışık almayan bir yer. zaten uyku konusunda da oldum olası sorunlu olduğum için ses ve ışık konusunda hassasım. haftasonu çok film izledim ve elimde de bir örneğini çözeceğim diye inat ettiğim bir örgü vardı (çözdüm ve bitirdim tabi). kitap da okudum aslında ctesi akşamı.
odanın sıcaklığı 18-19 olursa donarak ölürüm ben;) çok üşüyen biriyim, çorapla yatmaya başladım bile..
sinüzit olasılığı çok az geliyor bana. daha önceden burundan zor nefes alma ile ilgili gittiğim tanıdığım bir doktor sinüslerimin çok temiz olduğunu söyledi. kafa mr'ı mıydı neydi ona bakmıştı.
tek olasılık migren'den korkuyorum. sebepsiz birden oluşup oluşmadığını bilmiyorum. aslında hakkında pek bir şey bilmiyorum.
***
advil varmış şirkette, ondan bir tane almayı düşünüyorum. sol taraf hala "beni duvara vur" diyor..
yattığım yer ışık almayan bir yer. zaten uyku konusunda da oldum olası sorunlu olduğum için ses ve ışık konusunda hassasım. haftasonu çok film izledim ve elimde de bir örneğini çözeceğim diye inat ettiğim bir örgü vardı (çözdüm ve bitirdim tabi). kitap da okudum aslında ctesi akşamı.
odanın sıcaklığı 18-19 olursa donarak ölürüm ben;) çok üşüyen biriyim, çorapla yatmaya başladım bile..
sinüzit olasılığı çok az geliyor bana. daha önceden burundan zor nefes alma ile ilgili gittiğim tanıdığım bir doktor sinüslerimin çok temiz olduğunu söyledi. kafa mr'ı mıydı neydi ona bakmıştı.
tek olasılık migren'den korkuyorum. sebepsiz birden oluşup oluşmadığını bilmiyorum. aslında hakkında pek bir şey bilmiyorum.
***
advil varmış şirkette, ondan bir tane almayı düşünüyorum. sol taraf hala "beni duvara vur" diyor..
0
@öptüm sezen,
midemde bir şey yok..
@chemnil,
aslında psikolojik durumların vücudun herhangi bir uzvunda sıkıntı yaratarak tepki vermesi şeklinde ortaya çıkması tıpta var mı yok mu bilmiyorum ama bana göre çok mantıklı ve normal.
midemde bir şey yok..
@chemnil,
aslında psikolojik durumların vücudun herhangi bir uzvunda sıkıntı yaratarak tepki vermesi şeklinde ortaya çıkması tıpta var mı yok mu bilmiyorum ama bana göre çok mantıklı ve normal.
0
bahsettiginiz durum bendenizde alerji kaynakli oluyor. evdeki nem ve isi dusuklugu de alerjiyi azdiriyor.
alerji her yasta ortaya cikabiliyor bir ihtimal- sakaga mentollu bir sivi vs surmek ise yarar.
alerji her yasta ortaya cikabiliyor bir ihtimal- sakaga mentollu bir sivi vs surmek ise yarar.
0
özellıkle sol şakak, sabahtan kendını hıssettırmesı, zırve yapması. sol tarafı duvara vurmak ısteği,, belki gözünü çıkarmak isteği...
bunlar migren belirtileri. cok sık yasamıyormussun ama mıgrenın de olayı bu. ne zaman gelır neden gelır anlasılmaz. mıdenı sormam, bende ağrı esnasında bulantı da olmasındandı. ılac da kar etmez mıgrense. ışıksız ve sessız bır yerde duracaksın öyle, bazen kendınden geçiyor ınsan. şansını dene. çok geçmiş olsun.
bunlar migren belirtileri. cok sık yasamıyormussun ama mıgrenın de olayı bu. ne zaman gelır neden gelır anlasılmaz. mıdenı sormam, bende ağrı esnasında bulantı da olmasındandı. ılac da kar etmez mıgrense. ışıksız ve sessız bır yerde duracaksın öyle, bazen kendınden geçiyor ınsan. şansını dene. çok geçmiş olsun.
0
@leyla3,
henüz doktor seviyesinde tescilleme araştırma fırsatı bulamadım ama, bende soğukla ilgili bir alerji söz konusu sanırım. özellikle soğuk denize girdiğimde tüm vücudum kabarıyor. geçenlerde yüzüme bir işlem yaptırmak için buz sürmem gerekiyordu, yine aynı şekilde hemen kabardı. dediğim gibi henüz doktora gidip kesinleştiremedim ne olduğunu.
****
@öptüm sezen,
benim başım hayatım boyunca beş kereden fazla ağrımamıştır. onlarda işte kısa sürelidir, ilaç bile içmemişimdir.
ama iki gün boyunca baş ağrısı nedir ya!? ilk kez oluyor bu. ve migren olmaması için dua ediyorum.. advil aldım şimdi. belki bsayar ekranı karşısında ve elde inatla modeli çözülmeye çalışılan örgü ile gözleri çok yordum vücut da o şekilde tepki verdi diye düşünmek istiyorum şu anda..
henüz doktor seviyesinde tescilleme araştırma fırsatı bulamadım ama, bende soğukla ilgili bir alerji söz konusu sanırım. özellikle soğuk denize girdiğimde tüm vücudum kabarıyor. geçenlerde yüzüme bir işlem yaptırmak için buz sürmem gerekiyordu, yine aynı şekilde hemen kabardı. dediğim gibi henüz doktora gidip kesinleştiremedim ne olduğunu.
****
@öptüm sezen,
benim başım hayatım boyunca beş kereden fazla ağrımamıştır. onlarda işte kısa sürelidir, ilaç bile içmemişimdir.
ama iki gün boyunca baş ağrısı nedir ya!? ilk kez oluyor bu. ve migren olmaması için dua ediyorum.. advil aldım şimdi. belki bsayar ekranı karşısında ve elde inatla modeli çözülmeye çalışılan örgü ile gözleri çok yordum vücut da o şekilde tepki verdi diye düşünmek istiyorum şu anda..
0
germe
Mini etekli sevgilisi/karısı ile sokakta gezen adamlar bakışlardan rahatsız olmuyor mu?İnsanların yiyecek gibi bakmasını hiç mi umursamıyorlar acaba? Hangi psikolojide oluyorlar, bunu modernlik olarak kabul edip rahat mı davranıyor / davranmaya çalışıyor acaba?Anlayan varsa lütfen bi anlatıversin :)
Mini etekli sevgilisi/karısı ile sokakta gezen adamlar bakışlardan rahatsız olmuyor mu?
İnsanların yiyecek gibi bakmasını hiç mi umursamıyorlar acaba? Hangi psikolojide oluyorlar, bunu modernlik olarak kabul edip rahat mı davranıyor / davranmaya çalışıyor acaba?
Anlayan varsa lütfen bi anlatıversin :)
İnsanların yiyecek gibi bakmasını hiç mi umursamıyorlar acaba? Hangi psikolojide oluyorlar, bunu modernlik olarak kabul edip rahat mı davranıyor / davranmaya çalışıyor acaba?
Anlayan varsa lütfen bi anlatıversin :)
0
rahatsız etmeden bakmakta sakınca yok bence. sonuçta güzel estetik bir olay bacak-etek kombinasyonu. ama tabi bizim memleketteki insanlar aynı SIĞIR gibi baktıkları için rahatsız olunur tabi.
ama sırf o SIĞIRLAR yüzünden kız arkadaşımı kısıtlamam demek benim de SIĞIR olmam demek. mini etek giymek modernlik değildir, giymeyen modern değildir demem. çünkü ekstra bir olay değildir.büyütülecek bir yanı yok. isteyen giyer istemeyen giymez. özel olarak kasmıyoruz rahat davranmak için ama mini etek giymeyi.
ama işte arkadaşım mini etek giyince onun ya da benim utanmamızı ya da rahatsız olmamaızı bekleyen SIĞIRLAR yüzünden kadınlar rahat bir nefes alamıyor sokaklarda.
o yüzden bu soruyu sevgilisi mini etek giyenlere değil mini etek giyince SIĞIR gibi bakıp kadınları rahatsız eden SIĞIRLARA sor bi zahmet. yanlış adrestesin.
ama sırf o SIĞIRLAR yüzünden kız arkadaşımı kısıtlamam demek benim de SIĞIR olmam demek. mini etek giymek modernlik değildir, giymeyen modern değildir demem. çünkü ekstra bir olay değildir.büyütülecek bir yanı yok. isteyen giyer istemeyen giymez. özel olarak kasmıyoruz rahat davranmak için ama mini etek giymeyi.
ama işte arkadaşım mini etek giyince onun ya da benim utanmamızı ya da rahatsız olmamaızı bekleyen SIĞIRLAR yüzünden kadınlar rahat bir nefes alamıyor sokaklarda.
o yüzden bu soruyu sevgilisi mini etek giyenlere değil mini etek giyince SIĞIR gibi bakıp kadınları rahatsız eden SIĞIRLARA sor bi zahmet. yanlış adrestesin.
0
Benim sevgilim açık da giyinse, kapalı da giyinse mal gibi bakıyorlar. Açık giyiyor olmak yalnızca bakan sayısını arttırabilir.
Ben yazın gayet de şort, mini etek giydiğinde yanında oluyorum. Sırf toplumumuzdaki evrimsel sürecisini tamamlayamamış, tinsel olarak var olmayan insanlar bakacak yada eleştirecek diye zevkimizi, keyfimizi, istediklerimizi mi değiştireceğiz? Bunu yapan, şunu da yaptı; başka bir konuda toplum farklı düşünüyor, algılıyor diye kendini başkalaştırdı, istememesine karşı başka biri oldu ve istemediği bir hayatı yaşadı. Örnek? Hemen hemen herkes.
Bazen tabii ki rahatsızlık oluyor ama bunun önüne geçmemiz için bacak arasından başlamak suretiyle beyine kadar gitmemiz gerek.
Ben yazın gayet de şort, mini etek giydiğinde yanında oluyorum. Sırf toplumumuzdaki evrimsel sürecisini tamamlayamamış, tinsel olarak var olmayan insanlar bakacak yada eleştirecek diye zevkimizi, keyfimizi, istediklerimizi mi değiştireceğiz? Bunu yapan, şunu da yaptı; başka bir konuda toplum farklı düşünüyor, algılıyor diye kendini başkalaştırdı, istememesine karşı başka biri oldu ve istemediği bir hayatı yaşadı. Örnek? Hemen hemen herkes.
Bazen tabii ki rahatsızlık oluyor ama bunun önüne geçmemiz için bacak arasından başlamak suretiyle beyine kadar gitmemiz gerek.
0
valla ben modernlikten değilde, cidden umursamıyorum, ha öküz gibi bakanlar veya uzun süre asılı kalanlar rahatsız ediyor tabii, ee ne yapıcaksın? başımıza manyak gelmesinde
0
mini etek giymesine normal şartlarda izin vermiyorum zaten. sebebi türkiye. ha yazın tabiki mini şort giyiyor ondada yanında oluyorum. laf attı diye kızı kafeye gönderip ağızlarını kırdığımda oldu. ama son 2 senedir baya gelişti gibime geliyor bu. yazın istiklale çıksan pantalon giyen 5 kız bulamazsın.
mini etek konusunda ama yinede sıkıntı var. gece yemeğe yada club'a gideriz eyvallah o zaman giysin. zaten yanındayım,arabaylayız tamamdır. ama yok okula,yok arkadaşlarıyla gezmeye falan,ı-ıh olmaz bro
edit: fena tribe giren genç osman arkadaşlar var sanırım,sevgilimin güvenliği herşeyden daha önce geliyor. eğer gündüz vakti ortalık yerde insanlar tecavüze uğruyor ise evet ben sevgilimin mini etek giymesine izin vermiyorum. problem?
mini etek konusunda ama yinede sıkıntı var. gece yemeğe yada club'a gideriz eyvallah o zaman giysin. zaten yanındayım,arabaylayız tamamdır. ama yok okula,yok arkadaşlarıyla gezmeye falan,ı-ıh olmaz bro
edit: fena tribe giren genç osman arkadaşlar var sanırım,sevgilimin güvenliği herşeyden daha önce geliyor. eğer gündüz vakti ortalık yerde insanlar tecavüze uğruyor ise evet ben sevgilimin mini etek giymesine izin vermiyorum. problem?
0
istanbul gibi şehirlerin modern semtlerinde gezerken, dolaşırken; elit mekanlara giderken... o gibi yerlerde de bakılıyor ama orada bakan insanların tabiki hepsi değil geneli sadece erkek olduğu için yapısal olarak bakar, kimisi hiç bakmazvs.
bu olur da ötesi olmaz. kusura bakmasın kızlar ama şeytanın sktr ettiği sokaklarda da mini etekle gezilmez, hele ki yanında sevgilin varsa, bunun adı gerizekalılıktır.
bir muhabbet vardı ya hani dekolte giyene tecavüz ederler aslında adam doğru demiş niye mi? sen ormana hayvanların içine kamufle olmadan beni öldürün diye gidersen hayvan da sana saldırır aynı olay işte.
bu olur da ötesi olmaz. kusura bakmasın kızlar ama şeytanın sktr ettiği sokaklarda da mini etekle gezilmez, hele ki yanında sevgilin varsa, bunun adı gerizekalılıktır.
bir muhabbet vardı ya hani dekolte giyene tecavüz ederler aslında adam doğru demiş niye mi? sen ormana hayvanların içine kamufle olmadan beni öldürün diye gidersen hayvan da sana saldırır aynı olay işte.
0
Belli bi seviyeden sonra rahatsızlık verebilir ama o seviyeye kadar hoşuna bile gidiyor adamın. Herkes bakıyor ama o kız seninle sevişiyor. Adriana limanın kocası olmak gibi düşün. Kıskanılıyorsun.
0
insanlar istediği şekilde giyinebilir.bakmasınlar,kendilerini eğitsinler.kimse o barzolar yüzünden giyim tarzından vazgeçmek zorunda değil.insan olup,kimseyi taciz etmesinler.şahsen ben yolda çıplak gezen insan görsem dönüp bakmam.bazı insanlar ben giymesine izin vermem sevgilimin diye düşünebilir onlar da saygılı olsun,kime izin veriyosunuz.kim sizden izin istiyo ki?
0
çıplak birine bakmayanın aklını sorgularım.
O ne mantıkdır allasen?
Bakacaksın tabi, merak edebilir. Benimkine de bakın ona da bakın buna da bakın. Amk bu zihniyetimizi düzeltelim derken ayarı kaçırıp gözünün önündeki yarağa dahi göz kaçıracaksınız, yazıklar olsun size.
Bundan sonra baksır giyeceğim.
O ne mantıkdır allasen?
Bakacaksın tabi, merak edebilir. Benimkine de bakın ona da bakın buna da bakın. Amk bu zihniyetimizi düzeltelim derken ayarı kaçırıp gözünün önündeki yarağa dahi göz kaçıracaksınız, yazıklar olsun size.
Bundan sonra baksır giyeceğim.
0
Kız arkadaş olmasına gerek yok normal bir arkadaş veya uzak bir akraba bile olsa çok rahatsız ediyor.
0
yukarıda bir tek kişi bahsetmiş (merkezefendi);
mini etek giyen kadınlara mal gibi bakıp rahatsız eden öküzlerle ilgili sorulması gerekirken (konunun o tarafının sorun edilmesi, ele alınması, irdelenmesi, fikir alış verişinde bulunulması gerekirken), yanındaki kadına mini etek giyiyor diye bakılan erkek hakkında sorulmuş.
dikkat çekse de şaşırtmayan bir mantık dabi...
***
soruya cevap:
kadına rahatsız edici şekilde hayvan moduna girip bakan canlılar "insan" düzeyine gelene kadar, kadınlar hep kısıtlı yaşamak zorundalar ne yazık ki.. o "insan" düzeyine gelmeyi de biz değil torunlarımız bile göremez bu toplumda o ayrı...
mini etek giyen kadınlara mal gibi bakıp rahatsız eden öküzlerle ilgili sorulması gerekirken (konunun o tarafının sorun edilmesi, ele alınması, irdelenmesi, fikir alış verişinde bulunulması gerekirken), yanındaki kadına mini etek giyiyor diye bakılan erkek hakkında sorulmuş.
dikkat çekse de şaşırtmayan bir mantık dabi...
***
soruya cevap:
kadına rahatsız edici şekilde hayvan moduna girip bakan canlılar "insan" düzeyine gelene kadar, kadınlar hep kısıtlı yaşamak zorundalar ne yazık ki.. o "insan" düzeyine gelmeyi de biz değil torunlarımız bile göremez bu toplumda o ayrı...
0
mutevazi
vesikalı yarim torrenti indirmelik üyelik istemeyen mekan yahut bir site davetiyesi bulmama yardımcı olacak insan evladı arıyorum. bana sözlükten ulaşın, o filme ihtiyacım var. :(
vesikalı yarim torrenti indirmelik üyelik istemeyen mekan yahut bir site davetiyesi bulmama yardımcı olacak insan evladı arıyorum. bana sözlükten ulaşın, o filme ihtiyacım var. :(
0
kalpteki delik
resmen aşeriyorum.böyle sürekli canım soslu mısır yemek istiyor neden ki?edit: he tabii şeyi demedim sürekli yiyorum lan ben bunu :) yani böyle hani bir şey eksikliğinden midir nedir? yoksa bağımlı mı oldum?
resmen aşeriyorum.
böyle sürekli canım soslu mısır yemek istiyor neden ki?
edit: he tabii şeyi demedim sürekli yiyorum lan ben bunu :) yani böyle hani bir şey eksikliğinden midir nedir? yoksa bağımlı mı oldum?
böyle sürekli canım soslu mısır yemek istiyor neden ki?
edit: he tabii şeyi demedim sürekli yiyorum lan ben bunu :) yani böyle hani bir şey eksikliğinden midir nedir? yoksa bağımlı mı oldum?
0
Resmen aseriyorsan bi gebelik testi yaptir :P
Onun disinda insanin caninin yemek cekmesi normal degil mi zaten?
Ben de iskender falan olsa yerim her gun.
Onun disinda insanin caninin yemek cekmesi normal degil mi zaten?
Ben de iskender falan olsa yerim her gun.
0
dengeli beslenmeyince vücudun belli besinlere ihtiyacı artıyor ve bu da sürekli yeme ihtiyacı doğurabiliyor.
onun dışında sevdiğimiz yiyecekler bağımlılık yapabiliyor. bu yiyecekler beynimizin bizi mutlu eden hormonları salgılamasına neden oluyor. mutluluk sağladığı için psikolojik olarak o yemeğe tekrar tekrar isteyebiliyoruz.
onun dışında sevdiğimiz yiyecekler bağımlılık yapabiliyor. bu yiyecekler beynimizin bizi mutlu eden hormonları salgılamasına neden oluyor. mutluluk sağladığı için psikolojik olarak o yemeğe tekrar tekrar isteyebiliyoruz.
0
yemeyin o mısırları ya. gdo'lu onlar.
bu ülkeden artık kendi ihtiyacını karşılayacak kadar mısır üretilmiyor. ve en çok gdo'lu olan ürün de mısır.
benim de yolum üstünde bir yerde var. ve her gün oradan geçerken içim gidiyor kokusuna, bayılıyorum. ama kesinlikle alamıyorum o gerçeği bildikten sonra. bir de tam cadde üstü, gün boyu üzerine sinen egzost dumanı, isi, kiri, pisliği düşündükçe vaz geçiyorum.
bu ülkeden artık kendi ihtiyacını karşılayacak kadar mısır üretilmiyor. ve en çok gdo'lu olan ürün de mısır.
benim de yolum üstünde bir yerde var. ve her gün oradan geçerken içim gidiyor kokusuna, bayılıyorum. ama kesinlikle alamıyorum o gerçeği bildikten sonra. bir de tam cadde üstü, gün boyu üzerine sinen egzost dumanı, isi, kiri, pisliği düşündükçe vaz geçiyorum.
0
holy diver
selam sayın IT crowd'lar,evdeki bsayarda masaüstünde house'un son bölümü ve swan song bölümü var. silmek istediğimde her ikisinde de şu uyarı çıkıyor;"dosya windows gezgini üzerinde açık olduğundan bu eylem gerçekleştirilemiyor. dosayı kapatıp yeniden deneyin."ccleaner ile temizledim açık olan bir ş
selam sayın IT crowd'lar,
evdeki bsayarda masaüstünde house'un son bölümü ve swan song bölümü var.
silmek istediğimde her ikisinde de şu uyarı çıkıyor;
"dosya windows gezgini üzerinde açık olduğundan bu eylem gerçekleştirilemiyor. dosayı kapatıp yeniden deneyin."
ccleaner ile temizledim açık olan bir şeyler etkilemişse diye. yine bir işe yaramadı. ertesi akşam denedim yine aynı uyarı çıktı.
nedir bu sorun?
daha doğrusu bunun çözümü nedir nasıl sileceğim onları?
bsayarlardan hiç anlamayan biriyim ona göre anlatırsanız:/
teşekkürler,
evdeki bsayarda masaüstünde house'un son bölümü ve swan song bölümü var.
silmek istediğimde her ikisinde de şu uyarı çıkıyor;
"dosya windows gezgini üzerinde açık olduğundan bu eylem gerçekleştirilemiyor. dosayı kapatıp yeniden deneyin."
ccleaner ile temizledim açık olan bir şeyler etkilemişse diye. yine bir işe yaramadı. ertesi akşam denedim yine aynı uyarı çıktı.
nedir bu sorun?
daha doğrusu bunun çözümü nedir nasıl sileceğim onları?
bsayarlardan hiç anlamayan biriyim ona göre anlatırsanız:/
teşekkürler,
0
unlocker diye bi program var, onunla silmeyi deneyin
ya da güvenli kiptew açıp tekrar deneyin
ya da güvenli kiptew açıp tekrar deneyin
0
torrent' te falan acik olabilir mi?
unlocker yukleyip onunla silebilirsiniz sanirim.
www.filehippo.com
unlocker yukleyip onunla silebilirsiniz sanirim.
www.filehippo.com
0
unlocker diye freeware bir program var. kuruyorsun, sonra sileceğin dosyaya sağ tıklayıp unlocker'la açıyorsun, tüm kilitleri aç dedikten sonra siliyorsun. işlem bulunamadı gibi bir şey derse de sol alttan sil diyorsun, voila.
0
son üç aydır evde internet kullanmıyorum:)
yani torrent, vs seçenek dışı..
zaten o yüzden anlamadım ben bunu.. hatta o bölümleri de iş yerinden indirip götürmüştüm.
unlocker'ı biliyorum yine buradan sağ olsun bir üyenin tavsiyesiyle iş yerindeki bsayara yükledim (thanks to coder).
iyi güzel de, bsayardaki hiç bir şey mi normal "delete" işlemiyle silinmez yahu? size de mi öyle oluyor? herkeste unlocker mı var?
iş yerinde "delete" şeklinde sildiğim hiç bir şey silinmiyor! misal 4-5 dosyası seçip silmek istiyorum. silmiyor. unlocker kutucuğu çıkıyor, onunla işlem yapıyor. ve o da listede en üstteki dosyayı siliyor!!
unlocker ile her bir dosyayı tek tek silmek yerine çoklu olarak seçilenlerin hepsinin tek seferde silme yolu yok mu?
hiç bir videonun normal silme hareketiyle silinmemesine mi yanayım unlocker kullanmak için de toplu dosya silmediği için her bir dosya için ayrı ayrı oyalamasına mı yanayım:(
ben burada indirip flash bellek ile götüreyim evdeki bsayara kurayım. o şekilde işe yarar herhalde?
yani torrent, vs seçenek dışı..
zaten o yüzden anlamadım ben bunu.. hatta o bölümleri de iş yerinden indirip götürmüştüm.
unlocker'ı biliyorum yine buradan sağ olsun bir üyenin tavsiyesiyle iş yerindeki bsayara yükledim (thanks to coder).
iyi güzel de, bsayardaki hiç bir şey mi normal "delete" işlemiyle silinmez yahu? size de mi öyle oluyor? herkeste unlocker mı var?
iş yerinde "delete" şeklinde sildiğim hiç bir şey silinmiyor! misal 4-5 dosyası seçip silmek istiyorum. silmiyor. unlocker kutucuğu çıkıyor, onunla işlem yapıyor. ve o da listede en üstteki dosyayı siliyor!!
unlocker ile her bir dosyayı tek tek silmek yerine çoklu olarak seçilenlerin hepsinin tek seferde silme yolu yok mu?
hiç bir videonun normal silme hareketiyle silinmemesine mi yanayım unlocker kullanmak için de toplu dosya silmediği için her bir dosya için ayrı ayrı oyalamasına mı yanayım:(
ben burada indirip flash bellek ile götüreyim evdeki bsayara kurayım. o şekilde işe yarar herhalde?
0
açık olan bir programdan, uygulamadan dolayı olabilir. aklıma şu an başka bir şey gelmedi. bir clean boot yapıp deneyebilirsiniz.
şu rehberde adım adım açıklanmış. her şeyi okuyup doğru uygulamanız takdirde muhtemelen çözülür sorun.
www.pclabs.com.tr
şu rehberde adım adım açıklanmış. her şeyi okuyup doğru uygulamanız takdirde muhtemelen çözülür sorun.
www.pclabs.com.tr
0
bişiy yabışmış bence sizin pilkisayara. onu buldurun önce. hangi işlem kullanıyo bu bütün dosyaları onu bulmaya çalışın. normal değil bu söyledikleriniz.
xp zamanında klasördeki video ve resim dosyalarının küçük resimlerini oluşturmaya çalışırken silmeye izin vermezdi. sizinki de o hesap olmasın?
xp zamanında klasördeki video ve resim dosyalarının küçük resimlerini oluşturmaya çalışırken silmeye izin vermezdi. sizinki de o hesap olmasın?
0
serabetan
soru baslikta.klavyem almanca, windows ingilizce, ben nasil "ş" yazicam dostlar? hep copy paste yaptim bugune kadar da klavye dilini degistirip te yapabiliyorum ama o da arada sacmaliyo.bana basitce ihtiyacim oldugunda ş, cengellei c filan nasi yapicam?hangi kombinasyonlarda bunlar yardim edebilir m
soru baslikta.
klavyem almanca, windows ingilizce, ben nasil "ş" yazicam dostlar? hep copy paste yaptim bugune kadar da klavye dilini degistirip te yapabiliyorum ama o da arada sacmaliyo.
bana basitce ihtiyacim oldugunda ş, cengellei c filan nasi yapicam?hangi kombinasyonlarda bunlar yardim edebilir misiniz?
klavyem almanca, windows ingilizce, ben nasil "ş" yazicam dostlar? hep copy paste yaptim bugune kadar da klavye dilini degistirip te yapabiliyorum ama o da arada sacmaliyo.
bana basitce ihtiyacim oldugunda ş, cengellei c filan nasi yapicam?hangi kombinasyonlarda bunlar yardim edebilir misiniz?
0
0
ihaleli batak
arkadaşlar bu sene yeni yapılmış sıfır bir daireye kiracı olarak girdim. şantiye suyu olarak tabir edilen suyu kullanıyoruz. yani apartmana daha iskan verilmediği için faturalar dairelere tek tek değil de apartmana komple geliyor ve dairelere kullanımlarına göre bölüştürülüyor. bu yüzden de ben su a
arkadaşlar bu sene yeni yapılmış sıfır bir daireye kiracı olarak girdim. şantiye suyu olarak tabir edilen suyu kullanıyoruz. yani apartmana daha iskan verilmediği için faturalar dairelere tek tek değil de apartmana komple geliyor ve dairelere kullanımlarına göre bölüştürülüyor. bu yüzden de ben su aboneliğini üzerime almak gibi bir çabaya girmedim. peki elektrik ve doğalgazda durum nedir ( doğalgaza abone oldum ) ? igdaş'a saat almaya gittiğimde projeyi yapan firma randevu alsın gelir açarlar dediler. randevuyu aldıktan sonra yaklaşık ne kadar sürer bu gazın açılması ?
0
sayaç için 397 lira aldılar zaten de elektriğe de mi vericez ya ? kurudum yemin ederim
0
Bu arada yeni bi uygulama, elektrik actirmak icin dogal afet sigortasi policesi istiyoralr. Dask yapilmamissa elektrigi acmiyorlar. Ev sahibi yaptiriyor bunu, kiraci degil.
0
biz doğalgaz borularını bile kendimiz yaptırıp kiradan düştük bir sürü uğraşıp. bu evin deprem sigortası varsa ben de eşek gibi anırırım. yine bir sürü uğraştıracaklar beni ev sahibiyle. bilgi için sağol bu arada en yakın zamanda onuda sorayım evsahibine
0
su faturasıyla ilgili;
ben de aynı şekilde sıfır daireye taşındım ve su faturası ortak geliyor.
sana da tavsiye ederim;
her fatura tarihine yakın, herkesin su saatini okuyup not ediyorum. herkesin kullandığı miktarı o şekilde çıkarıyorum(kullanılan miktar x 4.03tl). kalan farkı da eşit bölüp ekliyorum.
böylece herkes kullandığı kadarını ödüyor. bu çalışmalarla yöneticiliğe terfi ettik..
ben de aynı şekilde sıfır daireye taşındım ve su faturası ortak geliyor.
sana da tavsiye ederim;
her fatura tarihine yakın, herkesin su saatini okuyup not ediyorum. herkesin kullandığı miktarı o şekilde çıkarıyorum(kullanılan miktar x 4.03tl). kalan farkı da eşit bölüp ekliyorum.
böylece herkes kullandığı kadarını ödüyor. bu çalışmalarla yöneticiliğe terfi ettik..
0
vaktiyle iyi biriydi
kızlar bir yardım edin. erkek kişiyim hiç anlamıyorum. bugün kozmetikçi gezdim.öncelik göz altı torbası ve morluk. yorgunluğa bağlı.2. öncelik kırışıklar.fiyat aralığı 80-110. çok aşmışsa 150 de veririm.3 marka gördüm estee, lancome bir de cliniquehttp://www.hepsiburada.com/liste/lancome-renergie-ye
kızlar bir yardım edin. erkek kişiyim hiç anlamıyorum. bugün kozmetikçi gezdim.
öncelik göz altı torbası ve morluk. yorgunluğa bağlı.
2. öncelik kırışıklar.
fiyat aralığı 80-110. çok aşmışsa 150 de veririm.
3 marka gördüm estee, lancome bir de clinique
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
bunun 40+ için hafif olduğu söylense de
www.hepsiburada.com
bunlar arasında karşılaştırma ve sizin değişik önerilerinizi bekliyorum.
öncelik göz altı torbası ve morluk. yorgunluğa bağlı.
2. öncelik kırışıklar.
fiyat aralığı 80-110. çok aşmışsa 150 de veririm.
3 marka gördüm estee, lancome bir de clinique
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
bunun 40+ için hafif olduğu söylense de
www.hepsiburada.com
bunlar arasında karşılaştırma ve sizin değişik önerilerinizi bekliyorum.
0
bunlar hayvanlar uzerinde test ediliyor.
cruelty-free diye adlandirilan ve alternatif yollarla test edilen urunlerden alabilirssiniz.
arayinca baya bi sey cikiyor:
www.google.com.tr
cruelty-free diye adlandirilan ve alternatif yollarla test edilen urunlerden alabilirssiniz.
arayinca baya bi sey cikiyor:
www.google.com.tr
0
öncelikle "kozmetik" değil, "dermatolojik" markalara yoğunlaşın. yazdıklarınız kozmetik markaları.
dermakozmetik olarak nette de bulabilirsiniz bir sürü marka. benim aklıma gelen la roche posay, avene, isis pharma, dr.murad,vs..
şurada da markaları yazıp, içeriğinin ne kadar sağlıklı olduğunu görebilirsiniz. "yeşil" renk, sağlığa zararlı bir içeriği yok demektir. "turuncu" orta, "kırmızı" tehlikeli, kesinlikle uzak durun anlamında.
www.ewg.org
dermakozmetik olarak nette de bulabilirsiniz bir sürü marka. benim aklıma gelen la roche posay, avene, isis pharma, dr.murad,vs..
şurada da markaları yazıp, içeriğinin ne kadar sağlıklı olduğunu görebilirsiniz. "yeşil" renk, sağlığa zararlı bir içeriği yok demektir. "turuncu" orta, "kırmızı" tehlikeli, kesinlikle uzak durun anlamında.
www.ewg.org
0
zaugnakhaldun
Arkadaş hiçbir yerde yazmamış kimse, anca derin dondurucu diyorlar.Ofiste mini buzdolabi var, topu topu 4 tane salatalık muhafaza edicem de çarşambaya geldik o salatalar bir pörsüdü, bir canı çıktı; dokunmaya kıyamıyorum resmen mahvoldular. Diri kalmaları için dolaba hiç mi koymayayım, poşetleyip mi
Arkadaş hiçbir yerde yazmamış kimse, anca derin dondurucu diyorlar.
Ofiste mini buzdolabi var, topu topu 4 tane salatalık muhafaza edicem de çarşambaya geldik o salatalar bir pörsüdü, bir canı çıktı; dokunmaya kıyamıyorum resmen mahvoldular.
Diri kalmaları için dolaba hiç mi koymayayım, poşetleyip mi koyayım ne yapayım dersiniz?
Ofiste mini buzdolabi var, topu topu 4 tane salatalık muhafaza edicem de çarşambaya geldik o salatalar bir pörsüdü, bir canı çıktı; dokunmaya kıyamıyorum resmen mahvoldular.
Diri kalmaları için dolaba hiç mi koymayayım, poşetleyip mi koyayım ne yapayım dersiniz?
0
derin dondurucuda olmaz. salatalığın su içeriği çok olduğu için dondurucudan çıkardığınızda pelte olur.
salatalığın pörsümesi aldığınız salatalığın kalitesi ile ilgilidir. büyük ihtimalle çok ilaçlıdır ya da epeydir pazar pazar gezen eski salatalıktır.
hava almayan bir kap içinde buzdolabında 1 hafta kadar saklayabilirsiniz. bu da maksimum süre...
salatalığın pörsümesi aldığınız salatalığın kalitesi ile ilgilidir. büyük ihtimalle çok ilaçlıdır ya da epeydir pazar pazar gezen eski salatalıktır.
hava almayan bir kap içinde buzdolabında 1 hafta kadar saklayabilirsiniz. bu da maksimum süre...
0
ben de aynı sorundan muzdaribim. daha pazartesi akşamı aldım çıtır çıtır bademlerdi, iki günde pörsümüşler. ama ben poşette ve ağzı açık olarak bıraktım, ondan olduğunu düşünüyorum.
sebzeler özellikle yıkanmadan ve poşetler içinde ağızları hava almayacak şekilde bağlanarak dolapta saklanmalıdır.
sebzeler özellikle yıkanmadan ve poşetler içinde ağızları hava almayacak şekilde bağlanarak dolapta saklanmalıdır.
0
cemlemikonusuyorsun
Merhaba arkadaslar. Çok sevdiğim dostum bir arkadasimla eve ciktik. 3 aydir yasiyoruz. Fakat kendisi inanilmasi guc derecede saygisiz ev yasantisinda. Gece 2.5 ta camasir makinesini calistiriyor kulagimin dibinde sabah 7 de kalkmam lazim ders icin mesela. Kapilari cok dikkatsiz aciyor yukses sesle v
Merhaba arkadaslar. Çok sevdiğim dostum bir arkadasimla eve ciktik. 3 aydir yasiyoruz. Fakat kendisi inanilmasi guc derecede saygisiz ev yasantisinda. Gece 2.5 ta camasir makinesini calistiriyor kulagimin dibinde sabah 7 de kalkmam lazim ders icin mesela. Kapilari cok dikkatsiz aciyor yukses sesle vs bi suru hayvanca sey say say bitmez. En kisa surede evden ayrilmak istiyorum fakat ne yapacagimi bilmiyorum. Tek basima ciksam cok tuzlu olur, baskasiyla ciksam bundan beter olma ihtimali var. O kadar kotu durumdayim ki huzurum kalmadi. Ne oneriyorsunuz bana
Not : İu avcilar kampusune yakin ev arkadasi arayan varsa mesaj atsin
Not : İu avcilar kampusune yakin ev arkadasi arayan varsa mesaj atsin
0
konuşmak işe yaramıyor mu? yaramıyorsa gıcıklığına yapıyordur sende ona yap aynısını anlasın nasıl olduğunu belki vazgeçer.
0
Konusmak ise yaramiyor. Ona aynisini yapacak kadar asagilik degilim, yapmam. İsin kotusu hala iyi arkadasiz zannediyor siritip duruyo
0
aşağılık( tuhafmış bunu yazmak) olmakla alakası yok bence laftan anlamıycak kadar odunsa suratına çarpman lazım bazı gerçekleri, aynı evde yaşamak zorundasın şu anda en azından başka bir ev bulana kadar ve buna katlanmak zorunda değilsin. sen tepkini belli edemiyorsun sanırım sırıtıp durmak nedir yahu?
0
çok çekilmez bir tipmiş arkadaş. çok huzursuz oluyorsan direk olarak yeni ev arkadaşı bulup eve çıkma olayına yoğunlaş. başka bir şey düşünme. eğer çocuğun evden gitme ihtimali yoksa tabii.
0
Evden gitme ihtimali ne yazik ki yok. Keske yarin hemen tasinsam. O kadar kemiksiz bi arkadas ki yani yaptiklarini anlatsam agziniz acik kalir. Ha su anda hala uyuyamiyorum camasir makinesi de costu ve hala 7 de kalkmam lazim
0
Bu tip adamlar yaptığının normal olduğunu sanır ki en büyük sorun da burada. Oturup adam gibi konuşmak da sorunu çözmez genelde. dediğin gibi çık başka eve.
0
kanka ev arkadaşı olayında başlarda öyle olur. bir de sen dolmuşsun. çamaşırı attı ya makineye cidden samimiysen zart diye dalacan odasına seni sikerim haa deyip kapatacan çıkacan. sonra da makineyi kapatacan.
bu doluluğu atman lazım üstünden önce çünkü ne kadar dolu olursan eleman o kadar batacak. bu yüzden de elemana patlayacan ara sıra. bir de içki içiyorsanız bira eşliğinde konuşun daha anlayışlı oluyor insanlar.
bu doluluğu atman lazım üstünden önce çünkü ne kadar dolu olursan eleman o kadar batacak. bu yüzden de elemana patlayacan ara sıra. bir de içki içiyorsanız bira eşliğinde konuşun daha anlayışlı oluyor insanlar.
0
gecenin yarısı makine açmak nedir yahu? aynı evde olanları geç, başka dairelerde yaşayan insanlara da saygısızlık (ve görgüsüzlük). yıl olmuş 2012 insanlar sanki düne kadar yüzlerce metrekarelik bahçeli alanlarda ve paşa dedelerinin saraylarında tek başlarına rahat rahat bağıra çağıra yaşamaya alışmışlar da, o yüzden bir günde apartmanda başka insanlarla birlikte yaşamaya henüz alışamamışlar.. vah vah zavallılar..
oysa kuş kadar beyin ve idrak yeterli, toplu yaşam alanlarında (ev, iş yeri, toplu taşıma araçları, kafeler, mağazalar, sokaklar, insanların olduğu her yer) kişilerin özgürlüğünün başkalarını rahatsız ettiği noktada bittiğini bilmek/anlamak için..
tavsiyem;
önceden tanıdığın arkadaşının yaptığı bu davranışları değiştirmesini hiç bekleme. adam o yaşına kadar öğrenmemiş/idrak edememiş, senin bir kaç cümle söylemenle mi zekası artacak da aydınlanacak?
ev arkadaşı duyurusu aç ve beklentilerini açık ve net bir şekilde yaz ve onları karşılayacak kişilerin msj atmasını iste. en azından biraz da olsa sorunları baştan elemiş olursun.
ve, az da olsa beklentilerini karşılayacak sağ duyuya, görgüye ve saygıya sahip insanlar var hala neyse ki.. mesele onlardan birine denk gelebilme şansı.. umarım denk gelirsin..
oysa kuş kadar beyin ve idrak yeterli, toplu yaşam alanlarında (ev, iş yeri, toplu taşıma araçları, kafeler, mağazalar, sokaklar, insanların olduğu her yer) kişilerin özgürlüğünün başkalarını rahatsız ettiği noktada bittiğini bilmek/anlamak için..
tavsiyem;
önceden tanıdığın arkadaşının yaptığı bu davranışları değiştirmesini hiç bekleme. adam o yaşına kadar öğrenmemiş/idrak edememiş, senin bir kaç cümle söylemenle mi zekası artacak da aydınlanacak?
ev arkadaşı duyurusu aç ve beklentilerini açık ve net bir şekilde yaz ve onları karşılayacak kişilerin msj atmasını iste. en azından biraz da olsa sorunları baştan elemiş olursun.
ve, az da olsa beklentilerini karşılayacak sağ duyuya, görgüye ve saygıya sahip insanlar var hala neyse ki.. mesele onlardan birine denk gelebilme şansı.. umarım denk gelirsin..
0
rain
`they aren't working you to death ` cümlesi ne demek oluyor?onlar seni ölümüne çalıştırmaz gibi bişey sanırım ancakkullanım açısından bana doğru gelmedi emin olmak istedim.
they aren't working you to death cümlesi ne demek oluyor?
onlar seni ölümüne çalıştırmaz gibi bişey sanırım ancak
kullanım açısından bana doğru gelmedi emin olmak istedim.
onlar seni ölümüne çalıştırmaz gibi bişey sanırım ancak
kullanım açısından bana doğru gelmedi emin olmak istedim.
0
"seni eşşek gibi/öldüresiye çalıştırmı-yor-lar"
**
tureng.com
"work someone to death"
1- öldüresiye çalıştırmak
2- ölümüne çalıştırmak
3- eşşek gibi çalıştırmak
konuşmanın durumuna göre "-ing" takısı da alabilir doğal olarak.
**
tureng.com
"work someone to death"
1- öldüresiye çalıştırmak
2- ölümüne çalıştırmak
3- eşşek gibi çalıştırmak
konuşmanın durumuna göre "-ing" takısı da alabilir doğal olarak.
0
hedonistbeyin
Duyuru ahalisi anket falan değil merak sadece. Hangi sigarayı içiyorsunuz. Ben mesela parliament içiyorum.
Duyuru ahalisi anket falan değil merak sadece. Hangi sigarayı içiyorsunuz. Ben mesela parliament içiyorum.
0
İlk Winston Box ile başladım (Kırmızı) sonra Muratti ile devam ettim. 2 ay kadar bıraktım. Marlboro ile tekrar başladım (Kırmızı) 1 yıl kadar içtim. 2008'de bıraktım. yaklaşık 4.5 yıldır içmiyorum.
0
oha camel softçu yok mu lan. ben sigarayı bıraktıktan sonra çok bozdu hacı.
uzun süre camel soft içtim ben.
uzun süre camel soft içtim ben.
0
evvela winston soft (6 yıl)
sonra camel soft (4 yıl)
bir dönem sarma tütün (1 yıl)
şimdi uzun parliament (2 ay)
sonra camel soft (4 yıl)
bir dönem sarma tütün (1 yıl)
şimdi uzun parliament (2 ay)
0
camel soft. bazen box, soft paket çantaya tütün dökülmesine sebep oluyor, sinir oluyorum.
0
parliament içiyordum, 9.5 lira olması üzerine sikerler deyip tütüne geçtim.
acaip mutlu ve keyifliyim.
acaip mutlu ve keyifliyim.
0
bügüne kadar winston box.bugünden itibaren adıyaman tütünlü hazır sarma sigarasından aldım. alışırsam eğer buna devam
0
eternal_soul
başlığı tam belirtemedim. cümle şu: garsonun getirdiği su çok soğuktu.a water was so cold which waiter bring me. olarak çevirmeye çalıştım, ama sanırım ingilizceyi katlettim :)başlıkta cümlenin konusu dediğim ise, cümle içinde de olan "which, who... vs" gibi şeylerin (zamir mi oluyordu bunlar?) hang
başlığı tam belirtemedim. cümle şu: garsonun getirdiği su çok soğuktu.
a water was so cold which waiter bring me. olarak çevirmeye çalıştım, ama sanırım ingilizceyi katlettim :)
başlıkta cümlenin konusu dediğim ise, cümle içinde de olan "which, who... vs" gibi şeylerin (zamir mi oluyordu bunlar?) hangi başlık altında toplandığı. ona göre tekrar etmek istiyorum. bulamadım.
a water was so cold which waiter bring me. olarak çevirmeye çalıştım, ama sanırım ingilizceyi katlettim :)
başlıkta cümlenin konusu dediğim ise, cümle içinde de olan "which, who... vs" gibi şeylerin (zamir mi oluyordu bunlar?) hangi başlık altında toplandığı. ona göre tekrar etmek istiyorum. bulamadım.
0
the water which the waiter brought was so cold.
relative ya da adjective clause diye geçer.
relative ya da adjective clause diye geçer.
0
morte
sagdaki ilk resimde paragraf içinde gecen hali mevcut.
sagdaki ilk resimde paragraf içinde gecen hali mevcut.
0
nette aratınca "çavdar tarlasındaki çocuklar" kitabında yer aldığını gördüm.
şurada da doğru şekilde açıklanmış;
answers.yahoo.com
"kimseye bir şey anlatma. eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." anlamında. ilk başta mantıksız bir cümleymiş gibi görünse de, aslında kitaba göre;
holden, hakkında konuştuğu herkesi özlüyormuş. o yüzden okura "kimseye bir şey anlatma, eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." diyormuş.
'çünkü anlattıkların o kişileri sana hatırlatacak ve sen de onları özlemeye başlayacaksın' anlamında.
şurada da doğru şekilde açıklanmış;
answers.yahoo.com
"kimseye bir şey anlatma. eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." anlamında. ilk başta mantıksız bir cümleymiş gibi görünse de, aslında kitaba göre;
holden, hakkında konuştuğu herkesi özlüyormuş. o yüzden okura "kimseye bir şey anlatma, eğer anlatırsan, onları özlemeye başlarsın." diyormuş.
'çünkü anlattıkların o kişileri sana hatırlatacak ve sen de onları özlemeye başlayacaksın' anlamında.
0
morte
türkce ne manaya geliyor
türkce ne manaya geliyor
0
Deyim olsa gerek ya da bir film repliği mi? Bahsedilen kingler bildiğimiz iskambil papazları. Back row da desteyle ilgili bir olay ama bilmiyorum.
0
yahoo answers der ki: "It's a metaphor for not using one's talents or abilities to the fullest."
ekleme yapalım. checkers yani dama oyununa göndermeymiş. "A 'king' is a piece that is more powerful than a regular checkers piece, but if you keep them all in the back row of the checkerboard you don't get the full advantage of their strength. It's a metaphor for not using one's talents or abilities to the fullest."
ekleme yapalım. checkers yani dama oyununa göndermeymiş. "A 'king' is a piece that is more powerful than a regular checkers piece, but if you keep them all in the back row of the checkerboard you don't get the full advantage of their strength. It's a metaphor for not using one's talents or abilities to the fullest."
0
mecaz var. kings in the back row, damayla ilgili bir deyimsi. yani birinin guclu yonlerini kullanamamasi anlamina geliyor 'keeping the kings in the back row'.
ozetle: "sor bakalim ona(kiz) hala zayif yonleri ortada mi (vb. anlamlar)"
ozetle: "sor bakalim ona(kiz) hala zayif yonleri ortada mi (vb. anlamlar)"
0
Catcher in the rye'dan bir bölüm:
" Holden clearly has strong feelings for Jane and remembers her vividly. He tells Stradlater that when she played checkers, she used to keep all of her kings in the back row because she liked the way they looked there."
"Ask her if she still keeps all her kings in the back row.": Holden in chapter 4."
"sor bakalım o hala şahını geride mi tutuyor?" diye çevirebilirim sana.
anlamını sorarsan, zamanı gelene kadar en çok önem verdiklerini arka planda tutmaktan bahsediyor.
" Holden clearly has strong feelings for Jane and remembers her vividly. He tells Stradlater that when she played checkers, she used to keep all of her kings in the back row because she liked the way they looked there."
"Ask her if she still keeps all her kings in the back row.": Holden in chapter 4."
"sor bakalım o hala şahını geride mi tutuyor?" diye çevirebilirim sana.
anlamını sorarsan, zamanı gelene kadar en çok önem verdiklerini arka planda tutmaktan bahsediyor.
0
buradan çeviremezsiniz çünkü bir kitapta karakterle alakalı kullanılmış bir cümle.
wiki.answers.com
buradan orada kullanım amacını okuyabilirsiniz. bunun dışında nasıl çevirirseniz çevirin kafadan atmış olacaksınız.
wiki.answers.com
buradan orada kullanım amacını okuyabilirsiniz. bunun dışında nasıl çevirirseniz çevirin kafadan atmış olacaksınız.
0
@nargile, kafadan atmis olmak ne demek? ne yani bu cumle bi tek o romanda falan mi kullaniliyor? hayret bisey.
0
kitapta holden'ın jane'le ilgili en ufak detayı bile hatırladığını anlatan bi cümle bu (dama oynarken tüm pulları arkaya topluyordu kız); jane'le buluşacak olan öküz ama yakışıklı oda arkadaşına söylüyor.
edit: bu cümleyi koluna dövme yaptıranlar bile var, kitap için oldukça önemli bi cümle.
edit: bu cümleyi koluna dövme yaptıranlar bile var, kitap için oldukça önemli bi cümle.
0
kitabı okumadım. duyurudan sonra okuduğum bir kaç şey üzerine yorum yapıyorum;
damada kendi taşını en sona götürdüğün zaman onlar "king" diyormuş. taşın her yöne her mesafede hareket ettiği için güçlü oluyor.
ama jane, oyunda sadece taşlarını arkaya diziyormuş. onların oradaki görünüşleri hoşuna gidiyormuş. bir yandan şöyle de yorumlanabilir; sahip olduğu kuvveti, oyunu yenmek için kullanmıyormuş. bu, kişiliği ile de önemli bir veridir. aynı şekilde bunu; "insanların zayıf yönlerini kullanmaz, sahip olduğu üstünlükleri onları yenmek, ezmek,vs için kullanmaz"vs şeklinde yorumlayabiliriz. yani bir nevi masumluk, iyilik.
holden o soruyu sorarken, "hala eskiden benim tanıdığım gibi mi? krallarını arkada mı tutuyor yoksa değişti de artık krallarını oyunu almak için kullanıyor mu? (o eski masumluğunu ve iyiliğini hala koruyor mu yoksa değişti mi / eskiden öyle yapmayı severdi, hala aynı mı yoksa değişti mi)" demek istiyor da olabilir..
diye düşünüyorum. tekrar söyleyeyim kitabı okumadım.
damada kendi taşını en sona götürdüğün zaman onlar "king" diyormuş. taşın her yöne her mesafede hareket ettiği için güçlü oluyor.
ama jane, oyunda sadece taşlarını arkaya diziyormuş. onların oradaki görünüşleri hoşuna gidiyormuş. bir yandan şöyle de yorumlanabilir; sahip olduğu kuvveti, oyunu yenmek için kullanmıyormuş. bu, kişiliği ile de önemli bir veridir. aynı şekilde bunu; "insanların zayıf yönlerini kullanmaz, sahip olduğu üstünlükleri onları yenmek, ezmek,vs için kullanmaz"vs şeklinde yorumlayabiliriz. yani bir nevi masumluk, iyilik.
holden o soruyu sorarken, "hala eskiden benim tanıdığım gibi mi? krallarını arkada mı tutuyor yoksa değişti de artık krallarını oyunu almak için kullanıyor mu? (o eski masumluğunu ve iyiliğini hala koruyor mu yoksa değişti mi / eskiden öyle yapmayı severdi, hala aynı mı yoksa değişti mi)" demek istiyor da olabilir..
diye düşünüyorum. tekrar söyleyeyim kitabı okumadım.
0
holy diver
fps'nin farklı rakamlarda olduğunu fark ederek ne olduğuna baktım. saniye başına düşen kare sayısıymış. tamam. peki ben indirdiğim filmlere hangi rakamlı fps'yi indireceğim?****diğer yandan "splendor", "erkekler ne söyler kadınlar ne anlar" filmleri için indirdiğim altyazılarda da senkron yok. fps's
fps'nin farklı rakamlarda olduğunu fark ederek ne olduğuna baktım. saniye başına düşen kare sayısıymış.
tamam.
peki ben indirdiğim filmlere hangi rakamlı fps'yi indireceğim?
****
diğer yandan "splendor", "erkekler ne söyler kadınlar ne anlar" filmleri için indirdiğim altyazılarda da senkron yok. fps'si uygun değil herhalde.
****
kısaca bu "fps" neye göre seçiliyor?
misal şu anda doa için altyazı baktım, divxplanet'te 25 ve 23.976 yazan fps'li altyazılar var. hangisini indireceğim ki?
tamam.
peki ben indirdiğim filmlere hangi rakamlı fps'yi indireceğim?
****
diğer yandan "splendor", "erkekler ne söyler kadınlar ne anlar" filmleri için indirdiğim altyazılarda da senkron yok. fps'si uygun değil herhalde.
****
kısaca bu "fps" neye göre seçiliyor?
misal şu anda doa için altyazı baktım, divxplanet'te 25 ve 23.976 yazan fps'li altyazılar var. hangisini indireceğim ki?
0
daha çok versiyona göre indir.
splender xvid*repins-holy diver vs diye yazar indirdiğin dosyada. ona en yakın olan altyazıyı indir. fps'ye çok takılma.
splender xvid*repins-holy diver vs diye yazar indirdiğin dosyada. ona en yakın olan altyazıyı indir. fps'ye çok takılma.
0
hangi player kullandığına göre değişir tabi ama, bir şekilde özelliklerden filmin fps'sini görebilmen lazım. örneğin crystal player'da p'ye basınca özellikleri gelir filmin. 23.976 olduğu yazar, sen de divxplanet'tan bu fps'deki altyazıları indirirsin.
0
video dosyasına sağ tıkla properties, sonra üstte details'de frames/second gibi bişey yazması lazım.
0
fps filmin dahili bir özelliği zaten, ayrıca indirilmiyor ki? x fps'li altyazıyı mı kast ediyorsunuz?
indirdiğiniz filmin fps'sini öğrenmeniz gerek. mesela vista'da filme tek tıkladığımda alttaki barda yazıyor filmin fps de dahil olmak üzere teknik bilgileri. bunu öğrendikten sonra da uygun fps'li altyazıyı indiriyoruz. bu arada doa hangi film?
indirdiğiniz filmin fps'sini öğrenmeniz gerek. mesela vista'da filme tek tıkladığımda alttaki barda yazıyor filmin fps de dahil olmak üzere teknik bilgileri. bunu öğrendikten sonra da uygun fps'li altyazıyı indiriyoruz. bu arada doa hangi film?
0
ek bilgi:
bsplayer internetten direkt olarak en uygun altyaziyi indirip otomatik olarak ekliyor. eger birden fazla secenek varsa onlari da karsina getiriyor. zaten, bsplayer'in elde kalan tek guzel ozelligi de bu. nerdeeen, nereye...
bsplayer internetten direkt olarak en uygun altyaziyi indirip otomatik olarak ekliyor. eger birden fazla secenek varsa onlari da karsina getiriyor. zaten, bsplayer'in elde kalan tek guzel ozelligi de bu. nerdeeen, nereye...
0
@repins,
bu işlerden hiç anlamayan biri olarak soruyorum;
"daha çok versiyon" ve
"ona en yakın" ne demek?
imleci klasöre getirdiğimde şu yazıyor;
DOA.Dead.or.Alive.2006.1080p.BrRip.x264.YIFY
****
@douchbag
gom player'ı seviyorum ve daha çok onu kullanıyorum. o açmıyorsa vlc, bsplayer. iki tane daha vardı ama hatırlayamadım. crystal player değil ama. bendekilerde de nereden görüldüğünü bilmiyorum. ama unutmazsam gom'u kurcalarım.
*****
@tepedeki psychedelic adam,
sağ tıklayıp "özellikler" yaptığımda 'genel' ve 'özet' olmak iki sekme çıktı.
genel bölümünde bahsettiğin bilgi yok. özet bölümünde her satır boş zaten.
*****
@sanat guresi
evet altyazıyı kastediyorum. şimdi doa için altyazı bakarken ilk kez detaylara dikkat ettim ve diğer çeviriler arasında fps farkı olduğunu gördüm. soru oradan doğdu.
gom player kullanıyorum. onu da kurcalayacağım biraz bir yerlerde var mı diye.
doa - dead or alive 2006 yapımı. görüntüler çok şahane. kadın oyuncular çok güzel. çekimler harika. kavga sahneleri çok estetik. pek bu tür filmler ilgimi çekmiyor aslında ama bu saydıklarımdan dolayı ağzım açık bayılarak bu hafta sonu izledim, dublaj idi. ama son 20 dakikası sessizdi. o yüzden tekrar indireyim dedim. alt yazısını ararken bu fps olayının farkına vardım ve bu duyuru oluştu.
********
@chronic unholy,
bsplayer'ın o özelliğini biliyorum evet. ama pek benim için geçerli olan bir seçenek değil. çünkü;
evde internet kullanmıyorum;)
**************************************************
ekleme:
"en iyisi ikisini de indireyim" diyerek indirdim. benim indirdiğim film için uygun olan alt yazı fps'si 23.976 olan imiş. tüm cevaplar için teşekkürler.
bu işlerden hiç anlamayan biri olarak soruyorum;
"daha çok versiyon" ve
"ona en yakın" ne demek?
imleci klasöre getirdiğimde şu yazıyor;
DOA.Dead.or.Alive.2006.1080p.BrRip.x264.YIFY
****
@douchbag
gom player'ı seviyorum ve daha çok onu kullanıyorum. o açmıyorsa vlc, bsplayer. iki tane daha vardı ama hatırlayamadım. crystal player değil ama. bendekilerde de nereden görüldüğünü bilmiyorum. ama unutmazsam gom'u kurcalarım.
*****
@tepedeki psychedelic adam,
sağ tıklayıp "özellikler" yaptığımda 'genel' ve 'özet' olmak iki sekme çıktı.
genel bölümünde bahsettiğin bilgi yok. özet bölümünde her satır boş zaten.
*****
@sanat guresi
evet altyazıyı kastediyorum. şimdi doa için altyazı bakarken ilk kez detaylara dikkat ettim ve diğer çeviriler arasında fps farkı olduğunu gördüm. soru oradan doğdu.
gom player kullanıyorum. onu da kurcalayacağım biraz bir yerlerde var mı diye.
doa - dead or alive 2006 yapımı. görüntüler çok şahane. kadın oyuncular çok güzel. çekimler harika. kavga sahneleri çok estetik. pek bu tür filmler ilgimi çekmiyor aslında ama bu saydıklarımdan dolayı ağzım açık bayılarak bu hafta sonu izledim, dublaj idi. ama son 20 dakikası sessizdi. o yüzden tekrar indireyim dedim. alt yazısını ararken bu fps olayının farkına vardım ve bu duyuru oluştu.
********
@chronic unholy,
bsplayer'ın o özelliğini biliyorum evet. ama pek benim için geçerli olan bir seçenek değil. çünkü;
evde internet kullanmıyorum;)
**************************************************
ekleme:
"en iyisi ikisini de indireyim" diyerek indirdim. benim indirdiğim film için uygun olan alt yazı fps'si 23.976 olan imiş. tüm cevaplar için teşekkürler.
0
videonun bulunduğu klasörde sağ tıkla>özellikler>ayrıntılar orada resim karesi hızı var oradan kaç fps olduğunu bulabilirsin
0
şimdi şöyle, yify buradaki release grubu oluyor. şu sayfaya geliyoruz;
divxplanet.com
ctrl+f diyip sayfada yify diye aratıyoruz, ya da 1080. ama görüyoruz ki maalesef yok. bunun gibi.
ya dövüşlü dead or alive da aklıma geldi ama pek ihtimal vermemiştim. araya tavsiye sıkıştırayım ben de, daha bu gece izlediğim serbuan maut. gerçi şiddeti kanı püsürü bol ama.
divxplanet.com
ctrl+f diyip sayfada yify diye aratıyoruz, ya da 1080. ama görüyoruz ki maalesef yok. bunun gibi.
ya dövüşlü dead or alive da aklıma geldi ama pek ihtimal vermemiştim. araya tavsiye sıkıştırayım ben de, daha bu gece izlediğim serbuan maut. gerçi şiddeti kanı püsürü bol ama.
0
@murtiii,
doa filmine sağ tıklayıp 'özellikler' deyince "ayrıntılar" görünmüyor ki;)
"genel" ve "özet" sekmesi görünüyor. video mp4 imiş, onunla ilgisi olabilir mi?
*****
@sanat guresi,
"release grubu" ne demek oluyor, onu da bilmiyorum ki?:/
ya ben evde internet kullanmak istemeyecek kadar ilgiliyim bu sanal ortama. bsayar ve teknolojik işlerden hiç anlamıyorum yani. torrent ile indirmeye de daha birkaç gün oluyor, ite kaka (yine burada duyuru açarak) başladım.
doa için iki ayrı fps seçeneğini de indirmiştim biraz önce. 23.976 fps olan uygun görünüyordu. zaten son 20 dakikası eksikti. bir şekilde idare eder sonuna kadar.
ben aslında uzak doğulu kadınları, erkekleri görüntü olarak çok beğeniyorum. filmlerinde de giysileri, saygıya önem verişleri, hareketleri, tavırları, sakinlikleri, az konuşmayla çok şey anlatmaları falan çok hoşuma gidiyor. dövüşleri çok estetik geliyor. özellikle ünlü uzak doğulu yönetmenlerin filmleri görsel bir şölene dönüşüyor, büyük zevkle izliyorum. hele de imdb puanları yüksekse ya da işte bir şekilde sözlükten falan övgüler almışsa ya da buradan önerilmişse bulup izlemeye çalışıyorum.
önerdiğin filmin de imdb puanı çok yüksekmiş. listeye aldım, ilk fırsatta indirmeye çalışacağım. teşekkürler.
doa filmine sağ tıklayıp 'özellikler' deyince "ayrıntılar" görünmüyor ki;)
"genel" ve "özet" sekmesi görünüyor. video mp4 imiş, onunla ilgisi olabilir mi?
*****
@sanat guresi,
"release grubu" ne demek oluyor, onu da bilmiyorum ki?:/
ya ben evde internet kullanmak istemeyecek kadar ilgiliyim bu sanal ortama. bsayar ve teknolojik işlerden hiç anlamıyorum yani. torrent ile indirmeye de daha birkaç gün oluyor, ite kaka (yine burada duyuru açarak) başladım.
doa için iki ayrı fps seçeneğini de indirmiştim biraz önce. 23.976 fps olan uygun görünüyordu. zaten son 20 dakikası eksikti. bir şekilde idare eder sonuna kadar.
ben aslında uzak doğulu kadınları, erkekleri görüntü olarak çok beğeniyorum. filmlerinde de giysileri, saygıya önem verişleri, hareketleri, tavırları, sakinlikleri, az konuşmayla çok şey anlatmaları falan çok hoşuma gidiyor. dövüşleri çok estetik geliyor. özellikle ünlü uzak doğulu yönetmenlerin filmleri görsel bir şölene dönüşüyor, büyük zevkle izliyorum. hele de imdb puanları yüksekse ya da işte bir şekilde sözlükten falan övgüler almışsa ya da buradan önerilmişse bulup izlemeye çalışıyorum.
önerdiğin filmin de imdb puanı çok yüksekmiş. listeye aldım, ilk fırsatta indirmeye çalışacağım. teşekkürler.
0
evet dosya türü mp4 olduğu için teknik ayrıntılarını veremiyor sanırım.
release grupları, bu filmleri kaynağından, yani işte dvd'sinden, blu-ray'in alıp sıkıştırarak internette dolaşıma sokan yani bu filmleri topluma sunan nurlu insanlar.
adını yeni duyduğum endonezya'ya özgü bir dövüş stili var filmde, silat bilmem ne. arkadaşlar da müslim bu arada. arada kapı, dünya vs. kelimeler duyuluyor. sana iyi seyirler.
release grupları, bu filmleri kaynağından, yani işte dvd'sinden, blu-ray'in alıp sıkıştırarak internette dolaşıma sokan yani bu filmleri topluma sunan nurlu insanlar.
adını yeni duyduğum endonezya'ya özgü bir dövüş stili var filmde, silat bilmem ne. arkadaşlar da müslim bu arada. arada kapı, dünya vs. kelimeler duyuluyor. sana iyi seyirler.
0
anlatmışlar zaten ama tekrar anlatayım. videoları genelde çeşitli gruplar çıkarmakta, özellikle kaliteli olanları.
mesela Splender filmini Repins isimli grup çıkardı. 1080 p. indirdin. bu videonun isminde bile bu gruplar kendi isimlerini ve video detaylarını koyarlar. Splendor.Repins.1080p.Divx.bikbik.cikcik diye. sen divxplanetten baktığında, ilk önce senin indirdiğin grubun videosuna göre çevirisi yapılmış bir altyazı var mı diye bakacaksın. genelde altyazıların açıklamalarında falan uyumlu olduğu versiyonlar yazılıdır. eğer grup olayı tutmuyorsa, divx,xvid,tsa,cam vs gibi videonun hangi kaynaklardan çevrildiğine göre eklenen açıklamaya bakacaksın. orda da bir eşleşme çıkmadıysa, şansına küsüp, sıradan hepsini deneyeceksin. kolay gelsin.
mesela Splender filmini Repins isimli grup çıkardı. 1080 p. indirdin. bu videonun isminde bile bu gruplar kendi isimlerini ve video detaylarını koyarlar. Splendor.Repins.1080p.Divx.bikbik.cikcik diye. sen divxplanetten baktığında, ilk önce senin indirdiğin grubun videosuna göre çevirisi yapılmış bir altyazı var mı diye bakacaksın. genelde altyazıların açıklamalarında falan uyumlu olduğu versiyonlar yazılıdır. eğer grup olayı tutmuyorsa, divx,xvid,tsa,cam vs gibi videonun hangi kaynaklardan çevrildiğine göre eklenen açıklamaya bakacaksın. orda da bir eşleşme çıkmadıysa, şansına küsüp, sıradan hepsini deneyeceksin. kolay gelsin.
0
jdorian
yolda yürüyorsunuz. 22 yaş üstü bir dişinin saçının hepsini ya da sadece belli bir kısmını böyle mavi, yeşil, pembe, mor vb bir renk boyalı görseniz, o dişiye bakış açınız nasıl olur?"hala büyüyememiş.""yakışmış.""fazla marjinal olmaya çalışıyor."gibi kendi yorumlarınızı merak ediyorum.
yolda yürüyorsunuz. 22 yaş üstü bir dişinin saçının hepsini ya da sadece belli bir kısmını böyle mavi, yeşil, pembe, mor vb bir renk boyalı görseniz, o dişiye bakış açınız nasıl olur?
"hala büyüyememiş."
"yakışmış."
"fazla marjinal olmaya çalışıyor."
gibi kendi yorumlarınızı merak ediyorum.
"hala büyüyememiş."
"yakışmış."
"fazla marjinal olmaya çalışıyor."
gibi kendi yorumlarınızı merak ediyorum.
0
22 yaşından büyük olduğuna emin olduysam: fazla marjinal derim.
not: ama gene de insanlar saçlarını istediği yapsınlar tabii, beni ilgilendirmez.
not: ama gene de insanlar saçlarını istediği yapsınlar tabii, beni ilgilendirmez.
0
bu aralar çok moda ve yakıştırabilende çok güzel duruyor; tarzına uydurabilmişse beğenirim yani.
edit: esmerlerde pek hoş durmuyor bi de.
edit: esmerlerde pek hoş durmuyor bi de.
0
"fazla marjinal olmaya çalışıyor."
düzeltme: soruyu tamamen yanlış okumuşum ya la. hep dikkatsizlikten işte bunlar. benim cevabım saçın tümünün rengarenk boyalı olmasına göre verilmiştir, arz ederim.
düzeltme: soruyu tamamen yanlış okumuşum ya la. hep dikkatsizlikten işte bunlar. benim cevabım saçın tümünün rengarenk boyalı olmasına göre verilmiştir, arz ederim.
0
bazısına yakışıyor, giysilerle birlikte falan çok güzel oturuyor tarzına. bazılarında da çok eğreti duruyor, depresyona girmiş fark edilmeye çalışıyor herhalde diye yorumluyorum.
0
genelde yakışmayan şekilde boyatıyorlar. o yüzden yakışmadığını düşünüyorum. çok abartmadıysa veya nasıl yapıldığına göre yakıştığını düşünebiliyorum bazen. yaşam tarzı hakkında düşünmüyorum. önyargılı değilim genelde.
0
renkli renkli saç yapanların hele yaşları büyükse benim daha çok hoşuma gidiyor, gülümsetiyor. özenti değil tamamen zevk ve kendi seçimi olduğunu gösteriyor ve daha çok takdir ediyorum.
"ne güzel ya. kendi gibi davranan bir kişi.
ama ne yazık ki, ona sırf kendi zevkini uyguluyor ve onların zevklerine uymuyor ya da yaşı onların uygun gördüğü yaş değil diye, ya da renk onların beğendiği renk değil diye, bir sürü iğrenç cümleler kuracak bir toplumda yaşıyor.uz. seni 'insan' olarak görmeleri için 'ONLARIN ZEVKLERİNE VE SEÇİMLERİNE GÖRE HAREKET ETMELİSİN VE SEÇİMLER YAPMALISIN'. ne kadan da mantıklı, akıllıca, medenice ve saygılı bir bakış açısı değil mi?"
derim.
bunları söyleyenler acaba kendilerine iki adım öteden bakabiliyorlar mı yaptıklarının nasıl göründüğünü görmek ve anlamak için.. başkalarının zevklerini küçümseme hakkını kimler vermiş onlara ya da kendilerinin nelerine dayanarak bu hakkı kendilerinden buluyorlar çok merak ediyorum..
"50 yaşında saçları yeşil olan kadınlarda iğrenç görünüyor. ne o öyle, yaşına göre davransın biraz."
ile;
"50 yaşında saçları yeşile veya diğer sıradışı renge boyamak pek bana göre değil. ben pek yakıştırmıyorum. ama yapan yapar tabi ki, hele de kendisine yakıştırıyorsa ne ala."
demek arasındaki farkı görmek ve anlamak bile ne kadar zor geliyor.
neyse...
ben, kendi zevkime uymasa da bayılıyorum marjinal zevkleri olan ve bunları BU TOPLUMA RAĞMEN yaşamaya çalışan insanlara.
******
@khiron,
belirtmeyi unutmuşum. verdiğin linkteki saç ve renkleri gerçekten muhteşem. o tür şeyleri seven biri olarak, yapmamak için zor tutuyorum kendimi.. ama maalesef o görüntüyü korumak o kadar zor ki. ilk yıkamada hem renkler solacak hem de saç şu an göründüğünden daha bakımsız görünecek. çok uğraş, emek, zaman, para isteyen bir şey kısaca..
"ne güzel ya. kendi gibi davranan bir kişi.
ama ne yazık ki, ona sırf kendi zevkini uyguluyor ve onların zevklerine uymuyor ya da yaşı onların uygun gördüğü yaş değil diye, ya da renk onların beğendiği renk değil diye, bir sürü iğrenç cümleler kuracak bir toplumda yaşıyor.uz. seni 'insan' olarak görmeleri için 'ONLARIN ZEVKLERİNE VE SEÇİMLERİNE GÖRE HAREKET ETMELİSİN VE SEÇİMLER YAPMALISIN'. ne kadan da mantıklı, akıllıca, medenice ve saygılı bir bakış açısı değil mi?"
derim.
bunları söyleyenler acaba kendilerine iki adım öteden bakabiliyorlar mı yaptıklarının nasıl göründüğünü görmek ve anlamak için.. başkalarının zevklerini küçümseme hakkını kimler vermiş onlara ya da kendilerinin nelerine dayanarak bu hakkı kendilerinden buluyorlar çok merak ediyorum..
"50 yaşında saçları yeşil olan kadınlarda iğrenç görünüyor. ne o öyle, yaşına göre davransın biraz."
ile;
"50 yaşında saçları yeşile veya diğer sıradışı renge boyamak pek bana göre değil. ben pek yakıştırmıyorum. ama yapan yapar tabi ki, hele de kendisine yakıştırıyorsa ne ala."
demek arasındaki farkı görmek ve anlamak bile ne kadar zor geliyor.
neyse...
ben, kendi zevkime uymasa da bayılıyorum marjinal zevkleri olan ve bunları BU TOPLUMA RAĞMEN yaşamaya çalışan insanlara.
******
@khiron,
belirtmeyi unutmuşum. verdiğin linkteki saç ve renkleri gerçekten muhteşem. o tür şeyleri seven biri olarak, yapmamak için zor tutuyorum kendimi.. ama maalesef o görüntüyü korumak o kadar zor ki. ilk yıkamada hem renkler solacak hem de saç şu an göründüğünden daha bakımsız görünecek. çok uğraş, emek, zaman, para isteyen bir şey kısaca..
0
abicim dişleri sarı teni koyu vs biri yaptıysa bu ne amk derim de açık tenli hoş bi kız yaptıysa da bakarım yani
0
ben yapmayı düşünüyorum ama boncuk kaynakla aralarına atacağım böyle renkler ve kimsenin ne diyeceğini ne düşüneceğini umursamıyorum. marjinal görüntü verecektir. içinde varsa git yaptır hiç erteleme!
@khiron, fotodaki görüntü gerçekten hoş ama ben böyle bir yıpratmaya giremem.çok kıskandım fotodaki saçın sahibini.
@khiron, fotodaki görüntü gerçekten hoş ama ben böyle bir yıpratmaya giremem.çok kıskandım fotodaki saçın sahibini.
0
isimsiz uye
sizce oz mu daha etkileyici pb mi? her ikisini de henüz izlemedim yorumlarınıza göre birine başlamayı düşünüyorum.bu arada oz'da epey iğrenç sahneler varmış, organ kesme kol koparma gibi şeyler var mı aşırı olumsuz etkileniyorum öyle sahnelerden :p
sizce oz mu daha etkileyici pb mi? her ikisini de henüz izlemedim yorumlarınıza göre birine başlamayı düşünüyorum.
bu arada oz'da epey iğrenç sahneler varmış, organ kesme kol koparma gibi şeyler var mı aşırı olumsuz etkileniyorum öyle sahnelerden :p
bu arada oz'da epey iğrenç sahneler varmış, organ kesme kol koparma gibi şeyler var mı aşırı olumsuz etkileniyorum öyle sahnelerden :p
0
Bakın lütfen diyorum, Oz ile Prison Break'i aynı cümlede kullanmak bile Oz'a büyük bir hakarettir. Oz ile başka herhangi bir yapım da karşılaştırılamaz.
Yalnız önce Prison Break'i izle, o da kendine göre iyi bir yapım. Sonra Oz'a geçersin. Önce Oz'u izlersen sonra Prison Break izlenmez.
Öyle çok iğrenç sahneler var da, izlenmeyecek gibi değil yani. Bir şey olmaz izle sen.
Yalnız önce Prison Break'i izle, o da kendine göre iyi bir yapım. Sonra Oz'a geçersin. Önce Oz'u izlersen sonra Prison Break izlenmez.
Öyle çok iğrenç sahneler var da, izlenmeyecek gibi değil yani. Bir şey olmaz izle sen.
0
OZ felsefe olarak zücker. fazla aksiyon yoktur. bu PB'i kötü dizi yapmaz, onu da izleyin ama dedim ya OZ bambaşka.
0
Elma mı mantı mı? gibi bir şey olmuş bu soru. Oz gibisi var mı? (varsa söyleyin de izleyeyim)
0
oz hapishane hayatını konu alır pb ise ana teması "kaçış"tır.
prison break bozdu yea diyenleri siktir et sen. başla, 4 sezonu 1 haftada bitirirsin. öyle über bir dizidir.
prison break bozdu yea diyenleri siktir et sen. başla, 4 sezonu 1 haftada bitirirsin. öyle über bir dizidir.
0
oz mu prison break mi, sims mi fifa mı sorusuyla eştir gözümde. oz hapishane'yi anlatır (ve müthiş dersler verir), prison break de adından anlayacağın üzere kaçıştır, kaçmaktır. prison break'in karakterleri (t-bag, sucre, scofield) hayli iyidir, oz'unkiler bombadır.
vaktin varsa, ikisini de izle derim.
vaktin varsa, ikisini de izle derim.
0
oz daha hardcore bir dizidir prison break'e göre. büyük çoğunluk oz demiş, doğrudur. herkesin kendi görüşü sonuçta. evet oz hakkaten başka bi dizidir. o iğrenç hapishane hayatını tüm çıplaklığıyla anlatır. ama prison break var ya candır. izlediğin yerde o dizi karakterlerinden biri gibi hissedersin kendini. michael olmak istersin, sucre gibi sadık bi dostum olsa dersin, allah t-bag gibi psikopatları bizden uzak etsin dersin. dizi izlemeye prison break ile başlarsan, sonraki tüm diziler yavan gelecektir. evet breaking bad olsun, oz olsun, şu anda en popüler dizi olan game of thrones olsun, hepsi süper diziler ama benim için hiçbiri bir prison break değil.
ayrıca @grimer kesinlikle +1
prison break'e başlaman ile bitirmen arasında 1 hafta var. oz öyle bir dizi değil. prison break'te ard arda 4-5 bölüm belki 7-8 bölüm izlersin. sürekli bi heyecan, aksiyon. yerinde duramazsin. öyle "oz ile pb'yi aynı cümlede kullanmayın" diyenleri falan geç bi zahmet. kim 1 hafta/10 günde oz'u bitirmiş?
ayrıca @grimer kesinlikle +1
prison break'e başlaman ile bitirmen arasında 1 hafta var. oz öyle bir dizi değil. prison break'te ard arda 4-5 bölüm belki 7-8 bölüm izlersin. sürekli bi heyecan, aksiyon. yerinde duramazsin. öyle "oz ile pb'yi aynı cümlede kullanmayın" diyenleri falan geç bi zahmet. kim 1 hafta/10 günde oz'u bitirmiş?
0
prison break ilk sezon güzeldir digerleri ehh.
oz abartilan bi dizi bence.
iki dizi cok farkli birbirinden. oz sikici, begenmeyeceginiz bi dizi olabilir.prison break daha bi seyredilesi.
oz abartilan bi dizi bence.
iki dizi cok farkli birbirinden. oz sikici, begenmeyeceginiz bi dizi olabilir.prison break daha bi seyredilesi.
0
ben çok farklı bir boyuttan anlatayım.
pb sonuna kadar izleyeyim dersen sıkma.
oz un sonu gelmiyor 4 sezon izledim hep aynı hep aynı. biri gelir biri gider.
pb sonuna kadar izleyeyim dersen sıkma.
oz un sonu gelmiyor 4 sezon izledim hep aynı hep aynı. biri gelir biri gider.
0
oz mu diğer tüm diziler mi desen bile galip oz olur. prison break'ten şu an an say desen 3 karakter zar zor sayarım. ama oz'daki karakterleri saymaya başlasam 10larcasını sayarım. çünkü oz'daki karakterlerin hepsi ayrı sağlam. yaşın 18'den küçükse izleme. o sahnelerden etkileniyorsan da izleme. psikolojik olarak etkiler oz. hayatını etkiler, illa ki etkiler, hele ki bölümleri art arda hızla izliyorsan.
ayrıca OZ abartılmış bir dizi değildir. oz'dan çıkan herkes başka dizilerde/filmlerde oynamıştır. böylesine kaliteli bir yapım daha görülmemiştir. oyuncusundan senaryosuna her şeyiyle.
ayrıca OZ abartılmış bir dizi değildir. oz'dan çıkan herkes başka dizilerde/filmlerde oynamıştır. böylesine kaliteli bir yapım daha görülmemiştir. oyuncusundan senaryosuna her şeyiyle.
0
"şüphesiz ki ancak oz'u bilmeyenler başka dizilerle kıyaslama gafletine düşebilir. "
0
@lionel andres durumu özetlemiş.
hem prison break hem oz izleyen biri olarak söyleyebilirim ki; dizi izlemeye prison break ile başlarsan diğer izleyeceğin dizilerde bir prison break aksiyonu/heyecanı ararsın. prison break'ı bitirdikten sonra oz olsun lost olsun birçok yabancı dizi izledim ve hiçbiri bir prison break kadar sarmadı.
ayriyetten prison break ile oz arasında neredeyse hiçbir benzerlik yok hapishane ortamı dışında. prison break'da ana tema kaçış üzerine kurulu, oz da ise hapishane hayatı tüm çıplaklığıyla anlatılıyor. prison break'a başlarsan 1 haftada bitirmek istersin uykusuz kalmak pahasına. oz'a başlarsan belki 1.5-2 ayda anca bitirirsin.
hem prison break hem oz izleyen biri olarak söyleyebilirim ki; dizi izlemeye prison break ile başlarsan diğer izleyeceğin dizilerde bir prison break aksiyonu/heyecanı ararsın. prison break'ı bitirdikten sonra oz olsun lost olsun birçok yabancı dizi izledim ve hiçbiri bir prison break kadar sarmadı.
ayriyetten prison break ile oz arasında neredeyse hiçbir benzerlik yok hapishane ortamı dışında. prison break'da ana tema kaçış üzerine kurulu, oz da ise hapishane hayatı tüm çıplaklığıyla anlatılıyor. prison break'a başlarsan 1 haftada bitirmek istersin uykusuz kalmak pahasına. oz'a başlarsan belki 1.5-2 ayda anca bitirirsin.
0
thejester
selam olsun sizlere ey cumartesi gecesi evde kalanlar! sıkıntıdan mıdır nedir bilemedim; 2 sene önce yaklaşık 4-5 senelik beraberliğin ardından kestirdiğim bir hayli uzun (bele yakın diyelim) saçlarımı özlemeye başladım sanki. live in pompeii izlerken gelen david gilmour etkisiyle de olmuş olabilir
selam olsun sizlere ey cumartesi gecesi evde kalanlar! sıkıntıdan mıdır nedir bilemedim; 2 sene önce yaklaşık 4-5 senelik beraberliğin ardından kestirdiğim bir hayli uzun (bele yakın diyelim) saçlarımı özlemeye başladım sanki. live in pompeii izlerken gelen david gilmour etkisiyle de olmuş olabilir tabi. sorun şu ki düz saç seven bir insan olarak hafif dalgalı saçlara sahiptim. şimdi düşünüyorum tekrar mı uzatsam. şöyle omuz neyin izasında. liseden yeni çıkınca çekmiştik bir gazla ama şimdi çekilir mi acaba? deneyene sormak lazım.
0
hacı abi uzun saçın havası kalmadı artık. yakışıyorsa sen bilirsin yine de
0
bencede artık uzun saçın bi havası yok.aksine 3 numara acayip güzel duruyo. tabi kafa yapınada bağlı.
0
Ara sıra benim de aklımdan geçmiyor değil de zahmeti çok be usta. Katlanırım diyorsan iyidir aslında.
0
bilemedim. modasında falan değilim aslında. kısa saçın bu rahatlığı falan da gayet hoş. ama ne bileyim bir haftadır yadırgamaya başladım ilginçtir ki. neyse biraz daha düşüneyim bu sırada biraz uzayadursun bari.
0
kulak alti, kulak alti omuz hizasi arasi, orta boy yani hem kisadan hem uzundan iyidir.
0
omuz hizası nedir allasen ya :/
uzatacaksanız adam gibi uzatın şu saçı ya da hiç uzatmayın. arada kalmasın yeter ki. ha bir de uzun saç hep modadır bazıları için.
uzatacaksanız adam gibi uzatın şu saçı ya da hiç uzatmayın. arada kalmasın yeter ki. ha bir de uzun saç hep modadır bazıları için.
0
winstoncash
mecidiyeköy'den kartal köprüsü'ne gitmek için 500es hattına binmem gerekiyor galiba (iett yalan söylemiyorsa) ama sitede seyahat maliyeti 1 bilet yazıyor. karşıya giden otobüsler 2 bilet kesmiyor mu? bu bilgi hatalı ise diğeri de hatalı olabilir diye güvenemedim. ya da alternatif bir ulaşım var ise
mecidiyeköy'den kartal köprüsü'ne gitmek için 500es hattına binmem gerekiyor galiba (iett yalan söylemiyorsa) ama sitede seyahat maliyeti 1 bilet yazıyor. karşıya giden otobüsler 2 bilet kesmiyor mu? bu bilgi hatalı ise diğeri de hatalı olabilir diye güvenemedim. ya da alternatif bir ulaşım var ise (daha kolay veya hızlı) onu da bilmek isterim tabii.
0
- 500 es mecidiyeköy'den geçer ve kartal köprüsü'nden geçer.
- köprü geçtiği için iki bilet/kontör alır.
onun dışında 251 ve 252 no'lu iki katlı otobüsler de kartal köprüsü'nden geçiyor diye hatırlıyorum. onları bir sor. birisi minibüs yolundan gidiyor olabilir.
- köprü geçtiği için iki bilet/kontör alır.
onun dışında 251 ve 252 no'lu iki katlı otobüsler de kartal köprüsü'nden geçiyor diye hatırlıyorum. onları bir sor. birisi minibüs yolundan gidiyor olabilir.
0
2 bilet kesiyor;kartal köprüsünden de geçiyor ama metrobüsle uzuncayıra gelip tekrar otobuse bınmek aynı maliyetli(2. araçta;otobuste aktarma basacak akbil)
0
@chemnil,
metrobüs ilk üç durak için tek bilet/kontör, sonrası için iki ve daha fazla bilet/kontör alıyor diye biliyorum. nasıl aynı maliyet olacak?
aktarma parasız mı yapılıyor?
sadece birim başı tutarı düşüyor benim bildiğim.
metrobüs ilk üç durak için tek bilet/kontör, sonrası için iki ve daha fazla bilet/kontör alıyor diye biliyorum. nasıl aynı maliyet olacak?
aktarma parasız mı yapılıyor?
sadece birim başı tutarı düşüyor benim bildiğim.
0
Kafkaslı
Arkadaşlar sahibinden.com'da bir galaxy s3 ilanı gördüm, fiyatı gayet uygundu. Satıcıya telefondan ulaştım "alışverişi nasıl yaparız, ederiz" diye. İzmit'te yaşadığını, telefonu ancak kargoyla gönderebileceğini ama öncelikle parayı hesabına yatırmam gerektiğini söyledi. Ben de eğer bir sorun olması
Arkadaşlar sahibinden.com'da bir galaxy s3 ilanı gördüm, fiyatı gayet uygundu. Satıcıya telefondan ulaştım "alışverişi nasıl yaparız, ederiz" diye. İzmit'te yaşadığını, telefonu ancak kargoyla gönderebileceğini ama öncelikle parayı hesabına yatırmam gerektiğini söyledi. Ben de eğer bir sorun olması durumunda hesabına yatırdığım parayı delil olarak gösterebileceğimi düşünerek kabul ettim. Hesabına 1300 lira yatırdım. Ürün geldi, içini açıp bir baktım bir galaxy s3 kutusu, içinde de kül tablası var. Kan beynime sıçradı hemen telefona sarıldım ne olduğunu anlayamadım ilk etapta bir baktım "Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor...". Telefonu kapatmış. Neyse hemen arabaya atladım kargonun gönderici adresine gittim. İzmit Karamürsel'de bir oto tamirhanesiydi. İçeri bir girdim hepsi çam yarması gibi 6, 7 tane adam. Sağa sola baktım, kimseye bir şey demeden çıktım, o semtin karakoluna gittim. Durumu anlattım. "Bizim yapabileceğimiz bir şey yok, biz bunun senin anlattığın gibi olduğunu ispatlamadan kimseye müdahale edemeyiz, git mahkemeye ver." falan dediler. Neyse eve döndüm. Bu gibi durumlarda kargonun gramajı falan önemliymiş. Bu yüzden Kül tablasını tarttık, bir baktık ki arkadaşımın Galaxy s3'ü ile tıpa tıp aynı. Adamlar tam denk gelsin diye kül tablasını traşlamışlar, o derece.
Şimdi elim kolum bağlandı. Ben ne hak iddia edebilirim. Nasıl ispatlayabilirim dolandırıldığımı? En uygun çözüm nedir?
Şimdi elim kolum bağlandı. Ben ne hak iddia edebilirim. Nasıl ispatlayabilirim dolandırıldığımı? En uygun çözüm nedir?
0
savcıya git, avukata git. durumu anlat. en iyisini onlar bilir ve yönlendirir.
duruma göre yalancı şahit de ayarla.
yanımda 2 kişi vardı işte bunlarda şahit gibi.
hayda...
işin zor gerçekten.
polise gidip durumu anlatacaksın.
bir nevi yalancı şahit gibi olacak olay.
hesaba aktarılan para ve gelen kargonun işte durumu..
arkadaş yazık günah ya.
şahit bulman lazım.
duruma göre yalancı şahit de ayarla.
yanımda 2 kişi vardı işte bunlarda şahit gibi.
hayda...
işin zor gerçekten.
polise gidip durumu anlatacaksın.
bir nevi yalancı şahit gibi olacak olay.
hesaba aktarılan para ve gelen kargonun işte durumu..
arkadaş yazık günah ya.
şahit bulman lazım.
0
çok afedersin de bitmişsin sen
eski duyurularına baktım da
tazminat almak içinkovulayım demişsin, küfür etmişsin, elinde patlamış
sevgilin ev al üzerime yap diyor
askerdenkaçmak için yurt dışına kaçma olanakları arştırıyorsun
muhtemelen kendini bile kargolamayı düşünmüşsün (çok emin değilim)
şimdide "bana 1300 tl gönder ben de sana telefon yollayacağım" diyen birine para yollamışsın.
mümkünse sen hiç bir şey yapma zira gittikçe batıyorsun.
eski duyurularına baktım da
tazminat almak içinkovulayım demişsin, küfür etmişsin, elinde patlamış
sevgilin ev al üzerime yap diyor
askerdenkaçmak için yurt dışına kaçma olanakları arştırıyorsun
muhtemelen kendini bile kargolamayı düşünmüşsün (çok emin değilim)
şimdide "bana 1300 tl gönder ben de sana telefon yollayacağım" diyen birine para yollamışsın.
mümkünse sen hiç bir şey yapma zira gittikçe batıyorsun.
0
telefon 2.el sanırım fatura yok. alırken ptt kargoda açman gerekirdi. sen git şikayetçi ol. savcıyı inandır duruma gerisi gelir zaten.
0
@want2die zaten ilk başta zorla almayı düşünerek o sinirle gittim adamın yerine ancak o herifleri görünce para için değmez dedim.
@shnkhn sahibinden bu gibi durumlara el atıyor mu?
@kisa Askerlikten kaçmak için kendimi yurtdışına kargolayacak kadar salak değilim :) Onu başka bir şey için sormuştum.
@shnkhn sahibinden bu gibi durumlara el atıyor mu?
@kisa Askerlikten kaçmak için kendimi yurtdışına kargolayacak kadar salak değilim :) Onu başka bir şey için sormuştum.
0
bankayı arasan yanlış hesaba havale/eft yapmışım gerekli olan yere gitmemiş kontrol eder misiniz de, adamın hesabından çekip geri yatırabilirler...
0
@gereksiz insan adam bu sefer beni dolandırıcılıkla suçlar "Ben telefonu gönderdim, parayı geri çekti. Kargonun faturaları aha burada" diye. "Kutunun içinden telefon çıkmadı" desem beni dinlemezler ki. Hem dolandırılırız, hem para gider, hem de dolandırıcı yaftası yeriz.
0
uzunca cevap yazmıştım, gitti.
hocam bankadan paranı geri iste, yanlışlık olmuş de, bırak sen uğraşacağına adam uğraşsın. dolandırıcı desin isterse de sen ne yaptığını biliyorsun, için rahat. alışverişi de zaten sahibinden üzerinden yapmamışsın...
mahkemelik olursanız da çıkar anlatırsın derdini, telefonun araştırılmasını istersin, neredeyse telefon izi sürülür, sahibine sorulur vs. vs...
sen uğraşacağına bırak adam uğraşsın.
hocam bankadan paranı geri iste, yanlışlık olmuş de, bırak sen uğraşacağına adam uğraşsın. dolandırıcı desin isterse de sen ne yaptığını biliyorsun, için rahat. alışverişi de zaten sahibinden üzerinden yapmamışsın...
mahkemelik olursanız da çıkar anlatırsın derdini, telefonun araştırılmasını istersin, neredeyse telefon izi sürülür, sahibine sorulur vs. vs...
sen uğraşacağına bırak adam uğraşsın.
0
@gereksiz insan; gerçekten bankadan parayı isteyince vereceklerine inanıyor musun? :)
0
yanlış hesaba para aktardığını söylerse evet. Daha önce başıma gelmişti, gerçi ben hakikaten yanlış hesaba aktarmıştım. Sonuçta banka bu adama sorduğunda bu paranın nereden geldiğini kanıtlaması gerekiyor. gönderen de belli ve yanlışlıkla gönderdiğini söylüyor...
0
şahıs parayı çektiyse banka iade etmeyecektir. sanayideki o dükkanın kargoyu yapan adamla alakası olmayabilir. kimlikle bi kargo şubesine gidip istediğiniz adresi verebilirsiniz. kargo firması gönderici adresini kontrol etmiyorki şubede.
neyse yapman gerekenler savcılığa suç duyurusunda bulunmak. banka hesabı parayı çeken kişi, kargoyu gönderen kişi gibi izleyerek adama ulaşma olasılıkları mevcut.
ve madem gidebiliyordun imite baştan gitseydin. ikinci olarak bu tip durumlarda neler döndüğünü sezmek için zarf atabilirdin. yani tamam yarın izmite uğrıycam bende zaten elden alırım nerde buluşalım vs. diyerek adamı test edebilirdin.
neyse yapman gerekenler savcılığa suç duyurusunda bulunmak. banka hesabı parayı çeken kişi, kargoyu gönderen kişi gibi izleyerek adama ulaşma olasılıkları mevcut.
ve madem gidebiliyordun imite baştan gitseydin. ikinci olarak bu tip durumlarda neler döndüğünü sezmek için zarf atabilirdin. yani tamam yarın izmite uğrıycam bende zaten elden alırım nerde buluşalım vs. diyerek adamı test edebilirdin.
0
get denilen bir olay var onsuz işlem yapmayın sahibinden'de veya başka bir sitede.
0
ermanen
Genelde aynı şeylerden mi zevk alıyorsunuz yoksa esnek misiniz? yani mesela müzik konusunda, roman konusunda, film konusunda genelde aynı türlerden mi zevk alıyorsun yoksa birçok farklı türden zevk alabiliyor musun? veya hangi konularda daha esneksiniz, hangilerinde değilsiniz? farklı şeyleri deneme
Genelde aynı şeylerden mi zevk alıyorsunuz yoksa esnek misiniz? yani mesela müzik konusunda, roman konusunda, film konusunda genelde aynı türlerden mi zevk alıyorsun yoksa birçok farklı türden zevk alabiliyor musun? veya hangi konularda daha esneksiniz, hangilerinde değilsiniz? farklı şeyleri denemeye açık mısınız?
bunlar daha popüler konular tabii, daha ayrıntılı konulara girilebilir. mesela aynı çikolataları mı yiyorsunuz hep, aynı tür oyunları mı oynuyorsunuz, aynı tür mekanlara mı gidiyorsunuz vs. gibi daha farklı konulardan da bahsedebilirsiniz.
bazı şeyler alışkanlıklarla ve hayat şartları ile ilgili de olabilir tabii.
örnek verirseniz güzel olur.
bunlar daha popüler konular tabii, daha ayrıntılı konulara girilebilir. mesela aynı çikolataları mı yiyorsunuz hep, aynı tür oyunları mı oynuyorsunuz, aynı tür mekanlara mı gidiyorsunuz vs. gibi daha farklı konulardan da bahsedebilirsiniz.
bazı şeyler alışkanlıklarla ve hayat şartları ile ilgili de olabilir tabii.
örnek verirseniz güzel olur.
0
film, müzik, kitap, oyun farklı türler severim. ama yiyecek, içecek, gezme tozma, mekan, bildiğim sürekli gittiğim yerler olur.
0
genel itibariyle sabit insanım ben. en fazla benzerlerine kayarım, çok ayrısı sıkar beni.
senfonik metale bayılırım mesela, klasik müziği de bu yüzden severim gibi.
senfonik metale bayılırım mesela, klasik müziği de bu yüzden severim gibi.
0
takıntılı derecesinde katı. aynı tür kitap, müzik, film, içecek. hatta gittiğim cafeler, oturduğum masalar, otobüs, minübüste oturduğum koltuklar bile hep aynıdır boş olduğu sürece. alışkanlıklarına fazlasıyla bağlı biriyim.
0
esnek. normalde dinlediğim belli bi müzik tarzı var ama çok alakasız şeyleri de severek dinleyebiliyorum. mesela ayreon, dream theater vs beyonce'nin bazı şarkıları gibi. yemek konusunda da öyle, çok acayip şeyleri sevebiliyorum.
giyim, genelde aynı tarz. değişik ve benim tarzım olmayan bir şey giyince dışarı çıkamıyorum :(
giyim, genelde aynı tarz. değişik ve benim tarzım olmayan bir şey giyince dışarı çıkamıyorum :(
0
idyl
Bu ıhlamur çayı nasıl hazırlanıyor yahu? Hasta oldum üstünüze afiyet. Gittim ıhlamur aldım aktardan. İnternetten bakıyorum. Bir yer diyor ki koyun ıhlamuru suya, su kaynayıncaya kadar bekleyin, sonra demleyip için. Diğer yer diyor ki o kadar kaynatmak iyi değil, 1-2 dk tutup sonra 10 dk demleyin. Vü
Bu ıhlamur çayı nasıl hazırlanıyor yahu? Hasta oldum üstünüze afiyet. Gittim ıhlamur aldım aktardan. İnternetten bakıyorum. Bir yer diyor ki koyun ıhlamuru suya, su kaynayıncaya kadar bekleyin, sonra demleyip için. Diğer yer diyor ki o kadar kaynatmak iyi değil, 1-2 dk tutup sonra 10 dk demleyin. Vücuda vereceği yarar her ne ise onu yok etmeden nasıl hazırlanır bu meret?
0
kaynatılmaz, demlenir. kaynatırsanız tadı çok kötü olur. French press'e falan ıhlamur ve kaynar su koyarak hazırlayabilirsiniz.
0
demliğe ıhlamuru koyun, üzerine yeni kaynamış suyu dökün. demliğin kapağını kapatın, beş on dakika sonra fincana alın, balla tatlandırın.
seviyorsanız az tarçın da koyun demlemeden önce, iyi oluyor.
seviyorsanız az tarçın da koyun demlemeden önce, iyi oluyor.
0
Herkesin yöntemi farklı olabilir; fakat ben ıhlamur demleme konusunda tecrübeli biri olarak nasıl yaptığımı anlatayım:
Herhangi bir demliğin içine(ıhlamur için ayrıca demliğiniz olmadığını farz ediyorum t1.gstatic.com hatta çaydanlık altlığına bile olabilir;
1. Bir miktar ıhlamuru(normal bir çaydanlık demliğiyse, bir avuç ıhlamur mesela),
www.sifalibitkitedavisi.com
2. 1-2 santimetre olacak kadar kırdığım kabuk tarçını,
www.google.com.tr
3. 1 ya da 2 tane karanfili,
upload.wikimedia.org
4. Öğütülmemiş zencefilden(çok sert olur), hemen hemen kırdığım kabuk tarçın büyüklüğünde kestiğim parçayı,
t3.gstatic.com
5. Son olarak, eğer varsa elimde kurutulmuş kızılcık da,
t1.gstatic.com
koyarım. Malzeme miktarını kullanacağım demliğe göre ayarlamış olduğumdan, demliğe hemen hemen ağzına kadar soğuk su doldururum. Sonra ateşini kısık ayarladığım ocakta demlenmeye bırakırım. Kaynamaya başladıktan, 10-15 dakika sonra servis yaparım bekleyen varsa.
Fakat ben ıhlamuru kırmızılaşmaya başladıktan sonra daha çok severim. Bu da bir iki saat demlenmesi anlamına geliyor kaynadıktan sonra(altı kapatılıp).
Herhangi bir demliğin içine(ıhlamur için ayrıca demliğiniz olmadığını farz ediyorum t1.gstatic.com hatta çaydanlık altlığına bile olabilir;
1. Bir miktar ıhlamuru(normal bir çaydanlık demliğiyse, bir avuç ıhlamur mesela),
www.sifalibitkitedavisi.com
2. 1-2 santimetre olacak kadar kırdığım kabuk tarçını,
www.google.com.tr
3. 1 ya da 2 tane karanfili,
upload.wikimedia.org
4. Öğütülmemiş zencefilden(çok sert olur), hemen hemen kırdığım kabuk tarçın büyüklüğünde kestiğim parçayı,
t3.gstatic.com
5. Son olarak, eğer varsa elimde kurutulmuş kızılcık da,
t1.gstatic.com
koyarım. Malzeme miktarını kullanacağım demliğe göre ayarlamış olduğumdan, demliğe hemen hemen ağzına kadar soğuk su doldururum. Sonra ateşini kısık ayarladığım ocakta demlenmeye bırakırım. Kaynamaya başladıktan, 10-15 dakika sonra servis yaparım bekleyen varsa.
Fakat ben ıhlamuru kırmızılaşmaya başladıktan sonra daha çok severim. Bu da bir iki saat demlenmesi anlamına geliyor kaynadıktan sonra(altı kapatılıp).
0
ben kaynatıyorum.içine elma ve limon kabuğu koyuyorum. su kaynayınca tamamdır. miss :) kullandıktan sonra da içine su koyuyorum ya o gece birdaha ya da ertesi sabah tekrar ısıtıp içiyorum.ertesi güne rengi daha yoğun olur ama tadı aynı.ben hastayken hep böyle yapıyorum.bir zararını görmedim.yararı da işte benim için baş döndürücü muhteşem kokusu ve sıcak birşeyler içmenin rahatlığı oluyor. elma ve limon kabuğunu da tavsiye edei hastalık için içeçeksen.
geçmiş olsun..
geçmiş olsun..
0
sambalici
Arkadaşlar merhaba, benim elektro gitarın iyice bir bakımdan geçmesi lazım, sapında problem var sanırım. Akord tutmaz oldu, ayrıca telleri indirmek istiyorum, vs. Anadolu yakasında bildiğiniz kimler var bunları halledebilecek? bir de açıkçası çok param yok, öyle sosyetik bi yer aramıyorum. kaç paray
Arkadaşlar merhaba, benim elektro gitarın iyice bir bakımdan geçmesi lazım, sapında problem var sanırım. Akord tutmaz oldu, ayrıca telleri indirmek istiyorum, vs. Anadolu yakasında bildiğiniz kimler var bunları halledebilecek? bir de açıkçası çok param yok, öyle sosyetik bi yer aramıyorum. kaç paraya çıkar bu işler hiç bilmiyorum ama en azından beni yolmayacak, işini yapan memnun olduğunuz birilerini biliyorsanız şahane olur.
0
pek bilmem ama kadıköy-rexx'in oralarda elektro satan yerler pek çok. bir sor istersen oralara.
0
holy diver
sevgili doktor house'lar; doctor who'ya başladım ilk bir kaç bölümünü izledim. sezonları indirme sırasında 4. sezonda bir sürü özel bölüm olduğunu gördüm (yedi taneymiş).(at the proms, music of the spheres, the end of time,vsvs) bunların izleme sıralaması ne olmalı doktor beyler ve hemşiraanımlar?ti
sevgili doktor house'lar;
doctor who'ya başladım ilk bir kaç bölümünü izledim. sezonları indirme sırasında 4. sezonda bir sürü özel bölüm olduğunu gördüm (yedi taneymiş).
(at the proms, music of the spheres, the end of time,vsvs)
bunların izleme sıralaması ne olmalı doktor beyler ve hemşiraanımlar?
tick'ler yarına. teşekkürler.
doctor who'ya başladım ilk bir kaç bölümünü izledim. sezonları indirme sırasında 4. sezonda bir sürü özel bölüm olduğunu gördüm (yedi taneymiş).
(at the proms, music of the spheres, the end of time,vsvs)
bunların izleme sıralaması ne olmalı doktor beyler ve hemşiraanımlar?
tick'ler yarına. teşekkürler.
0
dizimag'deki sıraya göre izlemiştim ben bi eksiklik hissetmedim izleme sırasında. oraya bakabilirsin.
0
bütünlük açısında aşağıda ki sırayla izle aşağıdakiler özel bölümdür.
The Next Doctor
Planet of the Dead
The Waters of Mars
The End of Time: Part 1
The End of Time: Part 2
at the proms, music of the spheres bunlar kısa videolardır bbc'nin düzenlediği çocuklara yardım programı için çekiliyor,devam eden hikaye ile bir ilgisi yok.
The Next Doctor
Planet of the Dead
The Waters of Mars
The End of Time: Part 1
The End of Time: Part 2
at the proms, music of the spheres bunlar kısa videolardır bbc'nin düzenlediği çocuklara yardım programı için çekiliyor,devam eden hikaye ile bir ilgisi yok.
0
nıye doktor houselar dıye basladın duyuruya orasını anlayamadım ve esefle kınadım...
0
@öptüm sezen,
o en sevdiğim 'doktor' olduğundan;
hani o da 'doktor', o da 'dizi' ortak noktalarından (düz mantıkla) hareketle ona da selam edeyim dedim.. işte bi şakalar, komiklikler falan;)
o en sevdiğim 'doktor' olduğundan;
hani o da 'doktor', o da 'dizi' ortak noktalarından (düz mantıkla) hareketle ona da selam edeyim dedim.. işte bi şakalar, komiklikler falan;)
0
@sealth,
peki bu özel bölümleri, 4. sezon bölümlerinin başında mı izlemeli, sezon finalinden sonra mı izlemeli?
peki bu özel bölümleri, 4. sezon bölümlerinin başında mı izlemeli, sezon finalinden sonra mı izlemeli?
0
ikinci ihtimal
Bir ay sonra bir erkek cocugumuz olacak. `Rumi` ismi koymak istiyorum. Sadece Mevlana'dan degil diger anlamları nedeniyle daha cok. Ne dersiniz, nasıl bir isim sizce?
Bir ay sonra bir erkek cocugumuz olacak. Rumi ismi koymak istiyorum. Sadece Mevlana'dan degil diger anlamları nedeniyle daha cok. Ne dersiniz, nasıl bir isim sizce?
0
okunuşu biraz sıkıntılı sanki.
u vurgulu mu değil mi bilemedim mesela ben :/
u vurgulu mu değil mi bilemedim mesela ben :/
0
kötü. insanlar ismin anlamına değil kendisine bakıyorlar, sıkıntı çeker. benim de güzel anlamlı ama çok keyif vermeyen ve zor anlaşılan bir ismim var, oradan biliyorum. normal isimler koyun bence çocuğunuza.
0
memleketin mevcut durumuna bakarsanız bunu algılacak/anlayacak adam yok gibi birşey, çocuk için zor bir geleceğe sebep olabilir. afedersiniz ne rumluğu ne yahudiliği kalır...
0
koymayın.
hem anlamlarıyla ilgili dalga geçebilirler ("hicri yok muydu?/ romalı mısın / takvim misin sen?") hem de söylenişi konusunda sıkıntılar yaşanabilir. (ruumi-rumi)
hem anlamlarıyla ilgili dalga geçebilirler ("hicri yok muydu?/ romalı mısın / takvim misin sen?") hem de söylenişi konusunda sıkıntılar yaşanabilir. (ruumi-rumi)
0
buyuyup buyuk adam olacaktim
1 saat konuşmuş adam, her yerde de çok fazla şey yazılmış aradan olayın özünü bulmak zor oluyor. biri özet geçebilir mi, neymiş olay?
1 saat konuşmuş adam, her yerde de çok fazla şey yazılmış aradan olayın özünü bulmak zor oluyor.
biri özet geçebilir mi, neymiş olay?
biri özet geçebilir mi, neymiş olay?
0
fenerbahçe kariyerinin sonlanmasını kendi açısından, aziz yıldırım açısından, ali yıldırım açısından, aykut kocaman açısından ve medya açısından değerlendirdi. herkesin suçu vardı dedi, en başta kendi suçu olmak üzere. kimseyle bozuk ayrılmıyorum, sadece anlaşamadık dedi. kibar konuştu, derdini anlattı, bir kez daha gönlümüzü kazandı.
0
toplantının tamamını izle derim. netekim bir futbolcunun böyle bir basın toplantısı düzenlemesi cidden çok nadir bir olaydır. çok başarılı bir toplantıdır bana göre. beni benden almıştır.
0
ben de basın toplantısını baştan sona izlemiştim.
alex fenerbahçe'ye, teknik traktöre ve aziz yıldırım'a her açıdan çok yakışan bir futbolcuydu. ama onların alex'e yaptıkları ne fenerbahçe'ye ne de kişiliklerine yakıştı.. bir fb'li olarak utanç duydum. fb tarihinde bir kara leke bence.
bir teknik traktörün yıldız futbolcusuyla iki ay konuşmaması ne demektir yahu? bu kadar mı güven sorunu olur...
alex fenerbahçe'ye, teknik traktöre ve aziz yıldırım'a her açıdan çok yakışan bir futbolcuydu. ama onların alex'e yaptıkları ne fenerbahçe'ye ne de kişiliklerine yakıştı.. bir fb'li olarak utanç duydum. fb tarihinde bir kara leke bence.
bir teknik traktörün yıldız futbolcusuyla iki ay konuşmaması ne demektir yahu? bu kadar mı güven sorunu olur...
0
integral almayi bilmeyen muhendis
selamlar latin dostlarım.dans derslerine başlamayı düşünüyorum.yalnız düğünlerde bile çifte telliyi zor oynayan,girdiği halayı bozan biriyim.bir kaç videoya baktım da tango sanki daha kolay ve daha az hareketli geldi.dans konusunda bilgisi olanlar sizce hangisi daha kolay? hangisini seçmeliyim?Teşek
selamlar latin dostlarım.dans derslerine başlamayı düşünüyorum.yalnız düğünlerde bile çifte telliyi zor oynayan,girdiği halayı bozan biriyim.bir kaç videoya baktım da tango sanki daha kolay ve daha az hareketli geldi.
dans konusunda bilgisi olanlar sizce hangisi daha kolay?
hangisini seçmeliyim?
Teşekkürler.
dans konusunda bilgisi olanlar sizce hangisi daha kolay?
hangisini seçmeliyim?
Teşekkürler.
0
salsa daha kolay. tangoya başlarsan tekniğinden sıkılıp, daha başında bırakma ihtimalin yüksek. ( çifte telli mevzusundan yola çıkarak konuşuyorum.)
0
zamanında dokuz ay ders alıp devam edememiş ama kalbi hala onda kalmış biri olarak diyorum ki;
arjantin tango; salsa veya diğer latin danslarına klası, kalitesi ve erotizmiyle on yüz bin basar.
küçük not:
arjantin tango, dışardan hiç belli olmasa da, tamamen erkek egemen bir danstır. erkek "leader" kadın "follower"dır. bir kadının çok güzel dans ettiğini gördüğünüzde, bu, ilk önce o erkeğin çok iyi dans ettiğinin göstergesidir. çünkü dansın koreografisini erkek yönlendirir ve kadın da erkeğin istediği hareketleri yapar. kadın tango figürlerini çok iyi öğrenmişse, erkeğin yönlendirmesine çok iyi uyum sağlar ve ortaya hem yapması hem de izlemesi muhteşem bir şölen çıkar.
arjantin tango; salsa veya diğer latin danslarına klası, kalitesi ve erotizmiyle on yüz bin basar.
küçük not:
arjantin tango, dışardan hiç belli olmasa da, tamamen erkek egemen bir danstır. erkek "leader" kadın "follower"dır. bir kadının çok güzel dans ettiğini gördüğünüzde, bu, ilk önce o erkeğin çok iyi dans ettiğinin göstergesidir. çünkü dansın koreografisini erkek yönlendirir ve kadın da erkeğin istediği hareketleri yapar. kadın tango figürlerini çok iyi öğrenmişse, erkeğin yönlendirmesine çok iyi uyum sağlar ve ortaya hem yapması hem de izlemesi muhteşem bir şölen çıkar.
0
mebaşpınar
Açıklamalı bir cevap arıyorum.
Açıklamalı bir cevap arıyorum.
0
16 ya da 40.
eğer siyahlar çizgi (yani 1 boyutlu ise) ise 40.
eğer siyah çizgiler iki boyutlu ise (yani uzunluğuun dışında kalınlığı da varsa) sadece beyazlar kare oluşturur. o zaman 16.
eğer siyahlar çizgi (yani 1 boyutlu ise) ise 40.
eğer siyah çizgiler iki boyutlu ise (yani uzunluğuun dışında kalınlığı da varsa) sadece beyazlar kare oluşturur. o zaman 16.
0
40 tane.
Her birinde 16şar var 2 tane ayrı ayrı alırsak altı üstü. Bir de birleştirince ortada var bulduklarımız. 40 ediyor.
Her birinde 16şar var 2 tane ayrı ayrı alırsak altı üstü. Bir de birleştirince ortada var bulduklarımız. 40 ediyor.
0
a*a satır ve sütundan oluşmuş bir karedeki toplam kare sayısının kısaca formülü şudur. bu arada bu formülü üstün dehamla buldum :) benden önce muhakkak birileri keşfetmiştir.
1^2+2^2+3^2...a^2
örneğin bir satranç tahtasındaki kare sayısı
1^2+2^2+3^2...8^2 dir.
sorunun cevabına gelirsek; öncelikle şimdilik ortalardaki iki kareyi saymazsak 4*4 bir karede,
1^2+2^2+3^2+4^2=1+4+9+16=30 tane kare vardır. ortalardaki iki karede,
4+4+1+1=10 tane kare vardır.
30+10=40 tane kare vardır.
1^2+2^2+3^2...a^2
örneğin bir satranç tahtasındaki kare sayısı
1^2+2^2+3^2...8^2 dir.
sorunun cevabına gelirsek; öncelikle şimdilik ortalardaki iki kareyi saymazsak 4*4 bir karede,
1^2+2^2+3^2+4^2=1+4+9+16=30 tane kare vardır. ortalardaki iki karede,
4+4+1+1=10 tane kare vardır.
30+10=40 tane kare vardır.
0
16+9+4+1+8+2=40
eger su ortadaki -duzeni bozan- kareler olmasa 30 olacakti. formulasyonu mmrsrkn'nin belirttigi gibi.
eger su ortadaki -duzeni bozan- kareler olmasa 30 olacakti. formulasyonu mmrsrkn'nin belirttigi gibi.
0
kullanıcı adı
şimdi arkadaşlar, nikah öncesi, davetliler beklerken arka fonda yaklaşık bir saat çalacak, enstürmental, kesinlikle sözsüz, çok hüzünlü olmayan, mümkünse keyifli, çokça neşeli müziklere ihtiyacımız var.nikah yarın.çok acele. up up up!
şimdi arkadaşlar, nikah öncesi, davetliler beklerken arka fonda yaklaşık bir saat çalacak, enstürmental, kesinlikle sözsüz, çok hüzünlü olmayan, mümkünse keyifli, çokça neşeli müziklere ihtiyacımız var.
nikah yarın.
çok acele.
up up up!
nikah yarın.
çok acele.
up up up!
0
ya dünyadan çok oldu, türkiş bir şeyler yok mu? "çeçen kızı" buldum mesela. bir de bu tarihin arka odası'nda çalan bir şey vardı. onun adını biliyor musunuz?
0
0
bir kaç nikahta dinledim ve ortam, ses tesisatı güzelse, insanın tüylerini gerçekten diken diken yapıyor, şahane bir ihtişamı var bu şarkının..
melih kibar'ı alnından ellerinden öpme sebebi...
www.youtube.com
melih kibar'ı alnından ellerinden öpme sebebi...
www.youtube.com
0
kugsel adam
futbolla zerre alakası olmayan bir insanım ama ne alexmiş yahu diyorum son bikaç gündür. bu elemanın olayı neydi, ne yaptı da bu hallere düştü?
futbolla zerre alakası olmayan bir insanım ama ne alexmiş yahu diyorum son bikaç gündür. bu elemanın olayı neydi, ne yaptı da bu hallere düştü?
0
şöyle ki alex fener'de 4 veya 5 gol daha atsaydı aykut kocaman'ın "fenerbahçe'nin en çok gol atan oyuncusu" (tam hatırlamıyorum da liglerdeki galiba) rekorunu kıracaktı. aykut da kallem etti mallem etti öyle yaptı böyle yaptı aziz yıldırım'ı da "twitter'da ortalığı karıştırıyor" falan diye gazladılar ve adamı yoladılar. taraftarın sevgilisiymiş, sonuçta bu kadar süre fenerbahçe'yi zaman zaman tek başına sırtlamış diye bakmadan kışkış ettiler, hatta kovmaktan beter ettiler.
bazı arkadaşlar sebep bu değildir diyorlar ama bence bu. ayrıca alex'in dediğine göre aykut kendisine "sen çok büyüksün, sen varsan ben lider olamam vs." tarzı şeyler söylemiş.
yani kısaca alex'in cidden hiçbir suçu yok, aykut'u tarihin tepesinden silmenin eşiğinde olmak üzere olmanın dışında.
bazı arkadaşlar sebep bu değildir diyorlar ama bence bu. ayrıca alex'in dediğine göre aykut kendisine "sen çok büyüksün, sen varsan ben lider olamam vs." tarzı şeyler söylemiş.
yani kısaca alex'in cidden hiçbir suçu yok, aykut'u tarihin tepesinden silmenin eşiğinde olmak üzere olmanın dışında.
0
koşmuyormuş, başkanın karşısında bacak bacak üstüne atıp telefonuyla oynamış ben bunları anladım, idam filan etmediler merhametli davrandılar bence.
0
meganessi
http://goo.gl/xlkehyukarıdaki link'te google maps'te görebilirsiz gidilecek yeri açılan linkte küşük krokiye tıklarsanız büyük haritada açılıyor. lakin buraya metro ile gidilir mi ? google maps kartal metrosunun yerini yanlış mı gösteriyor ? mesela huzurevi durağı tam olarak d100'ün yanında olması l
goo.gl
yukarıdaki link'te google maps'te görebilirsiz gidilecek yeri açılan linkte küşük krokiye tıklarsanız büyük haritada açılıyor. lakin buraya metro ile gidilir mi ? google maps kartal metrosunun yerini yanlış mı gösteriyor ? mesela huzurevi durağı tam olarak d100'ün yanında olması lazım o yuzden biraz kafam karıştı. eğermetro ile gidemiyorsam buraya metrobüs'ün uzunçayır durağında indikten sonra nsıl giderim ?
yukarıdaki link'te google maps'te görebilirsiz gidilecek yeri açılan linkte küşük krokiye tıklarsanız büyük haritada açılıyor. lakin buraya metro ile gidilir mi ? google maps kartal metrosunun yerini yanlış mı gösteriyor ? mesela huzurevi durağı tam olarak d100'ün yanında olması lazım o yuzden biraz kafam karıştı. eğermetro ile gidemiyorsam buraya metrobüs'ün uzunçayır durağında indikten sonra nsıl giderim ?
0
metronun son durağı kartal kavşağındaki otobüs durağının orada benim bildiğim.
ama metro ile gitmeyeceksen, uzunçayır'da inince e-5'ten kartal köprüsüne bir sürü otobüs gider. 130, 130A, 130Ş, 500ES benim bildiklerim.
ama metro ile gitmeyeceksen, uzunçayır'da inince e-5'ten kartal köprüsüne bir sürü otobüs gider. 130, 130A, 130Ş, 500ES benim bildiklerim.
0
manuel mandalina
arkadaşlar, odamı boyatıcam. mobilyalarım ağırlıklı olarak şu renk(git: http://www.tepehome.com.tr/Urunler/Mobilya/Yatak-Odalari/Genc-Ve-Bebek-Odalari/Kitapliklar/P000365-Elmo-Dort-Rafli-Kitaplik-Ve-Kapagi.aspx). yerler de bunun biraz sarıya kaçan tonunda parke. pazartesi günü usta gelicek, o gelmed
arkadaşlar, odamı boyatıcam. mobilyalarım ağırlıklı olarak şu renk(git: www.tepehome.com.tr). yerler de bunun biraz sarıya kaçan tonunda parke.
pazartesi günü usta gelicek, o gelmeden katalogdan bakıp renk seçmem gerekiyor, ona göre boya getirecek. ancak katalogdan bakmakla karar veremiyorum. üzerinize afiyet hasta yatıyor olduğumdan, dışarı çıkıp inceleyemiyorum da. şimdi moda olan yok mum ışığı, yok ay ışığı gibi sarıya dönük beyaz tonları yerine (mobilyaları ve yeri düşününce iyice boğacak çünkü) griye gönük bir bej falan bakayım diyorum. ne dersiniz? benim mobilyalara kontrast ne renk güzel olur? boyatıp da, geniş alanda duruşunu bildiğiniz/beğendiğiniz bir renk var mı acaba? (git: www.polisan.com.tr)
pazartesi günü usta gelicek, o gelmeden katalogdan bakıp renk seçmem gerekiyor, ona göre boya getirecek. ancak katalogdan bakmakla karar veremiyorum. üzerinize afiyet hasta yatıyor olduğumdan, dışarı çıkıp inceleyemiyorum da. şimdi moda olan yok mum ışığı, yok ay ışığı gibi sarıya dönük beyaz tonları yerine (mobilyaları ve yeri düşününce iyice boğacak çünkü) griye gönük bir bej falan bakayım diyorum. ne dersiniz? benim mobilyalara kontrast ne renk güzel olur? boyatıp da, geniş alanda duruşunu bildiğiniz/beğendiğiniz bir renk var mı acaba? (git: www.polisan.com.tr)
0
bence hafif/soluk bir tarçın tonu iyi gidebilir. çok soluk renkler, birazcık odanın rengini ısıtır.
0
filliboya.com.tr!prettyPhoto[ajax]/0/
bal buğu, açık somon ve somon bence bu üçü çok hoş.( en baştaki su bazlı olanların içinde vardı bunlar.)
bal buğu, açık somon ve somon bence bu üçü çok hoş.( en baştaki su bazlı olanların içinde vardı bunlar.)
0
açık renklerin mekanı genişlettiğini de hatırlatarak;
açık ton şampanya rengi, beje dönük.
kesinlikle çok ferahlatıcı.
açık ton şampanya rengi, beje dönük.
kesinlikle çok ferahlatıcı.
0
@qwerty, mavi ve yeşil çok soğuk kaçar gibi geldi.
@9kuyruklukedi, ben de roma'yı beğendim gibi şimdilik.
@fauxhumanitas, tarçının soluğu sarımsı mı oluyor? bir de 2. cümleyi anlamadım valla.
@9kuyruklukedi, ben de roma'yı beğendim gibi şimdilik.
@fauxhumanitas, tarçının soluğu sarımsı mı oluyor? bir de 2. cümleyi anlamadım valla.
0
@crimsonlady, bal buğu mobilyaların rengine yakın, boğar diye düşündüm.
şu anda da somon zaten, geniş alana uygulanmışı bayaa kötü diyebilirim.
şu anda da somon zaten, geniş alana uygulanmışı bayaa kötü diyebilirim.
0
Düz beyaz bence en güzeli. Mavidir somondur falan olmaz bu mobilyalarla. Ya çok koyu bordo gibi bir renk olur ya da çok açık kirli beyaz gibi.
0
Dostum, boya güzeldir lakin bir duvarına boyadığın renge yakın tonlarda bir duvar kağıdı da düşünebilirsin, bence tek renk komple odayı boyamak yerine bir duvarda duvar kağıdı kullanıp diğer duvarları boyamak daha güzel sonuç verebilir.
0
@mehmet lutfi, hocam evde rutubet sorunu mevcut olduğundan kağıt bir seçenek değil malesef.
0
o zaman tamamen zıt renkler önerimle gelirim bende. mesela koyu vişne çürüğü veya lacivert olabilir.
0
hayır tarçının açığı sarımsı olmuyor.
ikinci cümlenin meali: duyuruda işaret ettiğin renkler saturasyonu/doygunlugu düşük, solgun renkler. ondan dolayı daha kırmızılı ama çok da cart olmayan bir renk canlandırır diye düşünüyorum.
hafif bir tarçın rengi güzel olur.
demeye çalıştığım renk bu linktekinin daha azıcık soluğu: www.duvarrenkleri.com
ya da buradaki ilk skalada da yeni yavruağzı rengi ile malta arası bir renk diyebiliriz (buradaki somon kadar beyazlı-açık değil): www.bilgiyuvasi.com
ikinci cümlenin meali: duyuruda işaret ettiğin renkler saturasyonu/doygunlugu düşük, solgun renkler. ondan dolayı daha kırmızılı ama çok da cart olmayan bir renk canlandırır diye düşünüyorum.
hafif bir tarçın rengi güzel olur.
demeye çalıştığım renk bu linktekinin daha azıcık soluğu: www.duvarrenkleri.com
ya da buradaki ilk skalada da yeni yavruağzı rengi ile malta arası bir renk diyebiliriz (buradaki somon kadar beyazlı-açık değil): www.bilgiyuvasi.com
0
mortingensitrayzee
Her diş yapısına uygun önerebileceğiniz diş macunu markası nedir?
Her diş yapısına uygun önerebileceğiniz diş macunu markası nedir?
0
bence herkes kendine göre iyi bulduğunu önerecektir.
misal ben;
bugüne kadar diş hekimi arkadaşlarımın sözüyle hep ipana kullanırken;
colgate'in sensitive pro-relief'ini kullandıktan sonra, benim için en iyisinin o olduğuna karar verdim.
smokers falan da var ama onları her yerde bulamadığım için kıyaslamaya katmadım.
misal ben;
bugüne kadar diş hekimi arkadaşlarımın sözüyle hep ipana kullanırken;
colgate'in sensitive pro-relief'ini kullandıktan sonra, benim için en iyisinin o olduğuna karar verdim.
smokers falan da var ama onları her yerde bulamadığım için kıyaslamaya katmadım.
0
sensodyne kullanıyo bizim ev ahalisi hepimiz memnun gibiyiz hepimize ayrı ayrı yaramış demekki.
0
ben en ucuz diş macununu kullanıyorum. colgate 3lü etki ya da signal.
çok farketmiyor.
asıl diş ipi yap. sen ne kadar fırçalarsan fırçala araları temizleyemezsin. diş ipi kullanmadığın sürece ha sensodyne kullanışsın ha ipana kullanmışsın farketmez. diş taşı oluşur.
bir de oral-b nin clinic line diye ağız çalkalama suyu var, onu tavsiye ederim.
çok farketmiyor.
asıl diş ipi yap. sen ne kadar fırçalarsan fırçala araları temizleyemezsin. diş ipi kullanmadığın sürece ha sensodyne kullanışsın ha ipana kullanmışsın farketmez. diş taşı oluşur.
bir de oral-b nin clinic line diye ağız çalkalama suyu var, onu tavsiye ederim.
0
parodontax ın beyazlatıcı etkilisi olanı epeyce iyi, ama tadına ve yapısına alışmak gerekebilir
0
all girls dream
dun gece 4 sularında mezun oldugum üniden hiçbir samımıyetımın olmadıgı bir kıza asılmak süretıyle facebooktan mesaj attım bu saatte neden uyumuyorsun gibilerınden bişi dedim kız çat diye regl oldum o yüzden dedi. amk bende sasırdım. benım sasırmam mı anormal kızın durumumu bilemedim
dun gece 4 sularında mezun oldugum üniden hiçbir samımıyetımın olmadıgı bir kıza asılmak süretıyle facebooktan mesaj attım bu saatte neden uyumuyorsun gibilerınden bişi dedim kız çat diye regl oldum o yüzden dedi. amk bende sasırdım. benım sasırmam mı anormal kızın durumumu bilemedim
0
bence senin şaşırman anormal. vajinal bi olay diye "özel" veya "cinsellik" içerikli bi' konuşma değil ki. ha başın ağrıdı uyuyamadın ha regl oldun uyuyamadın. ortada bi' rahatsızlık var o da onu söylemiş işte.
0
hakaten sene olmuş 2012, insanlar hala kadınların regl olmasına şaşırıyor. Kız baya normal bence, sorun sende.
edit yapayım bari: insanlar hala kadınların regl olduklarını dillendirmesine şaşıyor.
edit yapayım bari: insanlar hala kadınların regl olduklarını dillendirmesine şaşıyor.
0
uyumamasıyla bağlantısını kuramadım ben. 4 gün uyumayacak mı yani?
asıldığını anlayıp regliyim haftaya ara demek istemiş olabilir :)
asıldığını anlayıp regliyim haftaya ara demek istemiş olabilir :)
0
@ whoosie
regl olmasına sasırmadım tabi. bunu hiçbir samimiyeti olmadıgı birisine soylemesine sasirdim. nasıl okuduysan artık
regl olmasına sasırmadım tabi. bunu hiçbir samimiyeti olmadıgı birisine soylemesine sasirdim. nasıl okuduysan artık
0
bence garip değil ama eğer sana garip geldiğini varsayarak konuşursam hormonal denge bozuluyor, bu nörotransmitterlerin işi işte, insan hiç olmadığı bir insan olabiliyor. ondandır :)
0
ben tanımadığım kişilere gidip regl oldum demiyorum mesela
isal olmuşum bir sıçtım shitxxx gibi demek kadar tuhaf bence
tuhaf gibi yani evet ne bileyim eskiden ayıptı böyle şeyler
isal olmuşum bir sıçtım shitxxx gibi demek kadar tuhaf bence
tuhaf gibi yani evet ne bileyim eskiden ayıptı böyle şeyler
0
arkadaşın olsa tamam ama bir insanın hiç tanımadığı bir insana kurduğu ilk cümle "regl oldum" olmamalı, saçma geldi bana da. sanki seni terslemiş, "üff dfl gt be slk snlemi uğrşcm" demek istemiş.
0
@ sir gawain
yok haci tersleme gibi bir durum yok baya baya sohbet muhabbat ettikte ama neirenın dedigi gibi samimi olmadıgı birine soylenmesi garip geldi. hani arkadasın dostun vs olur soylersın/paylasırsın ona ok lafım yok..
yok haci tersleme gibi bir durum yok baya baya sohbet muhabbat ettikte ama neirenın dedigi gibi samimi olmadıgı birine soylenmesi garip geldi. hani arkadasın dostun vs olur soylersın/paylasırsın ona ok lafım yok..
0
"Tuhaf değil, sen anormalsin" diyenlere sormak lazım kaç kere böyle bir diyalogda bulunmuşlar? :-) Arada bir de olsa muhabbet ettiğin bir kız olsa durum gayet normal olabilir ama, "hiçbir samimiyetimin olmadığı bir kız" demişsin ve buna dayanarak şaşırman doğal diyorum ben. Ben de şaşırırdım açıkçası.
0
e normal bence, başka şey dese bu sefer "kezbana bak reglini saklıyo sanki anlaşılmıyo" diyeceksin.
dürüst kızmış, peşini bırakma.
dürüst kızmış, peşini bırakma.
0
değil samimi olmadığım, karşı cins herhangi bir arkadaşıma da hiç söylemem öyle bir şeyi. ayıp yahu? arkadaşıma neymiş benim özel hallerimden? töbe töbee..
sanal ortam icat oldu olalı, "ayıp", kelimeden öteye gidemedi.
insanlar; sanal ortam sayesinde kolayca iletişim kurma hakları olabiliyor diye, her türlü şeyi herkese, ağzına geldiği şekilde edep, adap ve görgüden yoksun şekilde konuşabilme hakları olduğunu da düşünüyorlar. ama orası öyle değil işte hocular..
(yazar son cümlelerde konuyu biraz ucundan başka yerlere götürürek ortaya laf sokmuştur, isteyen alsın isteyen olduğu yerde bıraksın)
sanal ortam icat oldu olalı, "ayıp", kelimeden öteye gidemedi.
insanlar; sanal ortam sayesinde kolayca iletişim kurma hakları olabiliyor diye, her türlü şeyi herkese, ağzına geldiği şekilde edep, adap ve görgüden yoksun şekilde konuşabilme hakları olduğunu da düşünüyorlar. ama orası öyle değil işte hocular..
(yazar son cümlelerde konuyu biraz ucundan başka yerlere götürürek ortaya laf sokmuştur, isteyen alsın isteyen olduğu yerde bıraksın)
0
tuhaf bisi, senin seyinde sivilce ciksa soylemezsin mesela, normal bisey olmasina rahmen.
0
benim de mensubu oldugum su dingiller grubundan illallah demistir. cekmekte oldugu agridan, bu tur sorulara cevap verebilecek mecali yoktur. lafi uzatmamak icin, durumu kafadan acikliyodur. (bkz: regl döneminde kadına inatla neyin var diyen erkek) ve (bkz: regl döneminde kadına inatla neyin var diyen erkek/@compadrito)
0
alphaville
karşılıklı hoşlanmanın olduğu bir kızla mesajlaşırken kız pat diye cevap vermeyi.hayır ben de meraklı değilim mesajlaşmaya ama insan bir değer benim şu işim var, uykum var şu bu çıkıyorum diye.merak ettim ne yapıyorsunuz bu durumda. bana saygısızlık gibi geliyor
karşılıklı hoşlanmanın olduğu bir kızla mesajlaşırken kız pat diye cevap vermeyi.
hayır ben de meraklı değilim mesajlaşmaya ama insan bir değer benim şu işim var, uykum var şu bu çıkıyorum diye.
merak ettim ne yapıyorsunuz bu durumda. bana saygısızlık gibi geliyor
hayır ben de meraklı değilim mesajlaşmaya ama insan bir değer benim şu işim var, uykum var şu bu çıkıyorum diye.
merak ettim ne yapıyorsunuz bu durumda. bana saygısızlık gibi geliyor
0
şu an gerçekten cevap veremeyecek durumda değilse ortadaki karşılıklı hoşlanmanın bir yanlış anlamadan ibaret olduğu ortada gibi...
0
bunu kızda yapsa, erkekte yapsa, sevgilinde yapsa, arkadaşında yapsa yani ikili insan ilişkilerinde bence saygısızlık..
daha sonra dönüp gerekli bir açıklama yapıyorsa o ayrı tabi..
yani bi yerde oturuken hoşçakal, görüşürüz vs demeden kalmak gibi birşey ..
insanlar tuhaf..
daha sonra dönüp gerekli bir açıklama yapıyorsa o ayrı tabi..
yani bi yerde oturuken hoşçakal, görüşürüz vs demeden kalmak gibi birşey ..
insanlar tuhaf..
0
kızıyorum. açık net. bi cevap ver diye çemkiririm gördüğüm ilk yerde tabi kıymet veriyorsam.
yok eğer öylesineyse hiç umursamam.
yok eğer öylesineyse hiç umursamam.
0
biraz saygısızlık tabi ama neden cevap veremediğine göre değişir. yani siz o sırada bir sohbet içinde değilseniz, o günlük hayatını sürdürdüğünden bir takım işlerine bakıyor olabilir. ha ama gitti oyun oynuyor o yüzden cevap vermiyor o zaman bunu kendisine söyleyebilirsin akıl edememiş olabilir. kimse mükemmel değil. kimse süper bir anlayışa sahip değil. bence söyle dikkat etsin bir daha.
0
senin durumun çok hafif. kız bişeyler deniyordur. benimkisi çok daha kötü. birşey olmaz kanımca.
0
herhangi bir yargıda bulunmadan önce;
mazereti olabilir düşüncesiyle makul bir geri dönüş süresi tanı. misal iki gün. sonrasında da yeri geldiğinde bu tür davranışları pek hoş bulmadığını laf arasında söylersin. o da anlarsa ve eşşek değilse özürünü diler diye düşünüyorum.
diğer türlü zaten mazereti varsa, herkesin başına gelebilecek bir şey olarak almalısın, hoş görmeli ve affetmelisin.
mazereti olabilir düşüncesiyle makul bir geri dönüş süresi tanı. misal iki gün. sonrasında da yeri geldiğinde bu tür davranışları pek hoş bulmadığını laf arasında söylersin. o da anlarsa ve eşşek değilse özürünü diler diye düşünüyorum.
diğer türlü zaten mazereti varsa, herkesin başına gelebilecek bir şey olarak almalısın, hoş görmeli ve affetmelisin.
0
rudeboy
sizce "izlemezsen olmaz" diceğiniz leonardo dicaprio filmleri nelerdir?ps: şu ana kdr;titanic;sıkıysa yakala;the departed falan izledim.
sizce "izlemezsen olmaz" diceğiniz leonardo dicaprio filmleri nelerdir?
ps: şu ana kdr;titanic;sıkıysa yakala;the departed falan izledim.
ps: şu ana kdr;titanic;sıkıysa yakala;the departed falan izledim.
0
adamın hiç kötü filmi yok ki..
ilk şu filmde oyunculuğunun çok iyi olduğunu fark etmiştim;
"demir maskeli adam"
www.imdb.com
spoiler vermemek için yüzeysel yazıyorum; ikiz kardeşleri oynadığı filmde, iki kişi arasındaki geçiş sahneleri gerçekten mükemmel oyunculuktu.
ilk şu filmde oyunculuğunun çok iyi olduğunu fark etmiştim;
"demir maskeli adam"
www.imdb.com
spoiler vermemek için yüzeysel yazıyorum; ikiz kardeşleri oynadığı filmde, iki kişi arasındaki geçiş sahneleri gerçekten mükemmel oyunculuktu.
0
kingbulva
Kesinlikle izlenmeli dediğiniz film var mı? Tavsiyeleri bekliyorum.edit: teker teker konulara bakmak zor geliyor. :)
Kesinlikle izlenmeli dediğiniz film var mı? Tavsiyeleri bekliyorum.
edit: teker teker konulara bakmak zor geliyor. :)
edit: teker teker konulara bakmak zor geliyor. :)
0
ben şahsen sözlükcülerin en iyi 10 film listesinden yaklaşık 450 filmlik bir arşiv oluşturdum ve hepsi de iyi filmler diyebilirim.
0
kim ki duk'un "acı" filmine son bir bileti bulduk dün, (iki kişiydik).
michael haneke'nin "amor" filmine hiç bir gün ve saat için bilet kalmamış.
diğer filmlere bakamadım.
bir de geçenlerde burada filmekimine alternatif olarak iki film festivali linki verilmişti, onları arıyorum, bari onlara gidelim..
hatırlayan var mı acaba?
michael haneke'nin "amor" filmine hiç bir gün ve saat için bilet kalmamış.
diğer filmlere bakamadım.
bir de geçenlerde burada filmekimine alternatif olarak iki film festivali linki verilmişti, onları arıyorum, bari onlara gidelim..
hatırlayan var mı acaba?
0
